Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, mermer imalâtının cari hesap bakiyesinden 254.200,00 TL alacağı kaldığı iddiasıyla davalı aleyhine takibe geçmiştir. Davalı borçlunun takibe itirazı üzerine açtığı bu davada, 12.02.2008 tarihli ve 277.000,00 TL tutarlı çek bedelinin ödenmeden bankada girdi-çıktı işlemi yapılarak davalı tarafından alındığını, hesap bakiyesi ile ilgili olmadığını, bu hususun 12.02.2008 tarihinde davalı şirket yetkilisince imzalanan protokol ile sabit olduğunu bildirmiş ve protokol ibraz etmiştir. Bu protokolde, mermer imalâtıyla ilgili olarak verilen 12.02.2008 tarih ve 7489852 numaralı Vakıfbank çekinin ödenmediği, kanuni işlem olursa nakit olarak ödeneceği... imzasıyla taahhüt edilmiştir. ...’in davalı şirketin yetkili temsilcisi olduğu imza sirküleriyle sabittir. Ancak gerek adı geçen temsilci gerekse vekili 16.10.2009 tarihli celsedeki imzalı beyanlarında, protokol altındaki imzaya itiraz etmişlerdir....

    CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın itiraz ve beyanlarının mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yapılan itirazın icra takibini sürüncemede bırakmak ve alacağın tahsil kabiliyetini düşürmek amacı ile kötü niyetli olarak yapıldığını, davacıya ait imza örneklerinin incelenmesinde takip konusu çeklerdeki imzanın davacıya ait olduğunun anlaşılacağını, icrayı inkar eden tarafın davacı taraf olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafın borca itiraz etmediğinden borcu ve borç ilişkisini kabul ettiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddi ile kötü niyetli olarak itirazda bulunan davacı aleyhine % 20 icra inkar tazminatı ile % 10 para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....

    Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26/04/2006 tarihli 2006/12- 259 Esas 2006/231 Karar sayılı kararı) Davacı borçluya imza örneklerini vermek üzere duruşmaya gelmesi için süre verilmek suretiyle sonuca gidilemez. Kaldı ki, dosya kapsamından borçlu davacının imza örneklerinin bulunduğu kurumları bildirdiği ve söz konusu kurumlardan imza örneklerinin de getirtildiği anlaşılmaktadır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2324 KARAR NO : 2022/274 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HARRAN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2020/10 ESAS 2021/10 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından takibe konu olan borcun kaynağını teşkil eden bonoda, ciro silsilesinde müvekkilim şirkete atfedilen imza müvekkilim şirket yetkilisi tarafından atılmadığını, yine alacaklı ile müvekkilinin arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmamakla beraber müvekkiline karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe konu bonodaki imza müvekkilim...

    İcra Dairesi 2017/4083 sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, takibe konu senetteki imzanın, müvekkiline ait bir imza olmadığını bu nedenle, takibe konu senette yer alan imzayı açıkça ve ayrıca inkar ettiklerini, müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcu ve karşı tarafla aralarında herhangi ticari ilişkisinin bulunmadığını, ödeme emrinde belirtilen "komisyon" alacağının hukuki dayanağının olmadığını bu alacak kalemine ve borcun tamamına itiraz ettiklerini, ödeme emrinde fahiş faiz oranına ve dolayısıyla işlemiş ve işleyecek faiz miktarına da itiraz ettiklerini beyanla imza itirazlarının kabulü ile icra takibinin durdurulmasını, davalının %10 para cezasına mahkum edilmesini, ağır kusurlu davalının asıl alacağın %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, borca itirazlarının kabulü ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    ile birlikte diğer davalı T4 aleyhine açıldığını beyanla açılan borca itiraz davasının kanuni şartları taşımadığından esastan reddine, açılan imzaya itiraz davasının imzanın biri ikrar edilmiş olduğundan ve ispatlanacak husus kalmadığından esastan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise imza incelemesi yapılmasına müteakip imzanın davacıya ait olması halinde imzaya itiraz davasının esastan reddine, davacının %20'den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve %10 para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve karşı vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir....

    Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/407 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği ve dosyanın derdest olup takibe konu çekin bu dosyada olmasının muhtemel olduğunu belirttiği ancak; mahkemece bu yönde gerekli araştırmaların yapılmadığı anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece, takibe konu çek aslının bulunması muhtemel .... 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/190 Esas ve .... 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/407 Esas sayılı dosyalarından takibe konu çek aslının bulunup bulunulmadığının araştırılması, varsa bu dosyalarda takibe konu çekte imza incelemesi ile ilgili bilirkişi raporu/raporları da getirtilerek oluşacak duruma göre sonuca gidilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizidir....

      E saylı dosyası ile takip yapıldığını, davalı yan süresi içinde takibe itiraz ettiği ve takip durduğunu, davalı yanın yapmış olduğu itiraz haksız ve kötüniyetli olduğunu, bu sebeple kötüniyet tazminatı da talep ettiğini, açıklanan sebeplerle; davalarının kabulü ile itirazın iptaline, 9620'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesin talep ve dava etmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2018/19047 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, söz konusu şirketin icra takibine konu olan senetteki imzanın kendilerine ait olmadığı hususunda itiraz ettiğini, ancak bu itirazı kabul etmelerinin mümkün olmadığını, şöyle ki; imzaya itiraz eden tarafın her ne kadar imzanın kendisine ait olmadığını beyan etse de söz konusu imzanın bizzat davacı şirket yetkilisi tarafından atıldığını, İcra ve İflas Kanunu'nun 170. maddesinde, ''İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir.'' dendiğini, bu nedenlerle davanın reddine, ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacının takibe konu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve %10'u oranında ceza tazminatına mahkum edilmesine...

        Takibe konu çekde keşideci davacı- borçlu şirket, lehtar ise davalı alacaklı şirket olup takip alacaklısı yetkili hamildir. Borçlu, ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde vereceği itiraz dilekçesinde, imzaya itiraz ile birlikte, imzaya itiraz ile çelişme halinde olmayan itiraz sebeplerini bildirebilir. Baki Kuru İcra İflas Hukuk El Kitabı sayfa 682. Takibe konu 30.000 TL bedelli çek 31/08/2019 keşide tarihli olup takip 02/12/2019 tarihinde başlatılmıştır. Davacı dava dilekçesi ile takip tarihinden önce çek bedelinin ödendiği iddia etmiş olup buna ilişkin iddia imza itirazı ile çelişmektedir. Bu durumda borca itiraz edildiğinin kabulü gerekir. Kaldı ki, her ne kadar dosya içerisine sunulan 02/02/2018 tarih ve 01794 yevmiye nolu Alanya 1....

        UYAP Entegrasyonu