Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan yargılama toplanan deliller alınan ----- raporu ve taraf beyanları bir arada değerlendirildiğinde; dava ve takibe konu ----- adet bonodaki davacılara atfen yapılan ciro ve imzanın davacının eli ürünü olmadığı sabittir....

    Somut olayda, mahkemece, imzaya itiraz eden şirketin münferiden imza yetkilileri olan ... ve ... yönünden imza incelemesi yaptırıldığı, takibe dayanak çek üzerinde yaptırılan yetkili ... yönünden yaptırılan inceleme sonucunda, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 14/11/2013 tarihli raporda; imzanın, ...'ın eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediğinin bildirildiği, anılan rapora alacaklı vekili tarafından 26.11.2013 havale tarihli dilekçe ile itiraz edilerek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasının talep edildiği görülmektedir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2022 NUMARASI : 2016/854 ESAS - 2022/766 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı/ borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul 5.İcra Müdürlüğünün 2016/33920 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, takibe konu çek üzerinde İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından tedbir kararı verildiğini, takip konusu çek üzerindeki kaşenin ve imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek imzaya, borca, takibe ve tüm ferilerine itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalı rapora itiraz dilekçesinde şirket yetkilisinin Şubat 2018 tarihinde önce Mehmet Yürür olduğunu, çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğini, eski müdürü ve imza yetkilisi olan Mehmet Yürür'ün imzasını alınarak inceleme yapılmasını talep etmiştir. İmzaya itiraz davasında ispat yükümlülüğü davalı alacaklıya ait olup, davalı cevap dilekçesinde delillerini somutlaştırmadığı, delil listesi ibraz etmediği, ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetlemeye elverişlidir. Taraflar arasında yüzyüzelik ilkesinin bulunmadığı, alacaklının senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru ispatlanamadığından mahkemece imzaya itiraz davasının kabulüne ve tazminat talebinin reddi ile para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi hukuken yerindedir....

      Her hangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özellikleri tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin, Bölge adliye Mahkemesi ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır (HGK.nun 06.6.2001 tarih ve 2001/...

      Süre ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden itibaren başlar. Süre, hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan ıslah yoluyla dahi ortadan kaldırılamayacağından bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Borçlu vekili, dava ve istinaf dilekçelerinde takibe konulan bonolarda düzenleme yerinin bulunmadığını ileri sürmüş ise de; TTK'nun 777/4 maddesinde "Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, takibe konulan bonoları düzenleyen davacı borçlu şirkete ait kaşede "Antakya/HATAY" ibaresinin yer aldığı, bu durumda, bonoların düzenleme yerinin Antakya olduğu, bonolarda unsur eksikliğinin bulunmadığı anlaşıldığından bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. İmza itirazı dışındaki diğer itiraz sebepleri borca itirazdır....

      Ve Tic. Ltd....

        İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı Yasa'nın 62/5. maddesi; "Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır" hükmünü düzenlemektedir. Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlu tarafından açıkça ve ayrıca itiraz edilmediği, adı geçen borçlunun icra mahkemesinde imza inkarında bulunduğu anlaşılmaktadır....

          Yukarıda da tespit edildiği üzere cevap dilekçesinde imza inkarı ileri sürülmediğinden, bu husus, savunmanın değiştirilmesi yasağı kapsamında kalmaktadır. Davacı tarafın da savunmanın değiştirilmesine açık muvafakati bulunmamaktadır. Bu haliyle mahkemece imza incelemesi yaptırılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken imza incelemesi yaptırılması ve yapılan imza incelemesi neticesinde senetlerin ödendiğini gösterir belgedeki imzanın alacaklı eli ürünü olduğunun anlaşıldığı yönünde hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bunun yanında imza incelemesi yaptırılmaksızın davanın kabulü gerektiğinden buna yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....

          ın senet üzerinde ilk ciroyu yapması ve ciro zincirini başlatması gerektiğini, ancak yukarıdaki imza itirazları ve işbu imza itirazları incelemesi neticesinde görüleceği üzere ... firmasına ait olmayan imza sebebi ile senedin arka yüzüne atılan kaşe ve imza geçerli bir ciro teşkil etmediğini, bu sebeple takibe konu senedin arka yüzünde ilk cironun lehdara ait olmaması sebebi ile alacaklı ... A.Ş. için ciro zinciri kopuk hale geldiğini, ancak müvekkillerin ilgili karara konu senet hakkında alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini belirterek, itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu