Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takibe dayanak kredi sözleşmesindeki kefil hanesindeki imzanın, davalı eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın reddine , şartlar oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda imza incelemesine esas alınan belgelerden bir kısmı fotokopi olup, fotokopi belgeler imza incelemesine esas mukayese belge olarak kabul edilemez. Mahkemece dava ve takibe dayanak 05.06.2008 tarihli genel kredi sözleşmesinden önceki döneme ait imza incelemesine esas olacak belge asıllarının dosyaya getirilmesi sağlanarak yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerekmekte olup, bu nedenlerle yetersiz bilirkişi incelemesi esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    yazma bilmeyen ve senede imza attığı tarihte yaklaşık 70- 71 yaşlarında olduğunu, bu senede imza atmış olmasının mümkün olmadığını, okuma yazma bilmeyen bir kişinin imza sirküsü yada parmak izinin olmasının gerektiğini, kendisinin de 2007 yılında vefat ettiğini beyan ederek davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın %20' den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....

    Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imza itirazına ilişkindir. Takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında 09/11/2018 tanzim tarihli yedi adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı görülmüştür. İİK'nın 170/3. maddesine göre inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir....

    Mustafa BUYURGAN Başkan 30660 e-imza Selvinaz BULUT Üye 37474 e-imza Halit ÇAVUŞ Üye 41413 e-imza Hatice DEMİRÖRS Katip 93534 e-imza...

    Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir. İlk derece mahkemesince bu esaslara uygun şekilde imza asıllarını içeren belgeler temin edilip, davacının imza örnekleri huzurda alınarak, bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli, kapsamlı ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarında dayandıkları belgelere, istinaf olunan kararda yazılı gerekçeye göre; delillerin takdirinde ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı saptanmıştır....

    Davalıların murisi icra takibine konu alacağı 19.4.2000 tarihli temlikname ile temlik alarak davacıyı vekil tutarak takibe devam etmiş,27.6.2000 tarihinde vefat ettiği,takibe konu alacağın (miktar belirtilmeksizin) davalılara verildiğine ilişkin 20.2.2001 tarihli ibraname düzenlendiği,davacının 8.9.2005 tarihinde ücreti vekalet sözleşmesine dayanarak 9.000 YTL asıl alacak ve işleyen faiz alacağı için takip başlattığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Davalılar ücreti vekalet sözleşmesi altındaki imzanın murislerine ait olmadığını bildirerek imza incelemesi yapılmasını talep ettikleri halde mahkemece imza incelemesi yapılmaksızın,eksik inceleme sonucu sözleşmede yazılı olduğu şekilde 9.000 YTL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmiştir.Davalılar süresinde verdikleri temyiz dilekçesinde sözleşme içeriğine ve murislerine ait olduğu iddia edilen imzaya itiraz ettikleri halde mahkemece inceleme yapılmaksızın davanın kısmen kabul edildiğini bildirerek...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: 20/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespit edilemediği, alacaklı vekilince rapora karşı süresi içerisinde itiraz edilmediği gibi 07/03/2020 tarihli itiraz dilekçesinin içeriği itibariyle rapora itiraz mahiyetinde olmadığı hususları nazara alındığında, takibe dayanak çek altındaki imzanın davacıya ait olduğunun davalı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle imza itirazının kabulüne, takibin davacı yönünden durdurulmasına, davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda kesin tespit yapılamadığı belirtildiğinden hükme esas alınamayacağını, dosyaya sundukları kolluk evraklarına ve Tarsus C....

      Taraflar arasında arabuluculuk son tutanağı düzenlenmesinin ve bu tutanak tarihi itibarıyla arabuluculuğa konu takip hakkında davacı alacaklının takibe itiraz dilekçesi tebliğ edilmese dahi takibe itirazdan haberdar olduğunun kabulü suretiyle itirazın iptali davasının açılma süresinin arabuluculuk son tutanak imza tarihine bağlanmasında aykırılık görülmemiştir.Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        Taraflar arasında arabuluculuk son tutanağı düzenlenmesinin ve bu tutanak tarihi itibarıyla arabuluculuğa konu takip hakkında davacı alacaklının takibe itiraz dilekçesi tebliğ edilmese dahi takibe itirazdan haberdar olduğunun kabulü suretiyle itirazın iptali davasının açılma süresinin arabuluculuk son tutanak imza tarihine bağlanmasında aykırılık görülmemiştir. Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2022 NUMARASI : 2022/110 ESAS 2022/338 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacaklı görünen tarafa takibe konu çekten dolayı bir borcunun bulunmadığını, çek yaprağında müvekkilinin cirosunun bulunduğunu, takibe esas çek yaprağına karşılık fesih sözleşmesini müvekkili davalı ile birlikte imza altına aldıklarını, fesih sözleşmesi düzenlenerek takip başlatılmasının haksız olduğunu ve usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle takibin iptaline, davalının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava...

        UYAP Entegrasyonu