DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca mükerrer takip, faiz yönünden ilama aykırılık şikayeti ile alacaklı vakfın yetkisiz temsilcisinin takip başlatması nedeniyle icra emrinin iptali istemine ilişkindir. Borçluya gönderilen icra emri, kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir. (İİK'nın 41, 16. maddeleri) Şikayeti inceleyecek icra mahkemesinin yetkisi ise sınırlıdır. Bu tür şikayet, niteliği gereği süreye tabi değildir. Davacı borçlu tarafça reddedilen kısım olan yetkili temsilci ile takip başlatılmadığı iddiası ile icra emrinin iptali şikayetine ilişkin olarak karar istinafa konu edilmiştir. Aydın İcra Müdürlüğünün 2021/14579 Esas sayılı dosyası ile, davalı vakıf yetkilisi olarak Erol Küçüker tarafından davacı borçlu hakkında Aydın 2....
Bunun ötesinde somut olayda borçlunun şikayeti maaş, ikramiye ve diğer hak ve alacaklarının 1/4'ünden fazlasının haczedilemeyeceğine ilişkindir. Mahkemece az yukarıda açıklanan İİK.nun 83/1. madde koşullarında icra müdürü işlemi denetlenerek borçlu ve ailesinin geçinmeleri için lüzumlu miktar tespit edilerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile, kabule göre de, Dairemiz içtihatlarına aykırı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir. Sonuç: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece diğer nedenler incelenerek şikayetin reddine karar verilmiş ise de borçluların gecikme cezası ile ilgili şikayeti yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Anılan eksikliğin giderilmesi nedeniyle Mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle davacı alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun şikayeti, icra takibine dayanak ilamın bozulma ihtimalinin yüksek olduğu gerekçesi ile hacizlerin kaldırılması istemine yöneliktir. İcra Mahkemesi'nce şikayet nedeni hakkında karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan takibe dayanak ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı gerekçesiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu vekilinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 28. maddesi kapsamında idareye başvurulmadan icra takibi yapılamayacağına yönelik şikayeti anılan yasa koşullarında bir takip bulunmaması nedeniyle kabul edildiği halde takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yazılı nedenlerle İİK.366.nun ve HUMK.nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına taraflarca İİK.nun 366/....maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,... TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu vekilinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 28. maddesi kapsamında idareye başvurulmadan icra takibi yapılamayacağına yönelik şikayeti anılan yasa koşullarında bir takip bulunmaması nedeniyle kabul edildiği halde takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK.nun 366/.... maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,... TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu vekilinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 28. maddesi kapsamında idareye başvurulmadan icra takibi yapılamayacağına yönelik şikayeti anılan yasa koşullarında bir takip bulunmaması nedeniyle kabul edildiği halde takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK.nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu vekilinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 28. maddesi kapsamında idareye başvurulmadan icra takibi yapılamayacağına yönelik şikayeti anılan yasa koşullarında bir takip bulunmaması nedeniyle kabul edildiği halde takibin iptaline karar verilmesi gerekirken icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yazılı nedenlerle İİK.366.nun ve HUMK.nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına taraflarca İİK.nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu vekilinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 28. maddesi kapsamında idareye başvurulmadan icra takibi yapılamayacağına yönelik şikayeti anılan yasa koşullarında bir takip bulunmaması nedeniyle kabul edildiği halde takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına taraflarca, İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....