Bu nedenle haczedilmezlik şikayeti incelenerek sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda bilirkişi raporu hükme esas alınarak ilamlı takipte talep edilen işlemiş faiz alacaklarının ilama uygun olarak talep edildiği anlaşılmakla, şikayetin reddine " karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2639 KARAR NO : 2022/1266 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2021 NUMARASI : 2021/86 ESAS, 2021/161 KARAR DAVA KONUSU : İLAMA AYKIRILIK ŞİKAYETİ KARAR : Söke İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/86 Esas, 2021/161 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kuşadası 1....
ve fiili uygulamaya aykırılık teşkil ettiği gibi aynı zamanda fahiş olduğunu bildirerek icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ilama aykırılık şikayetine ilişkindir. İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2018/21849 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 1.500.000,00 USD asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla başlatılan ilamlı takip olduğu, icra emrinin davacı borçluya 01/06/20215 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Rusya Federasyonu Moskova Tahkim Mahkemesinin 30/08/2017 tarih ve A40- 73682/17- 129- 99F sayılı kararıyla davacı borçlunun iflasına karar verildiği, bu kararın İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17/03/2021 tarih 2019/639 Esas 2021/366 Karar sayılı kararı ile tanındığı, müflis davacı borçlu vekili tarafından 26/01/2016 tarihli vekaletnameye dayalı olarak 25/02/2019 tarihinde ilama aykırılık şikayetinde bulunulduğu görülmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 513. maddesi hükmü uyarınca (mülga 818 sayılı BK'nun 397. maddesi) vekalet sözleşmesi, vekalet verenin iflası ile son bulur....
İş Mahkemesi'nin 2020/196 Esas 2021/596 Karar sayılı ilamına aykırılık şikayeti ile icra emrinin ve takibin iptalinin talep edildiği, dava konusunun kıdem tazminatı, fazla mesai, bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti için işçilik alacaklarına uygulanan en yüksek banka mevduat faizinin fazla olduğu ve faize faiz işletildiği iddialarından oluştuğu halde Mahkemece dava konusu edilmeyen yıllık izin ücret alacağı yönünden hüküm kurulduğu, dava dilekçesinde belirtilen hafta tatili ücret alacağı yönünden hüküm kurulmadığı gibi, faize faiz işletildiği şikayeti yönünden de karar gerekçesinde iddianın tartışılmadığı görülmektedir....
Somut olayda işçi alacak kalemlerinin net tutarlar üzerinden takibe konulmadığı brüt tutarlar üzerinden takibe konu edildiği, iddia ve şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup süresiz olarak yargılamanın aşamasında ileri sürülebilir. Takip borçlusu tarafın bu hususu dile getirmiş olup bu hususunda incelenerek hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir. O halde tarafların asıl rapordaki değerlendirmelere karşı itiraz ve beyanlarının değerlendirmesi için asıl raporu hazırlayan bilirkişiden ek rapor alınması suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi isabetli değildir. Öyleyse Davacı vekilinin istinaf talebinin belirtilen sebeple sınırlı olarak kabulü ile, ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1- a-6. maddesi gereğince kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Davanın Reddi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Sanıklara isnat olunan ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesinde düzenlenen “alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudu eksiltmek” suçunun takibi şikayete bağlı olup, ancak alacaklının süresi içerisinde İcra Ceza Mahkemesine şikayeti üzerine dava açılabileceği, alacaklının şikayeti olmaksızın iddianame ile dava açılamayacağı gözetilerek, Temyiz davasına konu eylemde, alacaklının hiçbir aşamada usulüne uygun olarak verilmiş bir şikayet dilekçesi bulunmadığı gibi şifahi bir beyanının da olmadığı, sanıklar hakkında İstanbul 1....
Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 14.09.2006 günü ve 41585 sayılı Yazılı Emirlerine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 10.10.2006 gün ve 2006/220103 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosya kapsamına göre, 5358 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 344.maddesine göre ".. alacaklının şikayeti üzerine, 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında sanık hakkında "10 gün disiplin hapsiyle cezalandırılmasına" karar verilmesi isabetsizdir.. Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının yazılı emre atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle ve kanuna aykırılık halinin giderilmesinin de başkaca hallinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla ... İcra Mahkemesinin 04.04.2006 gün ve 2005/188-2006/50 sayılı kararının Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE 17.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesi ilama müstenit takipler için düzenlenmiştir. Bu nedenle ilama dayalı olarak yürütülen ve infazı için 6100 sayılı kanunun 350. Maddesi gereğince kesinleşmesi gerekmeyen kararlar yönünden borçludan tahsil işlemi yapıldıktan sonra infaza konu ilamın üst dereceli mahkeme tarafından bozulması halinde borçlu iş bu maddeye dayanarak ayrıca takip yapılmaksızın eski hale iade yoluna başvurabilir. Somut olay da ise, takibin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olduğu, ilama dayalı bir takibin bulunmadığı, iş bu takibe ilişkin olarak yapılan borca itiraz sebebiyle mahkememizce verilen kararın takibi ilama dayalı takip haline getirmeyeceği bu nedenle İİK'nın 40. Maddesinin uygulanmasının mümkün değildir. 2004 sayılı İİK'nın 361. Maddesinde fazla ödenen paranın iadesine ilişkin hüküm düzenlenmiştir. İcra dairesince bu hüküm kapsamında işlem tesis edilmesi gerekmektedir....