İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükümden sonra vefat eden davacı T1 mirasçıları vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişilerce re'sen DOP kesintisi yapılmasını kabul etmediklerini, DOP kesintisine dayanak olan imar uygulamasının idari yargı kararıyla iptal edidiğini, bu kararın kesinleştiğini, bu nedenle ikinci kez DOP kesintisi yapılmasının müvekkillerin hakkını zedelediğini, dava konusu taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat bedelinin fahiş olduğunu, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, ıslah dilekçesinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini, taşınmaz üzerine beton dökülmediğini, her zaman sökülmesi mümkün olan parke taşı döşendiğini, dolayısıyla el atmanın olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22.06.2021 NUMARASI : 2020/176 ESAS - 2021/438 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat) KARAR : Afyonkarahisar 1....
aykırılığının görülmediği, 2006 onaylı parselasyon planında düzenleme ortaklık payı (DOP) kesintisi yapıldığından ikinci kez kesinti yapılmadığı, dava konusu parselasyonun yapıldığı taşınmazlarda yapılaşmalar olduğu, yapılaşmaların korunduğu parsellerde ilgili maliklere ait hisselerin tahsisi için 2981/3290 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin uygulama konusu yapılmasında bir sakınca görülmediği, imar planı değişikliğine dayalı ve mevcut dokuya göre yapılan parsel bölümlemesinde, yapılarının korunduğu parsellerde ilgili yapı sahiplerine tahsis yapılmasında aykırılık olmadığı, ayrıca her parselde korunan yapı sahiplerine öncelikle tahsis yapılması nedeniyle Hazine hisseleri de bölünerek tahsis yapılabildiğinden dava konusu imar uygulamasında, imar mevzuatına, dağıtım ilke ve tekniklerine ve kamu yararına aykırılık olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…'İN DÜŞÜNCESİ : Yasal defter ve belgelerin istenilmesine ilişkin yazının 05/04/2019 tarihinde tebliğ edilemeyerek iade edilmesi üzerine 08/04/2019 tarihinde ikinci kez tebliğe çıkarılarak davacının adreste bulunamadığı şerhiyle kapıya yapıştırılmak suretiyle tebliğ edildiği olayda, iki tebligat arasında geçen üç günlük sürenin, uyuşmazlık konusu olayda 213 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 5. fıkrasında belirtilen münasip süre olarak kabulüne olanak bulunmadığından dolayısıyla defter ve belge ibraz etmeme fiilinin gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından yapılan tarhiyat ve kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka aykırı olduğu düşüncesiyle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir....
Bulvarı üzerindeki 92 numaralı parseldeki DOP için kullanılmak üzere taşınmazdaki hissesinin tamamını Nilüfer Belediyesi Tüzel Kişiliğine hibe etmek üzere davalıya ... 9....
Bu durumda öncelikle, dava konusu taşınmaz ve içinde bulunduğu bölgede veya yakın çevrede (öncelikle aynı adada) yapılan bir imar uygulaması var ise, bu uygulama sırasında kesilen DOP oranının esas alınmalı, bu oran ilgili Belediye Başkanlığı'ndan sorularak tespit edilmeye çalışılmalı, aksi halde ise emsal imar, dava konusu taşınmaz kadastro parseli olur ise, dava tarihine göre kamulaştırma bedelinde %45 oranında DOP indirimi yapılmalıdır. 3- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak alınan Yaveriye Mahallesi 2142 ada 10 parsel sayılı taşınmazın TAKBİS Parsel Sorgu'dan bakılan durumunda halihazırda üzerinde kat irtifakı tesis edilen ana taşınmaz bulunduğu görülmüştür....
Yapılan yargılama neticesinde; "Davacı idareye 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine göre 2. kez süre verilmesine rağmen kamulaştırma bedeli depo edilmediğinden davanın REDDİNE, "dair hüküm tesis edilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı ... istinaf dilekçesinde; DOP kesintisinin yol, park, okul alanı vs. gibi kamu yararına uygun bir alan için kullanılmadığını, yapılan kesintiden yeni bir imar parseli oluşturulduğunu ve bu parselde başka bölgedeki parsel malikleriyle hiçbir ilgisi olmayan üçüncü kişilere usulsüz olarak satıldığını, maliki olduğu dava konusu taşınmaz hakkında imar uygulaması aşamasında ve sonrasında yapılan tüm işlemlerin hatalı, usul ve kanuna aykırı olduğunu, söz konusu imar uygulamasına ait tüm tebligatların usulsüz şekilde yapıldığını, daha önceden imar uygulaması yapılmış ve DOP kesintisi yapılmış bir alanda ikinci kez DOP kesintisi yapılamamasına rağmen dava konusu taşınmazdan 2006 yılında imar uygulaması adı altına düzenleme yapılarak ikinci kez DOP kesintisi yapıldığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....
harç ve vekalet ücretlerinin "maktu", 04/11/1983 tarihinden sonraki el atmalarda ise "nispi" olarak alınması gerekecektir. 3- )Dava konusu el atılan taşınmazdaki yol genişliği hususunda fenci bilirkişinin ölçüm yaparak ek rapor aldırılması, sözü edilen belediyelerden yol genişliği hususunda yetkili ve görevli belediyelerin tespitine yönelik var ise Belediye Encümen Kararları'nın da getirtilerek el atmadan sorumlu belediyenin tespitinin zorunlu olduğu anlaşılmıştır. 4- )Dava konusu taşınmazda taraflar dışında başkaca hissedar maliklerin de bulunduğu, tapu kaydından anlaşılmakla "terkin" mümkün olmayacağından iptal olunan davacı hisselerinin davalı idare adına tescili ile yetinilip terkin hükmünün kurulamayacağı anlaşılmıştır. 5- ) Dava konusu taşınmazın kadastro, emsal olarak alınan taşınmazın ise imar parseli olması nedeniyle DOP kesintisine uğradığı belirlenmek suretiyle emsal taşınmazından kesilen DOP oranında dava konusu taşınmazın birim fiyatından indirim yapılmıştır....
Dairemizin 05/03/2021 tarih 2020/631 E-2021/314 K sayılı kaldırma kararında; Dava konusu taşınmazın dava tarihinde İmar uygulaması görmediği, emsal taşınmazın satış tarihinde imar uygulaması görmüş imar parseli olması halinde, dava konusu taşınmazın bedelinden düşülecek olan Düzenleme Ortak Payı (DOP), dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanmış ya da ileride uygulanacak DOP oranı, taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanmış ya da ileride uygulanacak olan DOP oranı yoksa dava konusu taşınmaza en yakın bölgede uygulanan DOP oranı olup, bu oranların ne olduğu belirlenmede dava konusu taşınmazın bedelinden %35 oranında DOP düşülmesinin doğru olmadığı belirtilmiş olmasına rağmen ; İlk derece mahkemesince DOP oranı hususunda gerekli araştırma yapılmamış ve 22/06/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda DOP oranı belli olmadığından bahisle dava tarihinde yürürlükte bulunan İmar Kanunu hükümleri uyarınca %40 oranında DOP düşülerek yapılan hesaplamaya itibar olunarak bu raporun hükme esas...