Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda 3194 sayılı yasanın 18.maddesi gereği iki kez imar uygulaması yapıldığını, ilk imar uygulamasında davacının sahibi olduğu kadastro parselinden Antalya Belediye Encümeninin 19/01/1993 tarih ve 356 sayılı kararı ile 0,32641 DOP oranı ile kesinti yapıldığını; ikinci uygulamada DOP kesintisi yapılmadığını, davacının müvekkili belediyeden alacağının olmadığını, alacağı olduğu varsayılsa bile talep edilen miktarın fahiş olduğunu, ayrıca talep edilen kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının haksız olduğunu, davacı tarafın tazminat alacağı ve faiz alacağı olduğu varsayılsa bile ancak kararın kesinleşmesinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, bu sebeplerle davanın reddini talep etmiştir....
Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Geri çevirme kararında açıkça dosyada mevcut olan ve kurye firmasınca kesilen faturanın ilgili firmadan (Kurye firması) davacıya gönderilen işe başlama yazısının hangi tarihte tebliğ edildiğinin sorulması ve tebliği gösterir belgenin getirtilmesi, bu hususlar ikmal edildikten sonra dosyanın gönderilmesi istenmiştir. Mahkemece yapılacak ... sözkonusu kararda istenen işlemi yapmaktır. Belirtilen araştırma yapılmadan ve istenen işlem yapılmayarak dosyanın geri çevrilmesi doğru değildir. Önceki kararda belirtildiği gibi kurye firmasınca kesilen faturanın ilgili firmadan (Kurye firması) davacıya gönderilen işe başlama yazısının hangi tarihte tebliğ edildiğinin sorulması ve tebliği gösterir belgenin getirtilmesi, bundan sonra dosyanın gönderilmesi için ikinci kez tekiden GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle 07.02.2013 tarihinde karar verildi. ......
) hesabına katılmaması nedeniyle DOP oranının hatalı hesaplandığı anlaşıldığından parselasyonun dağıtım esaslarına ve imar mevzuatına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır....
Emsal taşınmazlardan 3 nolu emsalin (Ayyıldız mahallesi, 1665 ada 150 parsel) nitelikleri belirlenirken DOP kesintisi yapılmadığı belirtilmiş, 4 nolu emsalin (600 evler mahallesi, 1948 ada 1 parsel) ise DOP kesintisi yapıldığından bahisle kıyasi emsalin belirlenen değerlerinden DOP kesintisi yapılmıştır. Öncelikle dava konusu taşınmaza yakın benzer özellikli olan sadece bu taşınmaz kıyasen alınmalı, aksi takdirde her taşınmazdan DOP kesintisi yapılıp yapılmadığı da dikkate alınarak ayrı ayrı değer belirlenerek kıyas yapılmalıdır. İkinci husus ise emsalden DOP kesintisi yapılmış, dava konusu taşınmazdan DOP kesintisi yapılmamış ise hesaplama şekli, emsal karşılaştırması sonucu bulunan değerden DOP kesintisi (%40) indirilmelidir. Oysa bilirkişi heyeti öncelikle emsal taşınmazla değerinden DOP kesintisi düşmüşlerdir. Bu yönteme göre karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Somut olayda, aynı düzenleme sahası içerisinde bulunan kimi parsellerden %44,80 oranında DOP kesintisi yapılırken, kimi parsellerden ikinci kez parselasyona konu edildikleri gerekçesiyle DOP kesintisi yapılmamış ve böylece ilk parselasyonda belirlenen DOP oranının uygulanması suretiyle DOP oranı yönünden parseller arasında eşitliğe aykırı davranılmıştır. Parselasyonda DOP kesilmeyen parseller, imar planı ile getirilen yüksek yapılaşma koşullarının ve ilave donatı alanlarının getirdiği değer artışından faydalanmış ancak bu değer artışının karşılığı olan DOP oranının söz konusu parsellere isabet eden kısmından muaf tutulmuştur. Yani %44,80 oranında DOP kesintisi yapılan parseller yeni imar planındaki koşullara göre yapılan dava konusu parselasyonun getirdiği değer artışı karşılığının önceki parselasyonu aşan kısmını tümüyle yüklenmiştir. Parselasyonda herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaması esastır....
Somut olayda, aynı düzenleme sahası içerisinde bulunan kimi parsellerden %44,80 oranında DOP kesintisi yapılırken, kimi parsellerden ikinci kez parselasyona konu edildikleri gerekçesiyle DOP kesintisi yapılmamış ve böylece ilk parselasyonda belirlenen DOP oranının uygulanması suretiyle DOP oranı yönünden parseller arasında eşitliğe aykırı davranılmıştır. Parselasyonda DOP kesilmeyen parseller, imar planı ile getirilen yüksek yapılaşma koşullarının ve ilave donatı alanlarının getirdiği değer artışından faydalanmış ancak bu değer artışının karşılığı olan DOP oranının söz konusu parsellere isabet eden kısmından muaf tutulmuştur. Yani %44,80 oranında DOP kesintisi yapılan parseller yeni imar planındaki koşullara göre yapılan dava konusu parselasyonun getirdiği değer artışı karşılığının önceki parselasyonu aşan kısmını tümüyle yüklenmiştir. Parselasyonda herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaması esastır....
Somut olayda, aynı düzenleme sahası içerisinde bulunan kimi parsellerden %44,80 oranında DOP kesintisi yapılırken, kimi parsellerden ikinci kez parselasyona konu edildikleri gerekçesiyle DOP kesintisi yapılmamış ve böylece ilk parselasyonda belirlenen DOP oranının uygulanması suretiyle DOP oranı yönünden parseller arasında eşitliğe aykırı davranılmıştır. Parselasyonda DOP kesilmeyen parseller, imar planı ile getirilen yüksek yapılaşma koşullarının ve ilave donatı alanlarının getirdiği değer artışından faydalanmış ancak bu değer artışının karşılığı olan DOP oranının söz konusu parsellere isabet eden kısmından muaf tutulmuştur. Yani %44,80 oranında DOP kesintisi yapılan parseller yeni imar planındaki koşullara göre yapılan dava konusu parselasyonun getirdiği değer artışı karşılığının önceki parselasyonu aşan kısmını tümüyle yüklenmiştir. Parselasyonda herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaması esastır....
Somut olayda, aynı düzenleme sahası içerisinde bulunan kimi parsellerden %44,80 oranında DOP kesintisi yapılırken, kimi parsellerden ikinci kez parselasyona konu edildikleri gerekçesiyle DOP kesintisi yapılmamış ve böylece ilk parselasyonda belirlenen DOP oranının uygulanması suretiyle DOP oranı yönünden parseller arasında eşitliğe aykırı davranılmıştır. Parselasyonda DOP kesilmeyen parseller, imar planı ile getirilen yüksek yapılaşma koşullarının ve ilave donatı alanlarının getirdiği değer artışından faydalanmış ancak bu değer artışının karşılığı olan DOP oranının söz konusu parsellere isabet eden kısmından muaf tutulmuştur. Yani %44,80 oranında DOP kesintisi yapılan parseller yeni imar planındaki koşullara göre yapılan dava konusu parselasyonun getirdiği değer artışı karşılığının önceki parselasyonu aşan kısmını tümüyle yüklenmiştir. Parselasyonda herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaması esastır....
Somut olayda, aynı düzenleme sahası içerisinde bulunan kimi parsellerden %44,80 oranında DOP kesintisi yapılırken, kimi parsellerden ikinci kez parselasyona konu edildikleri gerekçesiyle DOP kesintisi yapılmamış ve böylece ilk parselasyonda belirlenen DOP oranının uygulanması suretiyle DOP oranı yönünden parseller arasında eşitliğe aykırı davranılmıştır. Parselasyonda DOP kesilmeyen parseller, imar planı ile getirilen yüksek yapılaşma koşullarının ve ilave donatı alanlarının getirdiği değer artışından faydalanmış ancak bu değer artışının karşılığı olan DOP oranının söz konusu parsellere isabet eden kısmından muaf tutulmuştur. Yani %44,80 oranında DOP kesintisi yapılan parseller yeni imar planındaki koşullara göre yapılan dava konusu parselasyonun getirdiği değer artışı karşılığının önceki parselasyonu aşan kısmını tümüyle yüklenmiştir. Parselasyonda herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaması esastır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Hükümden sonra vefat eden davacı Osman Tirali mirasçıları vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişilerce re'sen DOP kesintisi yapılmasını kabul etmediklerini, DOP kesintisine dayanak olan imar uygulamasının idari yargı kararıyla iptal edidiğini, bu kararın kesinleştiğini, bu nedenle ikinci kez DOP kesintisi yapılmasının müvekkillerin hakkını zedelediğini, dava konusu taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat bedelinin fahiş olduğunu, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, ıslah dilekçesinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini, taşınmaz üzerine beton dökülmediğini, her zaman sökülmesi mümkün olan parke taşı döşendiğini, dolayısıyla el atmanın olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....