"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan imar uygulamalarında kesilen ortalama DOP (düzenleme ortaklık payı) oranının ilgili belediye başkanlığından sorularak, Alınacak cevapla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Belirtilen kural karşısında; yargı yerlerince aynı tespitlere göre kesilen özel usulsüzlük cezasının tespitin yetersizliği nedeniyle kaldırılmış olması hali dışında, belge kullanmama veya bulundurmama eyleminin üç kez tespit edilmesinin işyeri kapatma cezası uygulanmasına yeterli olduğu, bu tutanaklara dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezalarının dava konusu edilip edilmemesinin, işyeri kapatma cezasına herhangi bir etkisinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla aynı eylemler nedeniyle yükümlüler adına özel usulsüzlük cezaları kesilmiş olup da bu cezaların dava konusu edilmediği veya açılan davaların reddedildiği durumlarda, işyeri kapatma cezasına karşı açılan davaların, eylemlerin saptandığı tutanakların bu cezaya dayanak yapılabilecek nitelik taşıyıp taşımadıklarının incelenmesinden sonra sonuçlandırılması gerekmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü; - K A R A R - Dava, imar uygulaması sırasında ikinci kez kesilen düzenleme ortaklık payı karşılığının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/581 KARAR NO : 2021/2045 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 4 TARİHİ : 22/01/2020 NUMARASI : 2016/368 ESAS - 2020/12 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırma Bedelinin Artırılması) KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, Dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, 113 parselin imar uygulaması ile oluşan 8619 ve 8620 parsel sayılı taşınmazlar ve 1134 nolu parsel sayılı taşınmaz yönünden, kesilen Düzenleme Ortaklık Payına (DOP) isabet eden toplam 1.995,44 m2 karşılığı bedelin, günün rayiç bedeline çıkartılarak, dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiz ve her türlü ferileri ile birlikte davalıdan tahsiline, dava harç, masraf ve vekalet ücretinin davalı...
Dava konusu taşınmaz için de bu araştırma tamamlanıp, DOP kesintisi yapılması gerekip gerekmediği belirlenmelidir. -Dava konusu Aydın İli, Efeler İlçesi, Pınardere Mahallesi, 207 parsel sayılı taşınmazın ve içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken DOP oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen DOP oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden ve dava tarihi olan 18/12/2017 tarihinde yürürlükte olduğu haline göre kesilebilecek üst oran %40 olmasına rağmen, dava konusu taşımaz için planlanan bir DOP oranı olup olmadığı veya çok yakınında benzer özellikteki taşınmazlar için uygulanan kesinti oranı araştırılmadan DOP oranının %45 olarak uygulanması doğru bulunmamıştır....
DOP kesintisi imar parselleri oluşturulurken kayıt malikinden yapılmıştır. Tapu tahsis belgesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istenildiğine göre tahsise konu parselin imar uygulamasına tabi tutulması sırasında kesilen DOP oranının tahsis miktarına da yansıtılması ve bu miktardan % 27,87 DOP oranında kesinti yapılarak karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Emsalin 15 ve 16. madde gereğince oluşan imar parseli olmasına göre dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgelerin temini ile o oranda DOP kesintisi yapılmak suretiyle m² birim fiyatına ulaşılması gerekirken DOP kesintisi yapılmamış olması" doğru bulunmamış olmasına rağmen kaldırma kararı sonrasında alınan ve hükme dayanak yapılan raporda, somut emsalin 15 ve 16....
Şöyle ki; Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; davacılar murisi ...’ın dava konusu 325 ve 185 parsel sayılı taşınmazdaki yerini daha önce muhtelif tarihlerde 3. kişilere sattığı ve bu satışlar sırasında hissesinin bir kısmının yol olarak terk edildiği ve imar uygulaması sırasında 325 parsel sayılı taşınmazın 801 metrekaresi’nin bedelsiz olarak yola terk olarak ayrıldığı anlaşıldığından; a) 325 parsel sayılı taşınmazda davacılar murisinin payına isabet eden 1309 m2’lik bölümden ikinci kez DOP kesildiğinden fazla olarak kesilen 144.44 m2’lik bölümün bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle fazla bedel tespiti, b) 183 parsel sayılı taşınmazda ise davacıların murisinin hissesinin tamamı bedelsiz olarak yola terk edildiğinden bu parsele ilişkin bedel verilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi , Doğru görülmemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu parselin yapılaşmanın tamamlandığı bir bölgede yer aldığından idare mahkemesi kararları gereği bölgede imar uygulaması yapılması mümkün olmadığından, öncelikle bu husus gözetilerek DOP kesintisi yapılmaması gerektiğini aksi halde ise, DOP kesintisinin en fazla hangi oranda yapılacağının gösterildiği İmar Kanunu'nun 18. maddesindeki en yüksek orandan değil, çevre taşınmazlardan kesilen DOP oranına göre kesinti yapılması gerektiğini iddia etmiştir....
Nitekim davacının işe girdiği tarihte yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunun 31.maddesinde “..Hizmet akitleriyle işverenin tazminat karşılığı, işçi ücretlerinden geçici olarak alıkoyacağı miktar on haftada eşit taksitlerle kesilmek üzere işçinin on günlük ücreti tutarından fazla olamaz...Tazminat kesintileri, mahsup yapılmasını gerektirecek bir zarar yapılmadan işten ayrılma hallerinde işçiye kesintisiz olarak geri verilir. …..Tazminat karşılığı kesilen paralar en çok üç ay içinde milli bir bankaya yatırılır. İşçi işinden ayrıldığında kesilen para faiz ve diğer gelirleri ile işçiye iade olunur...” düzenlemesi mevcuttur. Yine taraflar arasında davacıdan yaplan kesintinin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ayrıca davalı işveren kurum davacının zarar ve hasar verdiğini de ispat edememiştir....