Yukarki madde hükümlerine riayet etmiyen her hangi bir memur veya amir hakkında istenecek malümatın icra dairesine hemen verilmesi bunların mensup olduğu dairenin vazifesidir." hükmünün bulunduğu, dolayısıyla somut olayda davacı şikayetçi hakkında İİK 355 ve İİK 356.maddelerine göre işlem tesisi gerekirken İİK 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından davacının şikayetinin kabulüne karar verilmiştir. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle;Yargılama sırasında usulsüz olarak yapılan tebligatlar sonucunda savunma hakkının da kısıtlandığı gözetilerek ve resen gözetilecek sebepler ile haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olarak ikame edilen ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılması, yapılacak olan inceleme neticesinde şikayetin reddine, yapılan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin şikayet eden üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Somut olayda; şikayetin, İİK'nun 89....
öğrendiğini beyanla; usulsüz tebligatların iptali, İİK'nun 89/1 madde vd maddeleri gereğince yapılan tüm icra işlemlerinin ve hacizlerin iptalini istemiştir....
Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen haciz ihbarı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK. nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda şikayetçi 3. kişi T1 adına İİK. nun 89. maddesi uyarınca gönderilen 1. haciz ihbarnamesi 04/02/2020 tarihinde T.K'nun 21/1. maddesine göre, 2. haciz ihbarnamesi "birlikte sakin kardeşi Saniye Bozkurt imzası şerhi ile" 07.03.2020 tarihinde ve 3. haciz ihbarnamesi de gene aynı şekilde 18.08.2020 tarihinde "birlikte sakin annesi Fatma İleri imzası şerhi ile" tebliğ edilmiştir. Davacının 89/3. haciz ihbarnamesinin tebliğ işlemlerine yönelik olarak da bir usulsüzlük iddiası mevcut değildir....
tarihinde 103 davetiyesinin bizzat tebliğ olunduğu, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, usulüne uygun 103 davetiyesi tebliğine rağmen şikayetçi 89 borçlusu tarafından İİK 16. maddesi gereğince süresi dahilinde haciz ihbarnameleri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğundan dolayı şikayet yoluna başvurulmadığından, bu yöndeki şikayetlerinin süresinde olmadığı, İİK'nun 106 ve 110. maddeler gereğince takip dosyasının işlemden kaldırılması gibi bir hukuki uygulamanın olmadığı, İİK'nun 78/2 maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde haciz istenmesi halinde dosyanın işlemden kaldırılması sözkonusu olacaksa da şikayetçi borçlu T1 aleyhine 05/12/2015 tarihinde menkul haczi yapıldığı, belirtilen yasal süre içerisinde haciz talebinde bulunulduğundan, borçlu aleyhine takibe devam edilebilmesi için borçluya yenileme emrinin tebliğ edilmesini gerektirir yasal zorunluluk bulunmadığı...
Davacı/3. kişinin başvurusu; İİK'nın 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine ve bu nedenle konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayet olup, mahkemece haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğuna dair kabulü yerinde olmakla birlikte, davacı/3. kişi tarafından haciz iharnamelerinden haberdar olduğu tarihe göre süresinde 10/04/2019 tarihinde itiraz etmiş olduğu gözetildiğinde, borçlunun davacı/3. kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığından davacıya gönderilen 2. ve 3. haciz ihbarnameleri de yok hükmünde olup, mahkemece 1. haciz ihbarnanesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilip, 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin ise iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 03/07/2019 tarih, 2018/9339 esas ve 2019/11740 karar sayılı ve 12/11/2020 tarih, 2020/1615 esas ve 2020/9685 karar sayılı ilamı)....
İcra Müdürlüğünün 2018/3856 Esas sayılı dosyasından davacı adına İİK 89/1 ve İİK 89/2 Maddesine göre düzenlenen tebligatların usulüne uygun olmadığı öğrenme tarihinin 08/07/2022 olarak kabulüne karar verilmesi talep etmiş ise de, davacıya gönderilen İİK 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatların usulsüz olduğu yönünde şikayetçi olunmuş ise de 89/3 haciz ihbarnamesinin 05/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının usulsüz olan tebliğden haberdar olduktan sonra öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içerisinde şikayetçi olmadığından ve dava tarihinin 08/07/2022 tarihi olduğu için davacının davasını yasal süre içerisinde açmadığı anlaşıldığından davanın süre yönünden reddine" karar verilmiştir GEREKÇE: Uyuşmazlık; hukuki niteliği itibariyle usulsüz tebligat şikayeti davası niteliğindedir....
Davacı, icra takip dosyasında çıkarılan tebliğatların usulsüzlüğüne ilişkin şikayet yoluna başvurmamıştır. Mahkemece her ne kadar İİK 89/2-3 maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatların geçersiz olduğundan bahisle hüküm kurulmuş ise de, anılan düzenleme gereği İİK 89. maddesine dayalı ihbarnamelerin geçersizliğine karar vermek görevi İcra Mahkemesi'ne aittir. Mahkemece işin esasına girilerek deliller toplanıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/11/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Dava; İ.İ.K 89.maddesine göre açılan menfi tesbit istemine ilişkindir....
Öte yandan, anılan maddenin 7.fıkrası hükmüne göre; satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar. Şu kadarki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez. Satış ilanı tebliğ edilmemişse şikayet süresi öğrenme tarihinde itibaren başlar. Öte yandan tebligat usulsüzlüğüne dayalı şikayet İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine başvurulmalıdır. Somut olayda şikayetçi borçlunun 25.08.2014 tarihinde ihalenin feshi isteminde bulunduğu ancak satış ilanı tebliğ işlemine yönelik bir şikayetinin olmadığı görülmüştür.Bu durumda satış ilanı tebligatı usulsüz olsa bile en geç ihalenin feshi talebinin yapıldığı 25.08.2014 tarihinde tebliğ işleminden haberdar olunacağından ve bu tarihten itibaren 7 günlük süre içinde satış ilanı tebligatı usulsüzlüğü ileri sürülmediğinden satış ilanı tebligat işlemi kesinlemiştir....
m.89/1,2 ve 3 haciz ihbarnamelerini içerir 11.08.2020, 09.11.2020 ve 16.12.2020 tebliğ tarihli tebligatların usulsüz olduğunun tespitine, iş bu şikayete konu İİK m.89/1,2 ve 3 haciz ihbarnamelerini içerir 11.08.2020, 09.11.2020 ve 16.12.2020 tebliğ tarihli usulsüz tebligatları müvekkilin öğrenme tarihi olarak iş bu dava tarihi olan 03.05.2021 olduğunun tespitine, dava harç ve masrafları ile karşı vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
nün 2016/27060 E. sayılı dosyasındaki borçluların hak ve alacaklarının haczi için davacıya İİK. m. 89 gereği 1., 2. ve 3. haciz ihbarnameleri tebliğ edidiğini, tebliğlerin usul ve yasaya uygun olduğu davanın reddi gerektiğini, İİK. m.89 gereği davacı borçlunun 2. haciz ihbarnamesine de itiraz hakkı bulunduğunu ve 2. haciz ihbarnamesinin de 17/10/2022 tarihinde davacı borçlunun eşine tebliğ edildiğini, davacının eşine tebliğ edilen 2. haciz ihbarnamesine itiraz imkanı da varken davacı bu itiraz da yapmadığını ve eldeki şikayeti davasını açtığını, dava memur işlemini şikayet olduğunu, iş bu davanın ikamesine ise taraflarının sebebiyet vermediğini yüksek yargı kararları uyarınca eldeki davada yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini, iş bu nedenle istemin mahkemece kabulüne karar verilecek olsa bile yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....