Bu yükümlülüklerine ihlali suretiyle borçlunun hukuki savunma olanaklarını sınırlandırması ihtiyati haczin, geçici hukuki himaye tedbiri olma niteliği ile bağdaşmaz. Öğretide de ödeme emrinin iptali halinde, yeni ödeme emrinin gönderilmesinin alacaklının yapacağı bir işleme bağlı olduğu durumlarda, ödeme emrinin iptaline ilişkin kararın tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde bu işlemin yapılmamasının ihtiyati haczi hükümsüz kılacağı belirtilmiştir. (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2006, s.910,911) Somut olayda, çek aslı dosyaya ibraz edilmediği için ödeme emri iptal edilmiştir. Ödeme emrinin iptali takibin iptali sonucunu doğurmaz ise de alacaklının ödeme emrinin iptaline ilişkin kararının tefhim ve tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde çek aslını icra dairesine vererek yeni bir ödeme emri gönderilmesini sağlaması gerekir (İİK., m.264,II’ye kısasen). Aksi halde ihtiyati haciz hükümsüz kalır (İİK. m.264,IV)....
haciz kararının borç doğuran bir belge ya da borcun sebebi olmadığını, İİK'nın 58. maddesine göre anılan takip talebinin ödeme emri düzenlenmesi koşullarını haiz olmadığını, alacaklı vekilinin İİK'nda sınırlı sayılı olarak belirlenen takip yollarından birini seçmemiş olmasına ve talebini ihtiyati hacizle sınırlamasına rağmen, icra dairesi tarafından takip talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, res'en bir takip yolu belirlenerek örnek 7 ilamsız takiplerde ödeme emri düzenlenerek tebliğinin hukuka aykırı olduğunu, İİK'nın amir hükmüne aykırı olarak, İİK'nda yazılı takip usullerinden biri açıkça seçilmeksizin verilmiş takip talebine dayanılarak, icra memurunca res'en takip yolu seçilmek suretiyle ödeme emri düzenlenmesi işleminin İİK hükümlerine aykırı olduğundan Mudurnu İcra Dairesi'nin 2022/389 esas sayılı dosyasında yapılmış ödeme emri tebliği ve kıymet taktiri işlemlerinin iptali talebiyle ikame ettikleri davanın yargılaması sonucunda; "takip yolunun ihtiyati haciz olarak belirtilmesi...
D.İş sayılı dosyası ile davalılar aleyhine 4.699.579,17Euro karşılığı 29.677.372,50TL alacak miktarlı ihtiyati haciz kararı verildiği, davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirket ve kefil olan diğer davalılar aleyhine ....İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile asıl alacak, işlemiş faiz, ihtiyati haciz vekalet ücreti, ihtiyati haciz masrafının tahsiline yönelik icra takibi başlattığı ve ...Asliye Ticaret Mahkemesinin... D.İş-... D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının takibe konu edildiği, davalı şirkete ödeme emrinin 21/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalılar ..., ... ve ...'a gönderilen ödeme emri tebliğlerinin yapılamadığı, davalılar vekilinin 22/10/2019 tarihli dilekçeleri ile icra takibine, yetkiye ve borca itirazda bulundukları anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davaları için İİKnun 62.maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden sonra 7 gün içinde yapılmış bir itirazın varlığı dava şartıdır. Davaya konu icra takibinde davalılardan ..., ... ve ...'...
Borçlunun ihtiyati haciz sırasında ki ikrarının müzayaka altında yapıldığı düşünüldüğünde ve yasal olarak ancak ödeme emri tebliği üzerine senedi inceleme ve itiraz olanağı doğacağı gözönünde tutulduğunda, bu ikrarın ödeme emri tebliği ile doğan imza itirazı olanağını ve dava hakkını ortadan kaldırmayacağının kabulü gerekir (HGK. 23.01.2008 tarih 2008/12-25 E. - 2008/3 K.) Söz konusu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararında da belirtildiği üzere ihtiyati haciz sırasında borçlunun borcu kabulü harici ikrar niteliğinde olup, bu ikrar İİK.'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerle ispatlanmadığından icra mahkemesince dikkate alınamaz. O halde mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İlk derece mahkemesince, davalı takip dosyasında yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, haciz yapıldığı sırada borçlunun annesinin haciz mahallinde bulunduğu, borçlunun takibi öğrendiğinin kesin olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline dair verilen karar şikayetçi ile şikayet olunan vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince davalı takip dosyasında borçluya gönderilen ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığı, icra takibinde borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğine dair delil de bulunmadığından davalı takibinin kesinleşmediği, davacının ihtiyati haczinin ise itirazın iptali davasında karar verilmediği kesin hacze dönüşmediği, her iki alacak yönünden de hacizler kesinleşmediğinden sıra cetveli düzenlenmesi koşulları oluşmadığı, İİK’nın 361. madde uyarınca paranın iadesini davacının isteyemeyeceği, iptal nedenlerinin gerekçe de gösterilip hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesi...
İİK’nun 264. maddesinde düzenlendiğini, ihtiyati haciz kararına Kayseri İş Mahkemesindeki dava sonuçlandıktan sonra geçilebileceğini, ihtiyati haciz alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya haciz tutanağı tebliği itibari ile yedi gün içinde takip talebinde bulunma ve dava açma mecburiyeti olduğu, esas hakkında verilecek hükmün beklenmeden kararın takibe konu edilerek müvekkile icra emri gönderilmesinin açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, icra emrinin iptali gerektiğini, ihtiyati haciz kararı gereği haczedilecek malları karşılayacak teminat mektubu tutarı kararı veren mahkemeye sunularak ihtiyati haczin kaldırılmasının da istenildiğini, bu nedenle hukuka aykırı biçimde gönderilen icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin iflasın ertelenmesi ve ihtiyati tedbir istemiyle açtığı davada, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve E:… sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebinde bulunulması üzerine Mahkemece tüm icra ve iflas takipleri, satış ve muhafaza işlemleri gibi tedbir uygulamalarının, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 179/b maddesindeki sınırlamalar dikkate alınarak, 179/a maddesine göre durdurulması, yeni takip yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, ihtiyati tedbir kararı ile borçlular aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca hiçbir takip yapılamayacağından dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin iflasın ertelenmesi ve ihtiyati tedbir istemiyle açtığı davada, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve E:… sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebinde bulunulması üzerine Mahkemece tüm icra ve iflas takipleri, satış ve muhafaza işlemleri gibi tedbir uygulamalarının, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 179/b maddesindeki sınırlamalar dikkate alınarak, 179/a maddesine göre durdurulması, yeni takip yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, ihtiyati tedbir kararı ile borçlular aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca hiçbir takip yapılamayacağından dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı hakkında 25/12/2019 tarihinden itibaren başlamak üzere 3 ay süre ile geçici mühlet verilmesine karar verildiği, takibin konkordato mühlet kararından önce 11/12/2019 tarihinde başlatıldığı anlaşılmakla takibin iptali talebinin reddine karar vermek gerektiği, icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin alacaklının takip talebine uygun şekilde ve yukarıda açıklandığı üzere İİK.nun 58 ila 60. maddesinde belirtildiği şekilde usulüne uygun olarak hazırlandığı anlaşılmakla davacı borçlunun ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar vermek gerektiği, takipte ve ödeme emrinde borcun sebebi olarak cari hesap ekstresinin gösterildiği ve bu belgelerin takip talebi ekinde icra müdürlüğüne tevdii edildiği, borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliğ zarfı üzerinde ise, "Örnek 7 ödeme emri ve takip dayanak sureti vardır" ibaresinin yazılı olduğu, borcun sebebi olarak gösterilen dayanak belgenin, ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edildiği anlaşılmakla...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı taraf, borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı alarak çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatmış, borçlu vekili 16.12.2013 tarihli icra mahkemesine başvurusunda; ihtiyati haciz kararı alınmasından itibaren ödeme emri tebliğ edilmediğini bu nedenle, ihtiyati haczin kendiliğinden kalktığını, çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, ödeme emri tebliğ edildiğinde imza inkarı ile dava açacağını ileri sürerek ihtiyati haciz kararı ile tüm hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemeye sunduğu 30.12.2013 tarihli davanın ıslahı başlıklı dilekçe...