Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüşmediğini, davalı alacaklı ile yapılan mutabakat sonucunda müvekkili şirket aleyhine uygulanan bir kısım ihtiyati hacizlerin fek edilmesinin taraflarca kararlaştırıldığını, alacaklının ihtiyati haczin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünün 07.04.2021 tarihli kararı ile esas takibe geçilip ödeme emri borçlulara tebliğ edildiğinden harcın ödeme emri tebliğ ile doğacağından takip çıkışı üzerinden % 4.55 oranından tahsil harcı ödenmesi halinde talebin kabulüne karar verildiğini, takip kesinleşmediğinden ve ihtiyati haciz takip işlemi olmadığından tahsil harcı ödenmesi konusundaki 07/04/2021 tarihli kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek icra müdürlüğü kararının iptalini talep etmiştir....

Sayılı numarayı almış olduğu, davacı müvekkiline icra emri gönderilmeksizin ve usul ve yasaya aykırı şekilde müvekkil aleyhine haciz işlemlerinin yapıldığını iddia ederek şikayet yoluna başvurmuş, icra dosyası ve dava dosyası incelendiğinde, her ne kadar icra emri gönderilmeden haciz işlemi yapılmış ise de 24/09/2019 tarihinde İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/1291 D.iş 2019/1321 K. Sayılı kararı ile icra dosyasına ihtiyati haciz kararı verildiği dosyaya konu taşınmaz 26/09/2019 tarihinde ihtiyaten haciz edildiği anlaşılmakla, şikayetin reddine " dair karar verildiği görülmüştür....

Şikayet olunan vekili, sıra cetveline konu üç icra takibinin de ihtiyati haciz kararına dayandığını, müvekkilinin alacaklı olduğu...dosyası ile başlatılan icra takibinin daha önce kesinleştiğini, takip talebiyle fazla talep ettikleri faiz miktarından vazgeçtiklerini, buna ilişkin muhtıranın borçluya 24.09.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emri ve muhtıraya herhangi bir itiraz olmadığını, yeniden ödeme emri tebliği gerekmediğini, şikayetçi... takibinin 03.10.2013 tarihinde kesinleştiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre sayılı icra dosyasında alacaklı şikayet olunan vekilince, alacak miktarında hata yapılması nedeniyle takip tutarından daha az miktarda düzeltilmesi talebi nedeniyle yeniden ödeme emri tebliğinin gerekmediği, sıra cetveline konu iki icra takibinin de ihtiyati haciz kararına dayandığı, ihtiyati hacizlerin süresi içinde infaz edildiği ve icra takibi başlatıldığı, haciz ihbarnamelerinin......

    Sayılı ilamı ile şikayetin kabulüne, "asıl alacak kısmının icra emrinden çıkartılmasına karar verildiğini ve akabinde 26.07.2021 tarihli icra emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini, ilgili icra dosyasına tehir-i icra kararı getirildiğini, icra emri gönderilmesinin ve başvuru harcı yatırılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, şikayetin kabulünü, takibin durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf başvurusu; ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "İhtiyati tedbirin şartları" başlıklı 389. Maddesi; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341. maddesi de "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir" şeklindedir....

    Gerçek kişi davalıların usulen yapılan itirazları nedeniyle takibin durduğu anlaşılmakla ,itirazın iptali davasının incelenmesi gerekirken anılan gerekçeyle bu davalılar yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı şirket hakkında, ihtiyati tedbir kararı verilmesi nedeniyle takip yapılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş,ise de takip tarihi olan 06/07/2017 tarihinde ihtiyati tedbir kararının halen yürürlükte olup olmadığı araştırılmamış,takip yasağının itirazın iptali davasına etkisi üzerinde durulmamıştır.İst.Anadolu 4. ATM nin 2016/1439 esas sayılı dosyasında 20/12/2016 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının devam edip etmediği araştırılmadan ,ihtiyati tedbir kararının davaya etkisi üzerinde durulmadan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin iptali ve menkul ve gayrimenkullere konulan haczin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....

        İhtiyati haciz ve icra takibi birbirinden ayrı hukuki düzenlemeler olup ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. İhtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan bir nevi tedbir işlemidir. (HGK. 16.02.2000. gün 2000/12-49 E. 2000/94 K. 22.06.1968 gün 1967/805 E. 1968/475 K.) Bu açıklamalar ışığında ihtiyati haciz kararının infazı sırasında borcun kabulü, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere icra takip işlemi olmayan ihtiyati haczin tatbiki sırasında gerçekleştiğinden, hukuki nitelik olarak harici ikrar olup bu ikrar başka emare ve delillerle teyit edilmediğinden bağlayıcı sayılamaz....

          Keza ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, önceki davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması vs. davaları da zamanaşımını kesici nitelikte değildir. Zira açılmış bulunan davanın, HUMK'nun 237. maddesindeki kesin hükme konu teşkil edecek biçimde nizalı kazaya konu edilmesi gerekir (.... H.D. 07/04/1983-1439 K.-2701 E.). Somut olayda, alacaklının, ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ........2008 tarih ve 2008/1322 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile ........2008 tarihinde takibe başladığı, borçluya, 31.....2015 olan icra mahkemesine yaptığı işbu itiraz tarihi itibariyle henüz ödeme emri tebliğ edilmediği, borçluya ait taşınmazın tapu kaydına ........2008'de ihtiyati haciz şerhi konulduğu, alacaklının ........2008 tarihli icra müdürlüğüne yaptığı talebi ile borçlunun fonlarının ihtiyaten haczi için ... .... A.Ş.'...

            Somut olayda; mahkeme gerekçesine göre davacı hakkında düzenlenmiş bir ödeme emri olmadığı, tebliğ edilmediği, bu nedenle davacıya ödeme emri tebliğ edilmeden ve kesinleşmiş bir takip olmadan davacının maaşına haciz konmasının mümkün olmaması gerektiği görüşü ile davacı aleyhine yapılan ihtiyati haciz işleminin iptaline karar verilmesi yukarıdaki açıklamalar ışığı altında hatalı olmuştur. Yapılacak iş; 6183 sayılı Kanun'un 13 ve devamı maddelerine göre ihtiyati hacizde ödeme emrinin tebliği ve takibin kesinleşmiş olması şartları aranmadığı göz önünde bulundurularak, davanın bu yasa maddeleri çerçevesinde değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu