E. 2014/... sayılı kararı ile de ilk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararların temyiz yoluyla incelenemeyeceğine karar verildiğinden temyiz talebinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmi belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir.(HMK m.392/1) Somut olayda, öncelikle ilk derece mahkemesi tarafından feri müdahilin istinaf hakkı bulunmadığı gerekçesi ile ara karar ile istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de, bilindiği üzere HMK 394/3 maddesinde verilen ihtiyati tedbir kararına karşı menfaatleri açıkça ihlal edilen 3....
Mahkemesince gemi sicil kaydı üzerine satış ve devrin önlenmesi için konan tedbirin davalılar tarafından 30.000,00 TL teminat mektubu ibraz etmeleri halinde teminat mektubu üzerine tedbirin kaydırılmasına karar verilmiş ve söz konusu karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. ...Açıklanan sebeplerle, söz konusu karara temyiz başvuru imkânı bulunmadığından davalı vekilinin ihtiyati tedbirin teminat karşılığında değiştirilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinin ara kararına yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir." Benzer şekilde Yargıtay 11....
Mahkemece tensip ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararı 6100 sayılı Kanunun 297. ve 391/2 maddesine uygun olmayıp, dosyanın tetkikinden ihtiyati tedbir talebinin kabulü yolunda verilen karara ilişkin gerekçeli karar yazılıp taraflara tebliğ edilmediği gibi dosyada tedbirin uygulandığına ilişkin tutanağının tebliğine dair belge bulunmadığından ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itiraz süresindedir. Buna göre mahkemenin istinafa konu, tedbir istemine vaki itirazın süre bakımından reddine ilişkin ara kararı usul ve yasaya aykırı olup, itirazın süresinde olduğu tespit edilmekle; itirazın reddine ilişkin istinafa konu karara yönelik istinaf başvurusunun esastan incelemesine geçilmiştir....
Mahkemece tensip ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararı 6100 sayılı Kanunun 297. ve 391/2 maddesine uygun olmayıp, dosyanın tetkikinden ihtiyati tedbir talebinin kabulü yolunda verilen karara ilişkin gerekçeli karar yazılıp taraflara tebliğ edilmediği gibi dosyada tedbirin uygulandığına ilişkin tutanağının tebliğine dair belge bulunmadığından ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itiraz süresindedir. Buna göre mahkemenin istinafa konu, tedbir istemine vaki itirazın süre bakımından reddine ilişkin ara kararı usul ve yasaya aykırı olup, itirazın süresinde olduğu tespit edilmekle; itirazın reddine ilişkin istinafa konu karara yönelik istinaf başvurusunun esastan incelemesine geçilmiştir....
Özellikle dava dosyası bir bütün olarak ele alındığında davalı taraf dava konusu taşınmazı devir taahhüdü altına girdiği yazılı belgelerle sabit iken ve tüm mirasçıların birlikte yazıl olarak taksim sözleşmesi yapış olduğu sabit iken dava konusu taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılması hakkımızı elde etmemizi önemli derece zorlaştıracağından ve zarara uğrama yönündeki endişelerimiz de dikkate alınarak dava konusu taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbirin devamına ve davalı tarafın söz konusu istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini sayın yüksek mahkeme'den talep ediyoruz." şeklindeki cevaplarla istinaf başvurusuna karşı cevaplarının kabulüne, davalı tarafın ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir....
Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse kanunun öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....
Mahkemece; ara karar ile kazaya karışan araç üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, ara karar davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Bilindiği gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun istinaf yoluna başvurulabilen kararlar başlıklı 341. maddesinin birinci fıkrasında ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulacağı öngörülmektedir. Yine aynı Kanunun temyiz edilemeyen kararlar başlıklı 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararların temyiz edilemeyeceği hüküm altına alınmaktadır. 6100 sayılı Yasaya eklenen Geçici 3. maddenin birinci fıkrası uyarınca bölge adliye mahkemeleri kuruluncaya kadar 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği öngörülmektedir....
Kırşehir İcra Müdürlüğünün 08/02/2021 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerindeki şerhin satışa engel olup olmadığının sorulması üzerine İlk Derece Mahkemesi tarafından 02/03/2021 tarihli müzekkere ile tedbirin satışa engel olduğu bildirilmiştir. Üçüncü kişinin itirazı üzerine mahkemece duruşma açılmış ve yapılan duruşma neticesinde 19/03/2021 tarihli ara karar ile üçüncü kişinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine, ihtiyati tedbirin rızai temlike engel olduğu ancak cebri satışa engel olmadığının tespitine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin cebri satışa engel olmadığı yönündeki kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Somut olayda, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava nedeniyle yargılama aşamasında ihtiyati tedbir şerhi konulan ve davalı adına kayıtlı taşınmazın 21/05/2018 tarihli cebri icra satış yolu ile talep eden adına tapuya tescil edildiği, dava nedeniyle mevcut ihtiyati tedbirin halen tapu kaydı üzerinde bulunduğu, tedbir karar tarihinden sonra oluşan mülkiyet değişikliği nedeniyle taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılması talebinde bulunulduğu, mahkemece ek kararla talebin reddine karar verildiği, talep eden-ilişkili kişi davanın tarafı bulunmadığı gibi, ihtiyati tedbirin sona ermesine ilişkin taraflar arasındaki davanın hüküm fıkrasında belirleme yapılmadığı için tedbirin aksi davacı tarafca talep edilmedikce HMK.nun 397/2 maddesine göre hükmün kesinleşmesine kadar geçerli olacağı, halen malik-ilişkili kişi sıfatıyla tedbirin kaldırılmasını talep edenin iş bu talebinin davanın taraflarına yöneltilecek ve mülkiyet hakkına dayalı şerhin kaldırılması talepli açılacak bir davada...