Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekten davacı taşınmazının nisbi geçit ihtiyacı içinde bulunduğu açıktır. Geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak geçit güzergahı belirlenirken komşuluk hukukunun fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi hiçbir zaman gözden kaçırılmamalıdır. Denilebilir ki, geçit kurulmasına ilişkin davalarda davacının tam bir tasarruf hakkı yoktur. O yüzden, uygun geçit güzergahı saptanırken davacının subjektif isteğine bakılmamalı, geçit az yukarıda sözü edilen fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gözetilerek objektif ölçülere uygun belirlenmelidir....

    Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır....

      Davada, davacının 410, 586 ve 587 parselleri yararına, davalıya ait 409 parseli üzerinden geçit hakkı kurulması istenilmiştir. Mahkemece davacı taşınmazları için davalı parselinin ortasından geçen 6 metre eninde geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş, hükmü davalı ... temyiz etmiştir. Davacıya ait 410, 586, 587 parseller için geçit hakkı kurulması istenmiş ve bu yönde hüküm kurulmuştur. Geçitin kesintisiz olarak kurulması gerekir. Davacı vekilinin talebinde bulunan 587 parselin yola çıkabilmesi için 586 parselden her ikisi için de 410 parselden geçit kurulması gerekmektedir. Bunun için davacıya uygun süre verilerek davacı parselleri üzerinde akdi geçit hakkı kurulduktan sonra kesintisiz bir şekilde geçit hakkına karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davacıya ait taşınmazların genel yol ile bağlantısının bulunmadığı bir başka deyişle geçit gereksiniminin bulunduğu açıktır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.05.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, 826 parsel sayılı taşınmazının genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek davalıya ait 821 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı tesisini istemiştir. Mahkemece, 821 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı tesis edilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

          Ayrıca Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda (2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekirken, gerekçesi açıklanmadan 5 metre genişliğinde geçit kurulması da doğru değildir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; lehine geçit hakkı kurulan 603 parsel sayılı diğer taşınmaz ile yol arasında aleyhine geçit hakkı kurulan 591 parsel sayılı taşınmazın haricinde 600, 601 ve 611 parsel sayılı taşınmazlar bulunduğu halde, anılan bu parsel malikleri davaya dahil edilerek bu parseller aleyhine de geçit hakkı kurulması gerekirken kesintisizlik ilkesine aykırı olarak hüküm kurulması da yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi...

            Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada "kesintisizlik ilkesi" denilir. Geçit davalarında uygulanacak kesintisizlik ilkesi gereğince lehine geçit hakkı kurulan taşınmazdan itibaren genel yola ulaşıncaya kadar geçit hakkı kurulması gerekir. Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir....

              Geçit hakkı kurulması davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine göre yüzölçümü daha büyük olan taşınmazlardan geçit hakkı kurulması gerekmektedir. Davacıya ait 122 ada 33 parsel sayılı taşınmaz lehine dava konusu 122 ada 38 parsel sayılı taşınmazdan güneydeki genel yola ulaşmak için 18.06.2012 havale tarihli uzman bilirkişi ...tarafından düzenlenen rapor ve krokide (A) ile gösterilen seçenekten geçit hakkı kurulması gerekirken Dairemizin ilkelerine aykırı şekilde yüzölçümü daha az olan dava konusu 122 ada 37 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 29.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Buna göre geçit hakkı talep edilen davacıya ait taşınmazlar arasında akti irtifak kurulması konusunda davacıya süre verilerek, davacı parselleri arasında akti geçit irtifakı kurulduktan sonra 2361 parsel sayılı taşınmaz lehine 362, 636 ve 364 parsel sayılı taşınmazları üzerinden, 363 parsel sayılı taşınmaz lehine de 364 parsel sayılı taşınmaz üzerinden kesintisiz şekilde ve ayrı ayrı belirtilmek suretiyle geçit hakkı kurulması gerekir. Diğer taraftan hükümde depo edilen geçit bedelinin de her bir taşınmaz için ayrı ayrı belirlenerek maliki adına depo ettirilmesi, kesintisizlik ilkesine uygun şekilde geçit kurulması ve geçitin yerinin belirlendiği rapor ve krokinin de kararda belirtilmesi gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir....

                  Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Somut olaya gelince; geçit kurulurken yukarıdaki ilkelere aykırı şekilde, geçit hakkı talep edilen taşınmazlar için hangi taşınmaz leh ve aleyhine geçit kurulduğu ayrı ayrı belirlenmemiştir. Mahkemece, geçit davalarında uygulanan kesintisizlik ilkesi gereğince bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının lehine geçit istediği her bir taşınmaz için bağımsız olarak genel yola bağlantı kurulacak şekilde geçit hakkı kurulması gerekir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.09.2005 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davada, davacının maliki bulunduğu 135 parsel sayılı taşınmaz yararına davalıya ait 134 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulması talep edilmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne, davacının 135 parsel sayılı taşınmazı yararına davalıya ait 134 ve 292 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasına karar vermiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu