Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 2018/447 Esas sayılı ve 20/02/2023 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik talebin reddine dair ara kararının HMK.nun 353/1- a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın ihtiyati tedbire itirazın duruşmalı incelenmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3- Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının talep halinde davalıya iadesine, 4- İstinaf yargılama giderlerinin nihai kararda nazara alınmasına, Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nun 353/1- a maddesine göre kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

İlk derece Mahkemesince kaldırma kararı doğrultusunda verilen 24/06/2023 tarihli ara karar ile; davacının çekte kendi adına atfen atılan imzanın sahte olduğunu ileri sürdüğü, dolayısıyla davadaki asıl uyuşmazlığın sahtelik iddiasına dayalı olduğu, bu nedenle yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu, ihtiyati tedbir talebinin kabul kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati tedbire itiraz davasında davacı vekilinin talebi üzerine verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati tedbire itiraz eden-davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 21.02.2014 tarih ve 2013/1 Esas, 2014/1 Karar sayılı ilamında; ilk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararların bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar istinaf yolu yerine temyiz yoluyla incelenemeyeceği öngörülmüştür....

      Maddesine göre ihtiyati tedbir kendiliğinden kalktığından mahkemece HMK'nın 397. maddesi gereğince itirazın tamamen kabulü ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken itirazın kısmen reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle Dairemizce ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir....

        Somut olayda, davacılar vekili dava dilekçesinde ihtiyati tedbir talebi üzerine mahkemece 28/06/2021 tarihli tensibin 13 no'lu bendinde davacılar vekilinin dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir talebinin HMK'nın 389. maddesi ve mevcut delil durumu dikkate alınarak talebin kabulüne karar verildiği, 19/10/2022 tarihinde gerekçeli ara kararın yazıldığı, bir kısım davalılar vekilinin ihtiyati tedbire itiraz üzerine 26/01/2023 tarihli celsede bir kısım davalılar vekilinin ihtiyati tedbire yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiş ise de, bir kısım davalılar vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik talebinin reddine ilişkin ara kararın, HMK'nın 391/2- 3 maddesi kapsamında ara kararın belirtilen unsurları taşır şekilde ve ayrı bir şekilde gerekçeli yazılmaması usul ve yasaya aykırıdır....

        tedbir konulması ve tedbire itirazın reddine karar verilmesi yönündeki mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        tedbir konulması ve tedbire itirazın reddine karar verilmesi yönündeki mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        B) DAVALI VEKİLİNİN İTİRAZININ ÖZETİ : Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir kararı ile müvekkili şirketin uğrayacağı zarar ve dolayısıyla kamunun uğrayacağı zarar daha büyük ve telafisi mümkün olmayan zarara yol açacağından ihtiyati tedbir kararının ivedilikle kaldırılması gerektiğini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C) İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mardin 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/03/2023 tarihli, 2022/1564 Esas sayılı ara kararıyla; "Davalı vekilinin ihtiyati tedbire karşı itirazının reddine" karar verilmiştir....

        tedbirin icra müdürlüğünce uygulanması gerektiği şeklindeki kabulünün de tamamen hatalı olduğunu, yine diğer gerekçelerinin de yanlış olduğunu, İİK 82. maddesindeki durumun ancak ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi yani asıl takibe geçilmesi sonrasında değerlendirilebilecek bir husus olduğunu, kaldı ki ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbire konu taşınmazın borçlunun haline münasip ev niteliğinde olup olmadığının da ancak bilirkişi ve keşif incelemesi neticesinde belirlenebilecek bir durum olduğunu, orta yerde yapılmış bir keşif ve bilirkişi incelemesi olmaksızın mahkemece böyle bir gerekçe ile davalı lehine karar verilmesinin açıkça yanlış olduğunu, ihtiyati tedbire konu taşınmazın aile konutu veya haline münasip ev olduğuna dair bir iddianın da bulunmadığını ve bu gerekçelere dayalı kararın hatalı olduğunu, bu nedenle ihtiyati tedbir kararının kaldırılması kararına yapılan itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına ve bahsi geçen 704 parsel 1....

        ihtiyati tedbirin kaldırılması ve teminatın arttırılması talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, aksi durumda teminatın arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu