İİK'nın 257. ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan ya da mal kaçıran borçlularla ilgili olarak vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından, borçlunun malları ve hakları üzerine konulan tedbir niteliğinde bir işlem olup, yine İİK'nun 264. maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemelerdir ve ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.'nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlemdir. Dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiş olması ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirmez....
Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre 18.03.2016 tarihindeki ara kararı ile alacağın %15 inin teminat olarak ödenmesi koşulu ile davalı ... aleyhine ihtiyati tedbir kararı verildiği, 06.04.2016 tarihindeki ara kararı ile de takdiren teminatsız olarak mal varlığına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiş, davalı ... vekili 04.04.2016 tarihinde ihtiyati tedbir kararına ve 11.04.2016 tarihinde de ihtiyati haciz kararına itiraz ederek kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece 10.05.2016 tarihli duruşmadaki ara karar ile tensip zaptında yapılan değerlendirme ve ön görülen gerekçe nedeni ile ...'in malvarlığı aleyhine verilen ihtiyati tedbir veihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş; 10.05.2016 tarihli ara karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı borçlu vekilince İİK'nın 266 maddesi gereği ihtiyati haczin teminat karşılığı kaldırılması ve aşkın hale gelen hacizlerin fekkine karar verilmesi istemli iş bu davanın açıldığı, mahkemece 27/07/2023 tarih 2023/13 D.İş Esas 2023/12 D.İş Karar sayılı ilamı ile; "Davacı vekilinin ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin reddine" karar verilmişse de, aşkın haciz talebine yönelik bir değerlendirmenin yapılmadığı, incelenecek bir kararın bulunmadığı, kararın bu haliyle HMK 297 ve 298 maddelerine aykırı olduğu, denetime elverişli olmadığı anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2016/16754 Esas sayılı dosyasından maaşına konulan haczin tedbiren durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin İİK'nın 72/3 maddesi gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden reddine, 4- Alınması gerekli olan 54,40 TL karar ilam harcının ihtiyati tedbir talep eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 5- İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından ihtiyati tedbir talebiyle ilgili yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, B)1- İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ihtiyati tedbir talep eden davacıya iadesine, 2- İlk derece mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırıldığı gözetilerek ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf davalılar yararına vekalet...
Kanun-34.madde) buna göre; a) Nihai kararlar. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yasa yoluna başvurulabileceği açıktır. Hal böyle olunca, yargılama aşamasında daha önce konulan bir ihtiyati haczin teminat karşılığında kaldırılması veya değiştirilmesi yönündeki bir talebinin kabulüne karşı itirazın reddine dair ara karara yönelik olarak istinaf yasa yoluna başvurulabileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından, yani istinaf başvurusuna konu ara karar, istinafı kabil bir karar niteliğinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK m.266'ya göre teminat karşılığında ihtiyatî haczin kaldırılmasına karar verilen durumlarda, ihtiyatî hacze konu mal üzerindeki haciz tamamen kalktığını ve ihtiyatî haczin İİK m.266'ya göre gösterilen teminat üzerinde devam ettiğini, adeta ihtiyatî haczin gösterilen teminat üzerine kaydırılmış olduğunu, bu hususun alacaklının da yararına olduğunu, alacaklı tarafından ihtiyatî haciz kararı takibe konularak fiilen de uygulandığından, yani takip yapıldığından, bu talebin İİK m.266'ya göre takibin yapıldığı yer icra mahkemesine yapıldığını, ihtiyati hacze konu edilen davanın da tasarrufun iptali davası olup henüz dava sonuçlanmadan davanın başında tedbir niteliğinde uygulanan bir ihtiyati haczin söz konusu olduğunu, ancak bu ihtiyati haciz kararı ile dahi müvekkilinin adeta dosya borçlusu gibi icra ve haciz işlemlerine maruz kaldığını, tedbir amaçlı bu karar ile uygulanan ihtiyati hacizlerin yanı sıra ölçülülük ilkesi aşılarak müvekkilin araçlarına...
HMK’nın 389. maddesinde ihtiyatin tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. İhtiyati tedbire itiraza ilişkin HMK’nın 394. maddesinde uygulanacak usul kısaca şu şekilde açıklanmıştır: Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen karşı taraf dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararına karşı tedbirin uygulanması sırasında hazır olunması halinde tedbirin uygulanmasından itibaren, hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz edilebilir. İtiraz üzerine mahkeme duruşma açarak tarafları davet eder ve itiraza ilişkin bir karar verir....
Mahkeme 09/03/2023 tarihli ara kararı ile " Davacı vekilinin davalıya miras bırakılan annesinden intikal edilecek hissesine ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile İzmir ili, Konak ilçesi, 3212 ada, 69 parselde, 3212 ada 69 parsel 1 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz üzerine davalı TC Kimlik Numaralı T3'ye annesinden kendisine intikal edecek hisse üzerine dava değerinin (60.136,89 TL) %15'i miktarının nakti teminat veya heran paraya çevrilebilir teminat mektubu karşılığında ve tedbir harcı yatırıldığı takdirde 3.kişilere devir ve temlikinin, 3.kişilere satışını önlemek üzere İHTİYATİ TEDBİR konulmasına," karar verildiği, davalı vekilinin itirazı üzerine 10/05/2023 tarihli ara karar ile " ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması talebinin REDDİNE" karar verildiği, bu ara karara karşı davacı vekili ile davalı vekilinin istinafa geldiği görülmüştür....
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda, İİK'nın 265.maddesine göre sadece haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edilebileceği, bunun dışındaki nedenlere dayanılarak itiraz edilemeyeceği belirtilerek itirazın reddine karar verilmiş, hüküm muteriz vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yerel mahkemenin menfi tespit davası sırasında verilen ihtiyati tedbir kararı nedeni ile ihtiyati haczin kaldırılmasına dair kararı, Dairemizce; ihtiyati haczin geçici hukuki himaye tedbiri olup, icra takip işlemi niteliğinde olmadığından dolayı menfi tespit davası sırasında verilen tedbir kararının ihtiyati haczi kaldırmayacağı gerekçesiyle bozulmuştur....
Dava konusunun aynı ile ilgili olmayan durumda bu malların 3. kişilere devir ve temlikini önleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekmediği için Mahkemelerce verilen ihtiyati tedbir kararlarının aslında ihtiyati haciz mahiyetinde sayıldığı ve hüküm kesinleşinceye kadar bir sınırlama yapılmaması gerektiği şeklinde Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin tarafından istikrarlı bir uygulaması da mevcuttur. Bu nedenle tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak (İİK.md.281) değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu nedenle tasarrufun iptali davalarında (ve muvazaa) ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek müsbet ya da menfi bir karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca davacının dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir isteminin ihtiyati haciz olarak kabul edilerek bir karar verilmesi gerekirken, ihtiyati tedbir kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....