Borçlunun, üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 106/2. maddesi gereğince menkul (taşınır) hükmündedir. Dolayısıyla, bu hak ve alacakların haczi de menkul haczi gibi gerçekleştirilir. Üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklara haczin tatbiki ve haciz tutanağının düzenlenmesi için mahalline gidilmesine gerek bulunmamaktadır. Borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczedilmesi, haciz kararının icra tutanağına yazılması ile gerçekleşir. Haczin tekemmülü için üçüncü kişilere ayrıca İcra ve İflas Kanunu’nun 89.maddesi gereğince düzenlenecek haciz ihbarnamesinin tebliğ edilmiş olması şart değildir.Bu nedenle haciz ihbarnamesinin gönderilmesi haczi tamamlayan bir işlem değil, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların borçluya ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiridir. Bu özelliği nedeniyledir ki, haciz tebliğ yazısını alan üçüncü kişi, artık borçluya ödeme yapamaz ve sadece icra dairesine ödemede bulunabilir....
İhtiyati haciz, kural olarak, alacağın tahsili amacıyla yapılan girişimlerin semere vermesini sağlayan ve diğer hacizlere kendiliğinden katılma olanağı veren bir önlem (tedbir) olmakla beraber, bundan alacağın teminat altına alınması amaçlanmıştır. İhtiyati tedbirin konusu, muvazaalı olan şey olmasına karşın, ihtiyati haczin konusu daima bir alacaktır. Diğer bir deyimle, konusu alacak olan ve bir önlem (tedbir) olarak ihtiyati haczi gerektiren uyuşmazlıklarda, belli bir mal ya da aidiyeti yönünden uyuşulmayan bir hak mevcut değildir, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz yollarının biri takip hukukunda, diğerinin yargı kuralları içinde yer almasını sağlayan 1424 sayılı Yasa değişikliği, bu nitelendirmenin sonucunu vurgulamaktadır. Öte yandan, İcra ve İflas Kanunu’nun 261/2. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararları, aynı Yasa’nın 79-99. maddeleri arasında yer alan haczin ne suretle yapılacağına dair hükümleri dairesinde icra edilmeleri gerekir....
İhtiyati haciz, kural olarak, alacağın tahsili amacıyla yapılan girişimlerin semere vermesini sağlayan ve diğer hacizlere kendiliğinden katılma olanağı veren bir önlem (tedbir) olmakla beraber, bundan alacağın teminat altına alınması amaçlanmıştır. İhtiyati tedbirin konusu, muvazaalı olan şey olmasına karşın, ihtiyati haczin konusu daima bir alacaktır. Diğer bir deyimle, konusu alacak olan ve bir önlem (tedbir) olarak ihtiyati haczi gerektiren uyuşmazlıklarda, belli bir mal ya da aidiyeti yönünden uyuşulmayan bir hak mevcut değildir, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz yollarının biri takip hukukunda, diğerinin yargı kuralları içinde yer almasını sağlayan 1424 sayılı Yasa değişikliği, bu nitelendirmenin sonucunu vurgulamaktadır. Öte yandan, İcra ve İflas Kanunu’nun 261/2. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararları, aynı Yasa’nın 79-99. maddeleri arasında yer alan haczin ne suretle yapılacağına dair hükümleri dairesinde icra edilmeleri gerekir....
İlk Derece Mahkemesinin Kararı; mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 12.04.2021 tarih ve 2021/172 Esas sayılı ara kararla davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
mektubu kapsamında İİK.nun 266 madde gereği ihtiyati haczin kaldırılmasını, ihtiyati haciz kararı veren adıyaman 5....
SAVUNMA: Davalılar/vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; davanın ve ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sırasında tesis edilen ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik talebin kabulüne ve ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik talebin reddine dair 06/07/2021, 16/07/2021, 06/09/2021, 17/09/2021, 20/09/2021, 28/09/2021, 03/01/2021 tarihli ara kararlar ile davalılar T2 T4 Ercan Dursun, T7 T8 T9 T5 T10 T11 T6, Bilal Akyüz, T12 T13 T14 T15 ve T16 ihtiyati hacze itirazlarının reddine, T17 T19 Abdullah Gençay, Hüseyin Tanju Taşkıran, Serhat Yıldırım Sayın, Faruk Yayabaş, Burak Öztürk, Mehmet Özkul ve Mahmut Tülüce'nin ihtiyati hacze itirazlarının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Somut olayda ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiği ancak davalının malvarlığı üzerine konulan ihtiyati haczin mağduriyetlerine ve ticari faaliyetlerinde zarara yol açabileceği, bu nedenle ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ettikleri, davalının teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebinin bu yönüyle yerinde olduğu araç, taşınır ve taşınmaz malvarlıkları ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasının ticari hayatlarını sekteye uğratabileceği değerlendirilmekle İİK md.266 gereği dava değeri olan 201.000,00 TL'nin takdiren yüzde 15'i olan 30.150,00 TL nakit olarak mahkememiz veznesine bir hafta içerisinde yatırılması veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu bir haftalık süre içerisinde sunulması halinde itiraz eden davalı Acetler Kömür Paz. San. Ve Tic. Ltd....
Anılan tedbir kararında, tedbirin, ihtiyati hacizleri kapsayacağı açıkça belirtildiğinden, söz konusu tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engeller mahiyette olup, bu durumda borçlu şirketler hakkında tedbir devam ettiği sürece ihtiyati haciz işlemi uygulanması mümkün değildir....
Davacı 26.11.1992 gününde öğrendiği, hakkındaki haciz uygulamasının kaldırılması dileğiyle ve aynı tarihli dilekçeyle idareye başvurmuştur. İdarenin ihtiyati haczin kaldırılması isteminin reddetmesi üzerine de idari dava açma süresi içinde vergi mahkemesinde dava açılmıştır. Davacı, ihtiyati haciz sebeplerinin bulunmadığı iddiası ile değil, ihtiyati haczin muhatabı olamayacağı iddiasıyla idareden kaldırma isteminde bulunmuştur. 6183 sayılı Kanunun 15.maddesinde öngörülen 7 günlük dava açma süresi ihtiyati haczin sebebine yönelik itirazlarda geçerlidir. Bu itibarla süresinde açılan bir dava söz konusu olduğundan mahkemenin davayı süre aşımı nedeniyle reddetmesinde isabet bulunmamaktadır. Bu nedenle … Vergi Mahkemesi'nin … günlü ve … sayılı kararının bozulmasına karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen bir yönü bulunmadığı gibi İİK’nın 179/b maddesi hükmüne göre iflas erteleme davası üzerine verilen tedbir kararı ile borçlu aleyhindeki takip işlemlerinin duracağı, ihtiyati haczin niteliği itibariyle bir takip işlemi olmaması sebebiyle tedbir kapsamında bulunmadığı ve borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen bir hukuki engel olmadığından itirazın reddine karar verilmiş, karar itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 30/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....