Mahkemece 23/10/2020 tarihli ara kararı ile; ''Dosyanın incelemesi neticesinde; uyuşmazlık konusunun maddi ve manevi tazminata yani para alacağına ilişkin olduğu, 6100 HMK m. 389 hükmü uyarınca ihtiyati tedbir talebinin ise ancak "uyuşmazlık konusu" hakkında istenip uygulanabileceği öngörülmüş olup para alacağına ilişkin uyuşmazlıklarda ihtiyati tedbir değil, İİK 257 hükmünde düzenlenen ihtiyati haciz talep edilebir. Dava dilekçesinde ihtiyati hacze yönelik bir istemde bulunulmadığı gözetilerek, taleple bağlılık ilkesi gereğince (Yargıtay 23. HD. 2014/10837 E., 2015/1180 K., 22.02.2015), ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.'' şeklindeki gerekçe ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddine ilişkin karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. 6502 Sayılı Yasa m.70/3'de; tarafların tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebileceği, itirazın tüketici hakem heyeti kararının icrasını durdurmayacağı, talep edilmesi şartıyla hâkimin tüketici hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabileceği hüküm altına alınmıştır. M.70/5'de ise; Tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği kararın kesin olduğu hükme bağlanmıştır....
Hukuk Dairesinin 2019/1052 Esas 2019/2355 Karar sayılı kararı ile, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğini, kararın temyiz incelemesinden de geçerek kesinleştiğini, dolayısıyla senedin teminat senedi vasfına haiz olmadığı yargı kararları ile kesinleşmiş iken, karşı tarafın tek gayesinin müvekkilinin alacağına kavuşmak için taşınmazının satışına engel olmak, müvekkilinin yıldırmak ve yıpratmak olduğunu, bu nedenle ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının telafisi mümkün olmayan ağır şekilde mağduriyete sebep olacağını belirterek, ihtiyati tedbir kararına, koşullarına ve teminata ilişkin itirazları sunarak, 07.03.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına, 21.03.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının icra müdürlüğüne bildirilmesi yazısına ilişkin başvurularının kabulü ile, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının tümden kaldırılmasına, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İlk Derece Mahkemesince, 10.06.2022 tarihli tensip zaptınta davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, 20.000,00 TL teminatla ihtiyati tedbir karar verilmiş, bu karara davacı vekilinin tedbirin teminatsız verilmesine ilişkin itirazı üzerine 30.06.2022 tarihli duruşmalı yapılan incelemede tedbire yapılan itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı Şaban Azap vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf talebinin incelemesinde; Öğretide ve Yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere, kanun koyucu ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı başvurulabilecek kanun yollarını açıkça düzenlemiştir. HMK’nun 391. maddesinde ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı ile yüze karşı verilen tedbir kararına karşı kanun yoluna başvurulabileceğini, HMK’nun 394 üncü maddesinde ise ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir. 395....
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/747 Esas 2020/337 Karar sayılı kararı ile Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/465 Esas 2018/939 Karar sayılı kararında yer alan payların sicile tescil ve ilanına karar verildiği, karara karşı dosyanın taraflarının istinaf kanun yoluna başvurmadığı, ilgili sıfatı ile asli müdahale talep eden T1 istinaf başvurusunun reddine ilişkin ek karar verildiği, ek karara karşı ilgilinin istinaf başvurusunun Dairemizce reddine karar verildiği anlaşıldığından davanın esasını çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği de gözetilerek ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati tedbir talebinin reddi üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği gibi (HMK 391/1), ayrıca yokluğunda ihtiyati tedbir kararı verilen kişinin itirazı üzerine verilen karara karşı da istinaf yoluna başvurulabilecektir. Gerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda gerekse Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda ara kararlarına karşı kanun yoluna başvuru kabul edilmemiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir hakkında verilen kararlara karşı ancak; HMK 341/1 ve 394/5 maddeleri gereğince ilk derece mahkemelerince verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
GEREKÇE :Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup, uyuşmazlık verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığı hususuna ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun "Kanun Yolları" başlıklı 8. kısmının "İstinaf" başlıklı 1.bölümünde, istinaf yoluna başvurulabilecek kararlar sayılmıştır. 341.maddesinin 1/b.fıkrasında; "İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar"a karşı istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. İhtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik karara karşı istinaf yolu değil itiraz yolu açıktır. İtiraz üzerine verilecek karar ancak istinaf yoluyla incelenebilir....
Mahkeme istinafa konu kararında özetle: davanın esasını çözer nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği, davaya konu şirketin organsız kalmadığı gibi esasen böyle bir iddianın da bulunmadığı, ihtiyati tedbir koşullarının olmadığı gerekçeleri ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak şirket malvarlığının muhafazası yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Uyap üzerinden dosya incelendiğinde davacı vekilinin iş bu istinaf talebinden sonra mahkemeye verdiği 26/10/2022 tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olduklarını belirterek dava- dan feragat ettiklerini beyan ettiği görülmüştür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2022 NUMARASI : 2022/137 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların murisleri tarafından kendilerinden mal kaçırma kastıyla davalılara satış gösterildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kaydına ihtiyati tedbir konulması isteminde bulunduğu anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk dereceli mahkemece 06/04/2022 tarihli ve 08/04/2022 tarihli ara karar ile; Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar verildiği, bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır....
karşı süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 341/1- b maddesinde "İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." a karşı istinaf kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir....