Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlgili kanun maddeleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ihtiyati tedbir istenen taşınmazın dava konusu taşınmaz olduğu, davacı tarafça harici satış sözleşmesine dayanılarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu, yargılama sonucunda mülkiyet durumunun değişme ihtimali olduğu ve tedbirin olmaması halinde kararın icrailik vasfı etkileneceği dikkate alındığında; HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince verilen ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi ile tedbirin devamına..." şeklindeki gerekçe ile itirazın reddine karar verilmiştir....

Davalı, dava dilekçesinde sözleşmeye aykırılık sebebine ilişkin olarak herhangi somut bir neden gösterilmediğini, müvekkilinin sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini, telafisi imkansız zararların meydana gelmemesi için tahliye işleminin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 12/01/2021 tarihli ara karar ile, davalı şirketin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, 1.000,00 TL teminat karşılığında davalının dava konusu taşınmazdan tahliyesine ilişkin işleminin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmiştir. Bu ara karara davacı vekilinin itiraz etmesi üzerine, mahkemece 02/02/2021 tarihli ara karar ile davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, davacı vekilince bu ara karar istinaf edilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde; itiraz dilekçesindeki hususları tekrar etmiş, ayrıca İlk Derece Mahkemesince derdest dosyada itirazın reddi kararında karşı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, teslim talep eden davacı yanın herhangi bir hukuki yararının bulunmadığını, verilen ihtiyati tedbir kararının 6100 sayılı yasanın 389/1 maddesine aykırı olduğunu, istinaf başvurusunun kabulü ile itirazın reddine dair kararın ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf sebebi olarak bildirmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Uyuşmazlık, tedbir kararı ile tedbir kararına itirazın reddi ara kararının ve ara kararı ile vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı uyuşmazlık hususunu oluşturmaktadır. DELİLLER: Dosya kapsamı....

    Dosyada yapılan incelemede; Her ne kadar, 05/07/2022 tarihli duruşmada; "Davacı vekili tarafından İhtiyati tedbir kararından rücu edilmesi üzerine talep ettikleri davalı şerhi konulmasına ilişkin reddedilen talebin kabulü talebine ilişkin istinaf başvurusunda bulunmuş olduğu görüldü, okundu, dosyasına kondu." ve davacı vekili de duruşmadaki beyanlarında; "Davacılar vekilinden soruldu: önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, istinaf talebimiz vardı, davalıdır şerhinin konulmasına ilişkin eksik hususlar giderilsin dedi." şeklinde beyanda bulunmuş ise de; Dosyada davacı vekilinin 27/05/2022 tarihli talebine binaen mahkemece herhangi bir karar verilmemiş olduğu dilekçede, talebin kabulü ya da reddine ilişkin derkenar dahi bulunmadığı görülmüştür. 6100 Sayılı HMK'nın 341. maddesinde; İhtiyati tedbir taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir kararları ve karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara...

    DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2023 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep; İlk Derece Mahkemesince, 04.07.2022 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın kısmen kabulüne kısmen reddine dair 22.09.2022 tarihli ara kararın istinaf yoluyla incelenmesinden ibarettir. İhtiyati tedbir talep eden vekili tarafından, karşı yanın https://.../ alan adlı internet sitesindeki kullanımlarının, müvekkilinin "..." ibareli markasına tecavüz teşkil ettiği gerekçesiyle, https://.../ alan adlı internet sitesine erişimin teminatsız engellenmesi talep edilmiştir....

      Davalı vekili cevap ve ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin 17. maddesi uyarınca davayı bakmaya Ankara Mahkemelerinin yetkili olup mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkisiz mahkemece verilen tedbir kararının yerinde olmadığını, müvekkili kurum tarafından tesis edilen işleminin mevzuata ve sözleşmeye uygun olduğunu belirterek, tedbirin kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 04/08/2022 tarihli ara kararı ile; ''Geçici Hukuki Koruma türlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı HMK’nun 389- 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. HMK’nun 394/5. maddesi uyarınca itiraz üzerine verilen karara karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir....

      İhtiyati tedbir talebinin kabulüne dair verilen ara karara karşı, T3’nun itirazı üzerine mahkemece 27.01.2022 tarihli ön inceleme duruşmasında itirazın reddine karar verilmiştir. Dosya 27.01.2022 tarihli itirazın reddine dair ara kararın davalı T3 tarından İstinafı üzerine dairemize gönderilmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi HMK'nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. 6100 Sayılı HMK'nın 394. maddesi; "(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir....

      GEREKÇE : HMK'nın 341/1. maddesine göre, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. HMK'nın 394. maddesine göre ise, karşı taraf dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz edilebilir. Bu itiraz, tedbir kararını veren mahkemeye yapılır. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. İtiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabilir....

      Somut olayda, 14/12/2022 tarihli ara kararıyla verilen ihtiyati tedbir kararına karşı Mahkemece “ iki haftalık süre içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulabileceği” şeklinde yasa yolunun hatalı gösterildiği, söz konusu ara kararın davalıya tebliği üzerine davalının da istinaf yasa yoluna başvurduğu, ne var ki ihtiyati tedbir kararına itirazın öncelikle HMK’nın 394. Maddesi kapsamında mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, ihtiyati tedbirin kabulüne ilişkin ara karara HMK’nın 394. Maddesi uyarınca itiraz edilmeden ve bu hususta mahkemece bir karar verilmeden, doğrudan istinaf kanun yoluna başvurulmasının yasal olarak mümkün olmadığı açıktır. Ne var ki; mahkemece ara kararında kanun yolu ve süresi hatalı olarak gösterilmiş, davalı vekili de mahkemece gösterilen bu yol ve süreleri esas alarak hükmü istinaf etmiştir....

      Açıklanan nedenlerle, davacı karşı davalının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair verilen ara kararın kaldırılmasına, davacı-karşı davalının ihtiyati tedbire itirazının kabulü ile tedbirin kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur; HÜKÜM : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 1- Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/12/2021 Tarih 2021/411 esas sayılı ara kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2- Davacı - karşı davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının KABULÜNE, Fethiye 1....

      UYAP Entegrasyonu