Şikayete konu tebligat evrakları üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemini TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, sözü edilen tebligatların usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. a) 27 parsel sayılı taşınmaz yönünden ; İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
Satış ilanının usulsüz tebliği başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğundan ve zarar unsuru da gerçekleştiğinden (muhammen bedel 162.750,00 TL; ihale bedeli 120.250,00 TL dir) mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, istinaf başvurusu yerinde görülmüştür. Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ancak, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 16.maddesinde yazılı olduğu üzere, muhatap namına kendisine tebligat yapılacak olan kişi veya hizmetçinin, muhatapla birlikte oturduğu saptanmadan anılan maddeye göre tebligat yapılamaz. Somut olayda, şikayetçi borçlu adına çıkarılan satış ilanı tebliğ evrakının incelenmesinde, "aynı konutta birlikte oturan reşit oğlu Bora Sadak imzasına tebliğ edildiği" şerhinin yer aldığı borçlunun o anda konut da bulunup bulunmadığına dair bir açıklamanın tebligat üzerinde bulunmadığı görülmüştür. Bu haliyle satış ilanı tebligatı usulsüzdür. Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre, borçluya (ipotek veren malik) satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece, yapılan açıklamalar ışığında ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Öncelikle belirtmek gerekir ki, dosyanın tetkikinde ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu görülmekte ise de, İİK'nun 134. maddesinin 8. fıkrası; ihalenin feshini talep eden ilgilinin, fesih nedeni olarak gösterdiği yolsuzluk sonucunda kendi yararının çiğnenmiş olduğunun ispatı gerektiğini açıkça hükme bağlamıştır. Bu hükmün amacı, ihalenin kesinleşmesinin, gereksiz şikayetlerle engellenmesinin önüne geçmektir. İhale bedelinin, ihale konusu malın tahmini değerinin üzerinde satılması halinde, kural olarak, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılabilir. Ancak her ihalenin feshi isteminin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir....
Bu öğrenme tarihine göre de İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 04/03/2021 tarihinde ödeme emri ve kıymet takdiri raporunun tebliğine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğundan İİK'nın 16. maddesi gereğince süresinde olmayan usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca satış ilanı tebliği belirtildiği üzere usulüne uygun olduğundan bu yöndeki ihalenin feshi sebebi yerinde görülmemiştir. Şikayet eden diğer borçluya yapılan tebligatların usulsüz olduğunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürmüşse de ihalenin feshini isteyen borçlu kendisi dışındaki diğer ilgililere yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğünü ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez....
İcra Müdürlüğünün 2018/26360 Esas sayılı icra takip dosyasındaki borcundan dolayı İvrindi İcra Müdürlüğünün 2018/238 Talimat sayılı takip dosyasında gerçekleştirilen 04.09.2020 tarihli ihale ile ihale olunduğunu, tebligatların usulüne aykırı olarak yapıldığı için iptali gerektiğini, satış ilanının tebligat kanununa aykırı olarak yapıldığını, İcra Müdürlüğünce kıymet takdirinden önce ve sonra taşınmaz üzerinde mükellefiyet varsa ayrıca bir mükellefiyet listesi düzenlenerek alacaklıya, borçluya ve tapu sicilindeki ilgililere tebliğinin gerektiğini, İvrindi İcra Müdürlüğünün 2018/238 Talimat sayılı dosyasından hazırlanan kıymet takdir raporunun ve düzenlenen satış ilanının tüm ilgililere tebligat kanunun hükümlerine uygun olarak tebliğinin şart olduğunu, müvekkili şirkete kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediğini, satış ilanının usulsüz olarak tebliğ edildiğini, satış ilanının usulsüz tebligat sonucunda yapılması ve akabinde usulsüz tebligata rağmen satışın yapılması ihalenin feshi için...
Satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüz olup, İİK’nun 127. maddesi gereğince bu husus başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Somut olayda; satış ilanına ilişkin tebligatın 09/04/2021 tarihinde ise borçlu vekiline elektronik tebligat yolu ile usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmektedir. Vekil ile takip edilen işlerde yukarıda belirtilen yasa maddeleri gereğince vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması sonuca etkili değildir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, satış ilanının borçlu vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin kabulü ile ihalenin feshi talebinin reddine dair karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekir ise de, borçlu asile yapılan satış ilanının usulsüz olduğundan bahisle borçlu şirket yönünden davanın kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir. b- Şikayetçi ... ve ... Bilgisayar Müh.İnş.San.Tic.A.Ş....
süremediklerini, bu itibarla işbu ihalenin feshi davasında müvekkillerinin İİK 82/4 ve İİK 82/12. maddeleri gereği şikayetlerinin araştırılması taleplerinin bulunduğunu, dava konusu icra takibinde müvekkillerine ve diğer ilgililere gönderilen kıymet takdiri raporlarının tebligatlarının usulsüz olduğunu, tebligatların usulsüz yapılmış olmalarının ihalenin feshi sebeplerinden olduğunu, taşınmazın kıymeti gerçek değerinden oldukça düşük hesaplanmıştır....
Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değilse de; somut olayda ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte ihalenin feshi isteminde bulunan borçlu vekili satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu, borçluya bizzat yapıldığı belirtilen tebligat zarfı üzerindeki imzanın borçlunun eli ürünü olmadığı iddiası ile birlikte diğer fesih nedenleriyle mahkemeye başvurduğu, dairemizin bozma ilamı üzerine mahkemece alınan 27/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda; satış ilanı tebliğ mazbatası üzerinde bulunan imzanın -mevcut mukayese imzalarına kıyasla- borçlunun eli ürünü olmadığı, .../.../2018 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda ise; söz konusu imzanın kuvvetle muhtemel borçlunun eli ürünü olduğu bildirilmiş olup bu hali ile tebligat mazbatası üzerindeki imzanın borçlunun eli ürünü olduğu usulünce kanıtlanamadığından, satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu kabul edilerek ihalenin feshi isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
ya satış ilanının tebliğ edilmediği gerekçesi ile tüm şikayetçilerin isteminin kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK. nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği hissedarlara tebliğ edilmelidir. Hissedarlara satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Somut olayda; ihalenin feshini isteyen tüm şikayetçilerin ..., ... ve ...'...