, davacı şirketin Adana 6.İcra Hukuk mahkemesinin 2021/43 esas sayılı dosyası ile yaptığı takibin iptali şikayeti feragat nedeni ile reddedildiğinden ihalenin feshi sebebi olarak değerlendirilemeyeceği, resen yapılan incelemede de fesih sebebine rastlanılmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine, ihale bedeli olan 365.000,00 TL nin %10 u olan 35.000,00 TL tazminatın davacıdan tahsili ile hazineye geliri kaydına karar verildiği anlaşılmıştır....
Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, mahkemece ihalenin feshi talebinin esastan reddine karar verilmesi halinde, İİK.nun 134/2. maddesi uyarınca şikayetçi, feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir. Somut olayda ise, mahkemece, şikayetçiden alınarak alacaklıya verilmek üzere, para cezası yerine tazminata hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; İcra emrinin 16.02.2018 tarihinde Tebligat Kanunu 21/1. maddesine göre yapıldığını, 21/2. maddeye göre yapılan bir tebligat bulunmadığını, tebligatın Tebligat Kanunu madde 21/2 ye göre yapılmadığından 21/2. maddeye göre tebligat yapıldığına ilişkin bir açıklama bulunmadığını, açık mavi zarf kullanılmadığını, icra emrinin ve kıymet takdir raporunun tebligat adresinin ipotek resmi senet akit tablosunda yazılı olan adres olduğunu, açılan davaların bekletici mesele yapılması talebinin yerinde olmadığını, satış ilanının kendisine bizzat tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal yedi günlük süre içinde yine de kıymet takdirine itiraz hakkını kullanabilecek iken bu hakkını kullanmadığını, yedi günlük hak düşürücü süre içinde kullanmadığından ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülmesinin kabul edilemeyeceğini, diğer ilgililer açısından davacı yanın tebligatların usulüne uygun yapılmadığı iddiasının gerçeğe uygun olmadığını, davacı tarafça ileri sürülemeyeceğini...
Taşınır ihalesinde, satış ilanı tebligatı zorunlu olmayıp, 26.12.2013 tarihli satış kararında bu hususa değinilerek, sadece bilgi amaçlı tebligat yapılacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla borçlu, bu durumda, satış ilanının usulsüz olduğu iddiasıyla ihalenin feshi isteminde bulunamaz. O halde, mahkemece, borçlunun ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü diğer iddiasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
feshi gerektiğini, satış ilanının da usulüne uygun yapılmadığını, ilgililer ve dosya alacaklılarının tümüne usulüne uygun tebligat yapılmadığını, satış ilanı tebliğ edilmeden ya da usulsüz tebligat ile yapılan ihalenin feshi gerektiğini, satis ilanı borçlulara usulsüz olarak tebliğ edildiğini ve dosya alacaklılarının tümüne de tebliğ edilemediğini, ayrıca kendilerine yapılan herhangi bir tebliğin bulunmadığını, yapılmış olsa dahi usulsüz olduğunu, şikayete konu kıymet takdiri raporunun da tebligat yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre usulsüz tebliğ edildiğini, kıymet takdiri kesinleşmeden satışın yapılması yasaya aykırı olduğunu, şikayetçi borçlu müvekkiline gönderilen 03.10.2019 tebliğ tarihli kıymet takdiri teblig mazbatası incelendiğinde posta memurunun tebliğ mazbatasına yazdığı şerhe göre Tebligat Kanunu'nun ilgili Maddesi, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. ve 35....
İİK.nun 134.maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece BK.nun 226.maddesinde yazılı nedenler de dahil olmak üzere, satış ilanının tebliğ edilmemiş olması, satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ve ihaledeki fesat nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. Buna göre, ihalenin feshi sebepleri doktrinde ve Yargıtay uygulamasında; İhaleye fesat karıştırılmış olması, Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler ve Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde kabul edilmektedir. İcra emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ihalenin feshi sebepleri arasında yer almamaktadır. Kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği veya tebliğ edilmediği iddiası ise, satış ilanının tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlayan yasal 7 günlük sürede şikayete konu edilmediğinden ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemez....
Sk. 3/16 Zeytinburnu/İstanbul adresine 16.07.2021 tarihinde sözde tebliğ edildiğini , usul ve yasaya aykırı işbu tebligatın kabulünün mümkün olmadığını, Tebligat Kanunu m. 35'e göre; kişiye adresinde tebligat yapılmasının akabinde ilgili kişi adresini değiştirir ve yenisini de bildirmezse kendisine bu madde uyarınca eski adresinde tebligat yapılmasının mümkün olduğunu, Tebligat içerisinde ödeme emri bulunduğunu, icra dosyasından evvelce hiçbir tebligatın ilgili adreste yapılmadığı ortada iken Tebligat Kanunu m. 35'e göre; kıymet takdiri ve ödeme emrinin bir arada tebliğ edilmesinin mümkün olmadığını, takibin kesinleşmediğinin şüphesiz olduğunu, usulsüz tebligatlar nedeniyle müvekkilinin öncelikle icra takibine itiraz hakkına mani olunduğunu, usulsüz işlemlere devamla dava konusu ihalenin gerçekleştirildiğini, 04.11.2021 tarihli ihalenin feshi gerektiğini, müvekkilinin kıymet takdirinden ve satıştan haberdar olamadığını, usulsüz tebligat nedeniyle taraflarınca kıymet takdirine itiraz...
olması nedeniyle ihalenin feshi gerekir....
Somut olayda yukarıda içeriği özetlenen şikayet dilekçesi kapsamına göre; şikayetçiler vekili satış ilanı tebligatlarının usulsüz olduğunu açıkça ileri sürmediği halde, mahkemece şikayetçilerin dilekçelerinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da olmayan tebligat usulsüzlüğü nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.Hal böyle olunca, mahkemece, ihalenin feshini gerektirecek başkaca bir fesih sebebi de bulunmadığından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken; şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA Şikayetçi borçlu vekili dilekçesinde; satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetin reddi ve şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayeti borçlu vekili ve davalı borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüştür....