Eldeki dosyada tebliğ mazbatasında muhatabın çarşıda olduğu beyanının yazıldığı, muhatabın geçici veya kalıcı olarak adresten ayrılıp ayrılmadığı ve tevziat saatlerinde gelip gelmeyeceği hususlarına ilişkin bir şerh bulunmamakta olup, bu haliyle düzenlenen tebliğ mazbatası Tebligat Kanunu'nun 21/1, 23. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35/f hükümlerine uygun olmadığı, usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Satış ilanının usulsüz tebliği tek başına ihalenin feshi sebebi olup, mahkemece bu yönde değerlendirme yapılarak ihalenin feshine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş olup davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Yapılan değerlendirme neticesinde ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Bu durumda, 18.11.2019 ve 24.02.2020 tarihli beyan dilekçeleri, 7 günlük ihalenin feshi şikayet süresi içerisinde olmadığından mahkemece değerlendirilemeyeceğinin kabulü gerekmekte olup, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, yanılgılı değerlendirme ile borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu gerekçe gösterilerek ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. O halde Bölge Adliye Mahkemesi’nce yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusu hakkında, başkaca ihalenin feshi sebebi olmadığı da dikkate alınarak, esastan ret kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Madde uyarınca muhtara tebliğ edilmesinin başlı başına bir usulsüzlük olduğunu, usulsüz tebligatın ise başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğunu, dosya kapsamında bunun gibi birçok usulsüz tebligatın da mevcut olduğunu, 7201 sayılı yasanın ilgili maddesine göre ancak yasanın aradığı şartlara riayet edilmeksizin yapılan usulsüz tebligatların varlığı karşısında söz konusu satışa ilişkin ihalenin feshedilmesi gerektiğini, ayrıca satış ilanının dosya ilgililerine ve usulüne uygun olacak şekilde araç takyidatlarına göre belirlenecek kişilere de tebliğ edilmediğini, tebliğ evrakları ile ilgili bu hususların tek başına ihalenin hukuka aykırılığını ortaya koymakta olup feshini gerektirdiğini, yalnızca usulsüz tebligat hususunun huzurdaki davaya konu edilen ihalenin feshini gerektirdiği ortada olmakla birlikte, yine usule ve esasa ilişkin olarak mahkememizce re’sen tespit edilebilecek başkaca hukuka aykırılıklar da bulunduğunu, satış yapılan dosyanın henüz taraflarınca tam anlamıyla incelenememiş...
in ihalenin feshi isteminin reddine, İİK.nın 134/2.maddesi gereğince ihale bedeli olan 147.000,00 TL'nin %10'u oranında hesaplanan 14.700,00 TL para cezasının (davacı) borçlu ...'den alınarak hazineye gelir kaydına, davacı borçlu ...'in ihalenin feshi isteminin kabulü ile ... 32.İcra Müdürlüğünün 2016/24135 Esas sayılı takip dosyasında 05/04/2017 tarihli ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya, varsa vekiline tebliğ edilmelidir. Şikayet eden borçluya, varsa vekiline satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ihalenin feshi şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile ihalenin feshine karar verilmiştir. Kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ihalenin usulsüz tebliğ nedeniyle feshine dair ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b-3 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, ihalenin feshi talebinin reddine, ihale bedelinin %5'i oranında para cezasının davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu 06.11.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; ihaleden 05.11.2015 tarihinde haberdar olduğunu, kıymet takdiri raporu ile satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek 09.10.2015 tarihli ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 134/2. maddesi gereğince ihalenin feshi istemi şikayet yoluyla icra mahkemesinden ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde istenebilir....
İhalenin feshi şikayetinin süresi içerisinde yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda şikayetin incelenebilmesi için satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinin ya da ihaleye fesat karıştırıldığının iddia edilmesi ve bunların ispatlanması gerekmektedir. İhaleye fesat karıştırıldığı yönünde bir iddianın mevcut olmadığı görülmektedir. Her ne kadar mahkemece şikayetçiye satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmiş ise de, şikayet dilekçesinin tetkikinde sadece ödeme emri ve kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğinin ileri sürüldüğü, satış ilanının usulsüz tebliğinin şikayet konusu yapılmadığı anlaşılmıştır....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde "satış ilanının ilgililere tebliğ edilmesine karar verilmesine rağmen Tebligat Kanununa göre usulüne uygun tebligatlar yapılmadığını" iddia etmekte ise de şikayetçi borçlunun diğer ilgililere tebligat yapılmadığı ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu fesih sebebi olarak ileri süremez. Satış ilanı ve kıymet takdiri raporu tebligatlarının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının ve kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği gibi, mahkemece şikayetçiden başka ilgililere yapılan tebligatların usulsüz olduğu veya hiç yapılmamış olduğu gerekçe yapılarak ihalenin feshine karar verilemez....
olsa idi ihaleye iştirakın fazlalaşacağını ve taşınmazın daha iyi bir fiyatla müşteri bulabileceğini, bu eksikliğin davalı hariç tüm hissedarların aleyhine olan bir durum olduğunu, ihalenin feshi nedeni olduğunu, satış ilanının adliye divanhanesinde yayınlanmadığını, bu hususunda ihalenin feshi sebebi olduğunu beyan ederek, satış dosyasından yapılan ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....