Öte yandan tebligat usulsüzlüğüne dayalı şikayet İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine başvurulmalıdır. Somut olayda şikayetçi borçlunun 25.08.2014 tarihinde ihalenin feshi isteminde bulunduğu ancak satış ilanı tebliğ işlemine yönelik bir şikayetinin olmadığı görülmüştür.Bu durumda satış ilanı tebligatı usulsüz olsa bile en geç ihalenin feshi talebinin yapıldığı 25.08.2014 tarihinde tebliğ işleminden haberdar olunacağından ve bu tarihten itibaren 7 günlük süre içinde satış ilanı tebligatı usulsüzlüğü ileri sürülmediğinden satış ilanı tebligat işlemi kesinlemiştir. Satış ilanı tebligatı kesinleştiğinden kıymet taktiri tebligatı usulsüz olsa bile borçlu en geç satış ilanı tebligatı ile kıymet taktirini öğrenmiş olduğundan ve satış ilanı tebliğ tarihi olan 14.07.2014 tarihinden itibaren de İİK 128. maddede belirtilen şekilde 7 gün içinde kıymet taktirine itiraz etmediğinden bu husus ihalenin feshi olarak kabul edilemez....
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen davacının, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu husus kamu düzeninden olmadığından, mahkemece resen fesih nedeni olarak incelenemez. Borçlu şirketin 15.09.2020 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; borçlu şirkete yapılan kıymet taktir raporu ve satış ilanı tebliğ usulsüzlüğünün açıkça fesih nedeni olarak ileri sürülmediği, sadece kıymet taktir raporu ve satış ilanının ilgililere usulüne uygun tebliğ edilmediğinin ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, yanılgılı değerlendirme ile borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu gerekçe gösterilerek ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. O halde mahkemece, satış ilânının vekil yerine asile tebliği usulsüz kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; satış ilanının ilgililerin bir kısmına usulsüz tebligat yapıldığını, vekilleri varken asillere tebligat yapıldığını, ihale sırasında arttırmaya ve pey sürmeye yönelik makul teklif ve düşünme ortamı oluşmadığını, iddia ve savunma hakkının gözardı edildiğini, ispat hak ve yükümlülüğün hukuka aykırı olarak yerine getirilmediğini, ihalenin feshinin gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, ihalenin feshi istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu’nda ihalenin feshi nedenleri tek tek belirtilmemiş; yalnızca Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesinde yazılı nedenlere dayanılabileceği belirtilmiş (İİK m. 134/2), sözü edilen hükümde ise “hukuka veya ahlaka aykırı yollara başvurulması” ihalenin feshi nedeni olarak öngörülmüştür (TBK m. 281)....
Şikayet eden gayrimenkulün satış ilanının usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini iddia etmiş ise de; Satış İlanı şikayetçi borçlunun kayıtlı mernis adresi olan “Kemalpaşa Mahallesi, Hürriyet Caddesi No:8 İçkapı no:2 Saray /Tekirdağ” adresine,10.02.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, şikayetçinin bu husustaki şikayeti haklı görünmemiş ve ihalenin feshi nedeni yapılmamıştır. Yukarıda açıklandığı üzere şikayet eden tarafından ileri sürülen ihalenin feshi nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkememizce resen göz önünde bulundurulan fesih nedenleri bakımından herhangi bir usulsüzlük tespit edilemediği bu yönüyle davaya konu ihalenin yasa ve usule uygun olduğu anlaşılmakla, şikayetin reddine, İİK.'...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2022 tarih ve 2021/345 E. - 2022/1820 K. sayılı kararında da işaret edildiği gibi; ihalenin feshi istemleri, şikayet niteliğinde olup şikâyet hakkının kullanılabilmesi için şikâyet ehliyetinin yanında diğer bir koşul şikâyeti ileri sürmek isteyen kişinin şikâyette hukuki yararının bulunmasıdır. İİK’nın 134. maddesinin 11. fıkrasında ihalenin feshi isteminde bulunanın fesihte hukuki yararı bulunması gerektiği açıkça hükme bağlanmıştır. Bu madde uyarınca ihalenin feshini isteyebilecek kişilerin, somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için ihalenin feshedilmesinde hukuki yararının (menfaatinin) bulunması şarttır. Bir başka ifadeyle ihalenin feshini isteyen kişinin, somut bir ihalenin feshi sebebine dayanması ve bu yolsuzluk nedeniyle menfaatinin ihlâl edilmiş olması gerekir....
Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Somut uyuşmazlıkta; kıymet takdir raporunun 20/11/2020 tarihinde, satış ilanının 02/01/2021 tarihinde e-tebligat yoluyla davacıya tebliğ edildiği, diğer ilgililer yönünden usulsüzlüğün davacı tarafından ileri sürülemeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin kıymet takdir raporunun ve satış ilanının tebliğ edilmediği yönündeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekilince alacaklı bankaya kısmi olarak yapıldığını iddia ettiği ödemenin dosyaya işlenmemiş olması nedeniyle ihalenin feshi gerektiği ileri sürülmüş ise de ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı gibi haricen kısmi ödeme yapılmış olmasının da ihalenin usulsüz olarak yapıldığını göstermeyeceği ve ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemeyeceğinden davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu ve davalı borçlu ortak istinaf dilekçelerinde; ihalenin feshi şikayetini yapan taşınmaz malikinin, borçluya ve diğer ilgililere yapılan usulsüz tebligatı şikayetinden hukuki menfaatinin bulunduğu, taraf teşkili sağlanmışsa da takip borçlusu şirketin cevap dilekçesinde kendi lehine yaptığı usulsüz tebligat şikayetinin hükümde nazara alınmamış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, ihalenin feshi şikayet yoluyla talep edildiğinden ve şikayetin bir yargı yolu olmaması nedeniyle ihalenin feshi davasında genel davalardaki gibi davacı ve davalı taraflarının bulunmadığı, HMK'nın 27. maddesine göre, hukuki dinlenilme hakkı kapsamında davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunduğu, icra hakiminin şikayetle doğrudan ilgili olan takip borçlusu şirketin görüşlerini alma ve varsa delillerini incelemekle yükümlü olduğu halde takip borçlusu ... ...in davaya cevap süresi içinde ileri sürdüğü iddia ve beyanlarının hiçbir...
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu ve davalı borçlu ortak istinaf dilekçelerinde; ihalenin feshi şikayetini yapan taşınmaz malikinin, borçluya ve diğer ilgililere yapılan usulsüz tebligatı şikayetinden hukuki menfaatinin bulunduğu, taraf teşkili sağlanmışsa da takip borçlusu şirketin cevap dilekçesinde kendi lehine yaptığı usulsüz tebligat şikayetinin hükümde nazara alınmamış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, ihalenin feshi şikayet yoluyla talep edildiğinden ve şikayetin bir yargı yolu olmaması nedeniyle ihalenin feshi davasında genel davalardaki gibi davacı ve davalı taraflarının bulunmadığı, HMK'nın 27. maddesine göre, hukuki dinlenilme hakkı kapsamında davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunduğu, icra hakiminin şikayetle doğrudan ilgili olan takip borçlusu şirketin görüşlerini alma ve varsa delillerini incelemekle yükümlü olduğu halde takip borçlusu ... ... in davaya cevap süresi içinde ileri sürdüğü iddia ve beyanlarının hiçbir...
İİK'nın 134/2. maddesi hükmü gereği ihalenin feshini ilgililer ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler. Öte yandan, aynı maddenin 6. fıkrası hükmüne göre satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez. Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir (HGK 25.01.2006 Tarih ve 2005/2-772 E. 2006/17 K.). Usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yasal yedi günlük süreye tâbi olup, bu sürenin başlangıcı usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihtir....