WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından davacının zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde davalılar hakkında icra takibi başlattığı ve bu suretle 2 yıllık zamanaşımı süresinin icra takip tarihi itibariyle kesildiği, kesilen zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başladığı, ancak davacının takip alacaklısı olarak zamanaşımını kesen yeni icra takip muamelerinin devam etmediği, süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine icra takibinin durduğu, ancak itirazın iptali davasının yeniden işlemeye başlayan zamanaşımı süresinde açılması gerektiği, takibin devam etmesine olanak sağlayan diğer seçeneklerinde olayda gerçekleşmediği, 28/09/2011 tarihinde icra takibi başlatıltıktan yaklaşık 6 yıl kadar bir sürenin geçmesinden sonra itirazın iptali davasının açıldığı, bu süre içerisinde davacının takip konusu alacağının zamanaşımına uğradığı, davalıların süresi içerisinde vermiş...

İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından davacının zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde davalılar hakkında icra takibi başlattığı ve bu suretle 2 yıllık zamanaşımı süresinin icra takip tarihi itibariyle kesildiği, kesilen zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başladığı, ancak davacının takip alacaklısı olarak zamanaşımını kesen yeni icra takip muamelerinin devam etmediği, süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine icra takibinin durduğu, ancak itirazın iptali davasının yeniden işlemeye başlayan zamanaşımı süresinde açılması gerektiği, takibin devam etmesine olanak sağlayan diğer seçeneklerinde olayda gerçekleşmediği, 28/09/2011 tarihinde icra takibi başlatıltıktan yaklaşık 6 yıl kadar bir sürenin geçmesinden sonra itirazın iptali davasının açıldığı, bu süre içerisinde davacının takip konusu alacağının zamanaşımına uğradığı, davalıların süresi içerisinde vermiş...

    Davacı, sigorta poliçesi kapsamında hasarlanan makine onarımlarını yaptığı iddiasıyla ilâmsız icra takibi yapmıştır. Davalı ..., icra takibinde; "...icra dosyasına konu faturada asıl hasar miktarının ... 1.040.242,79 TL olduğu tespit edilmiştir..." kabulüyle takibe kısmi itiraz (814.200,00 TL) etmiştir. Davalı vekili husumet itirazında bulunmuş ise de ,icra takibine konu hasarın davacı şirket tarafından giderildiğini kabul ederek hasarın tutarına kısmi itiraz etmiştir. Davalı ... poliçede taraf olmaması sebebiyle icra takibinde husumet itirazında bulunmak yerine icra takibine konu hasarın yalnızca bir kısmına itiraz etmesi sebebiyle, uyuşmazlıkta davalı yönünden husumeti kabul etmiş sayıldığından, koşulları bulunmayan husumet itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı vekili yetki itirazını da ileri sürmüştür. Davaya konu hasar Ankara'da meydana geldiği gibi hasarın onarıldığı (ifa) yeri de Ankara'dır....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin reklam alanları kiralama işleri yaptığını, davalı tarafın kiralama ücretini ödemediğini, davalı taraf aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından kötü niyetli olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, müvekkili şirkete 85.228,33 TL borcun bulunduğunu, icra takibinden sonra 20.000,00 TL ödeme yapıldığını, kalan tutar ödenmediğini Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/57070 Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibinin yapıldığı ancak icra takibine itiraz edilmesi üzerine bu davanın açıldığını, davalı taraf aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti masraflarının davanın açılmasına sebebiyet verdiği için davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

      HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-)1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 1-A) ----- üzerinden davalının itirazının iptali ile takibin asıl alacağa yıllık % 28,80 oranında temerrüd faizi ve takip sonrası işleyecek faize %5 gider vergisi uygulanması ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, -Fazlaya ilişkin talebin reddine, -Alacak likid ve belirlenebilir olmakla 4.616,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 1-B) ----- üzerinden davalının itirazının iptali ile takibin asıl alacağa yıllık % 26,82 oranında temerrüd faizi ve takip sonrası işleyecek faize %5 gider vergisi uygulanması ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, -Fazlaya ilişkin talebin reddine, -Alacak likid ve belirlenebilir olmakla 1.24,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 1-C) ----- üzerinden davalının itirazının iptali ile takibin asıl alacağa yıllık % 25,02 oranında temerrüd faizi ve takip sonrası işleyecek faize %5 gider...

        İcra takip dosyasının incelenmesinde borçlu adına çıkartılan örnek 10 numaralı ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiği ve borçluya herhangi bir ödeme emri tebliğ edilmediği görülmüştir. Bu durumda takip kesinleşmediğinden başvurunun bu haliyle İİK'nun 168/5 ve İİK'nun 169. maddeleri kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir. HMK'nun 33. maddesinde düzenlenen hukuki tavsifin hakime ait olduğu kuralı nedeniyle borçlunun başvurusunu İİK'nun 71. maddeye dayandırması sonucu değiştirmez. Öte yandan borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş ise de alacaklının uyuşmazlığı sürdürmesi halinde borçlunun itiraz hakkının doğduğunun kabulü gerekir. Buna göre olayda İİK'nun 169/a-1 maddesinin uygulanması gerekip anılan madde uyarınca ise itirazın mutlaka duruşmalı incelenmesi zorunludur....

          Bu durumda, takip dayanağı bonoda tanzim yeri unsuru bulunmadığından anılan belge kambiyo senedi vasfı taşımamaktadır. Dolayısıyla, dayanak belge bono niteliğinde olmayıp, adi senet hükmünde bulunduğundan bu belge, 6098 sayılı TBK.'nun 146. maddesinde (mülga 818 sayılı BK.'nun 125. maddesi) düzenlenen on yıllık zamanaşımına tâbi olup; sözkonusu senetteki alacak ile ilgili olarak on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır. Öte yandan borçlular icra dairesine yaptıkları itirazlarında zamanaşımı itirazında ya da İİK'nun 63. maddesi uyarınca duruşmada zamanaşımı def'inde bulunmadıkları halde, zamanaşımı itirazı mahkemece re'sen nazara alınacak itirazlardan olmayıp, bu hususun re'sen incelenmesi de doğru görülmemiştir....

            İcra Müdürlüğünün 2019/10339 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başlandığını, müvekkilinin takibe itiraz ettiğini, davalı müvekkilinin davacı ile hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını, ancak davacının eşi İbrahim Koçoğlu ile müvekkilinin ticari ilişkisi olduğunu, İbrahim Koçoğlu ile aralarındaki cari ilişkiye binaen müvekkilinin icra takibine konu senetleri verdiğini, ancak bu senetlerin miktarınca malın davacı tarafça müvekkiline verilmediğini, senedin 3 yıllık zamanaşımı geçtikten sonra takibe konulduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir....

            Dosya kapsamından icra takip dosyasında çıkarılan ödeme emrinde takip talebine aykırı olarak takipten sonrası için işleyecek faiz oranının ve buna ilişkin talebin yazılı olmadığı anlaşılmaktadır....

              Somut uyuşmazlıkta davalının icra takibine konu borcun tamamına itirazı bulunmamakta olup, aksine ödenmeyen bakiye borç bulunduğu kabulündedir. Davalının itirazı alacaklı bankanın yapılan bir kısım ödemeleri alacaktan mahsup etmemesine yöneliktir. Bu durumda davalının icra takibine yönelik itirazı kısmi itiraz niteliğindedir. İİK'nun 62/4 maddesinde ise kısmi itirazın ne şekilde yapılacağı hükme bağlanmıştır. Anılan madde; " Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır." hükmünü içermektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, icra takibine kısmi itirazda bulunan davalının itiraz ettiği borç miktarını açıkça itiraz dilekçesinde belirtmediği görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu