İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2019/1369 ESAS 2022/79 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2019/22266 E. sayılı dosyasından davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalı borçlunun müvekkiline 30.06.2015 düzenleme, 30.07.2105 ödeme tarihli 143,760,- TL bedelli senet ile borçlandığını, icra rakibine haksız ve kötü niyetli olarak ödeme yaptığına dair hiçbir delil sunmadan itiraz ettiğini, davalının hiçbir ödeme yapmadığını belirterek, davalının yapmış olduğu İtirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı, davalının kaçak elektrik kullandığından bahisle aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine girişmiştir. Davalının borca itiraz ettiği ve bu nedenle takibin durduğu gerekçesiyle itirazın iptali isteminde bulunmuştur. İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder" Somut olayda davalı (borçlu)'ya ödeme emri 01.07.2003 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu itiraz süresi 08.07.2003 günü dolduğu halde 09.07.2003 tarihinde borca itiraz etmiştir. O halde icra takibine davalının itirazı süresinde değildir. Bu haliyle davacı alacaklı icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini İcra İflâs Kanunu 66. maddesi gereğince isteyebilir....
İtirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını amaçlayan bir dava türü olup, zamanaşımı savunmasının takip tarihi itibariyle değerlendirilmesi gerekir. Davacının yargılama sırasında alacağını temliken aldığı banka, dava konusu çeke ciro yolu ile hamil olmuş takip ve davayı keşideci aleyhine açmıştır. Hamil, zamanaşımına uğramış çek nedeniyle keşideci aleyhine somut olayda uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nun 644. maddesine göre sebepsiz zenginleşme hükmü çerçevesinde talepte bulunabilir ve bu talep yönünden zamanaşımı, çek zamanaşımı süresi olan 6 aylık süreye 1 (bir) yıllık sebepsiz zenginleşme zamanaşımı süresinin eklenmesi sureti ile değerlendirilir. Dava konusu çek 24.11.2008 tarihinde bankaya ibraz edildiğine göre bu tarihten itibaren 6 aylık çek zamanaşımı süresinin sonu 24.05.2009’dur. Bu tarihten itibaren 1 yıl içinde sebepsiz zenginleşmeye dayanılarak keşideci aleyhine takip ve dava açılabilir....
Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır...” şeklindedir. Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davaya konu trafik kazası 01/06/2016 tarihinde meydana gelmiş; 27/04/2018 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhinde icra takibi yapılmıştır. İcra takibi, olay tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde yapıldığından, takip tarihinde zamanaşımı kesilmiş ve 2 yıllık süre yeniden işlemeye başlamıştır....
Bu yasal düzenleme doğrultusunda yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi halinde davanın bir yıllık süre içinde açılması zorunludur. Bu süre, sukutu hak süresidir. Ne var ki, bu sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunludur. Yasada bu sürenin itirazın alacaklıya tebliğinden başlayacağı açıkça vurgulanmıştır. Yasa koyucu bu sürenin sukutu hak süresi olması, bu bağlamda hakkı söndüren bir süre olması nedeniyle alacaklının borçlunun itirazlarına tam olarak muttali olması, bunun da ancak itirazın tebliği yoluyla olacağını öngördüğünden sürenin tebligatla başlayacağını kabul etmiştir. Davacının yaptığı icra takibine itiraz edildiğini öğrenmesi itirazın içeriğini tam olarak öğrendiğini göstermez. Bu nedenle sürenin başlaması için itiraz edildiğini öğrenme yeterli değildir....
- verildiğini, bu kişi tarafından da söz konusu bononun ---cirolandığını, ---- tarafından borçlular aleyhine "kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile " icra takibine başvurulmuş ise de, bu takip yetki itirazı neticesinde -------- esasına gönderilmiş, takibe icra hukuk mahkemesinde itiraz edilmiş, her nasılsa takibe itiraz aşamasında "imza itirazı bulunmamasına rağmen", duruşmada sorulmak suretiyle imza itirazı incelemesi yapıldığını, adli tıptan rapor alınmaksızın normal bir bilirkişiden rapor alınmış, imzanın borçlulara ait olmadığı gerekçesiyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu kararın da ----- onandığını, icra hukuk mahkemelerinin kararları takip hukukuna ilişkin olup, maddi hukuk anlamından kesin hüküm teşkil etmediğini, sonrasında, borçluların şikayeti üzerine ----sayılı dosyası üzerinden ---- hakkında belgede sahtecilik iddiası ile yargılama yapıldığını, ----- alınan adli tıp raporunda, imzaların borçlu elini ürünü olduğunun tespit edildiğini, --- yönünden beraat kararı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, paydaş oldukları 928 Ada 35 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından yapılan elatmanın önlenmesi, yapının yıkılması ve ecrimisil isteği ile açtıkları davanın kabul edilerek kararın kesinleştiğini, ancak davalının elatmasını sürdürmesi nedeniyle dava sonrası oluşan haksız kullanım bedeli ile ilgili ... 6.İcra Md’nün 2011/10068 takip sayılı dosyası ile yaptıkları icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, icra takibi ile talep edilen bedelin nasıl hesaplandığının belli olmadığını, tespiti için yargılama yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, itirazın iptali yönünden davanın kısmen kabulüne, inkar tazminatı isteğinin ise reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/529 KARAR NO : 2021/1081 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ORDU İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2019/114 ESAS, 2020/661 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan İtirazın İptali) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı (Borçlu) hakkında denetim raporuna istinaden aylığı başlangıç tarihi itibarıyla kesilmesi sebebiyle ödenen yersiz aylıkların geri tahsili amacıyla Ordu icra Müdürlüğünün 2018/14885 E. sayılı dosyası ile açtıkları İcra takibine borçlunun 18/09/2018 tarihli borca itirazı ile takip durdurulduğunu, haksız ve kötü niyetli yapılan itirazın iptalinin gerektiğini, 30/06/2017 tarihli 2017/SY/31 sayılı T1 denetmen raporunun sonuç ve kanaat bölümünde 5,2 de açıklandığı üzere T.C Kimlik No’lu T3 Hasan Dizge'ye ait "Fırın" isimli işyerinden yapılan sigortalılık bildirimlerinin fiili eylemli çalışmaya ve dolayısıyla...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/08/2020 NUMARASI : 2020/277 E, 2020/338 K. DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafından 19.07.2016 tarihinde kendisi aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, alacağın gerçekte olmadığından alacaklı tarafından dosyada herhangi bir işlem yapılmadığını, 3 yılı geçtikten sonra yaşadıkları bir ihtilaf nedeniyle tekrar 16.07.2020 tarihinde yenileme talebi yapıldığını, bu şekilde 3 yıl sonra gönderilen yenileme emri talebinin bir kıymetinin bulunmadığını iddia ederek takibin 3 yıllık zamanaşımı nedeniyle iptaline karar verilmesini arz ve talep etmiştir....