WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır. Dava konusu olayda; Davalı borçlu, mükerrer takip yapıldığını bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlunun bu itirazı borca itiraz olup, itirazı üzerine icra takibi durmuştur. Davacı alacaklı icra takibinin devamı için icra mahkemesine başvurmuş, icra mahkemesi davalı borçlunun itirazının haksız olduğuna karar vermiştir. Bu durumda aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesini engelleyen borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olan icra inkar tazminatından davalı borçlunun sorumlu tutulması doğru ve yerindedir....

    İcra Müdürlüğü'ne bildirildiği ve dosyanın istenilmesinin talep edildiğini, yine dosyanın bulunamadığı sonucunda icra dairesinde gölge dosya oluşturmak suretiyle takibe devam edilmek zorunda kalındığını, dosyada mücbir sebeplerle işlem yapılamamış olduğunu, tüm itiraz ve beyanlarına rağmen yerel mahkemece bu hususların hiçbirinin göz önünde bulundurulmadığını,) Yerel mahkemece icra takibine konu alacağın kira alacağına ilişkin olduğu ve 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu yönündeki tespitlerinin de kabulünün mümkün olmadığını, borçluya başlatılan icra takibi ve devamında borçlunun itirazı üzerine itirazın kaldırılması davası ile TBK 154 uyarınca zamanaşımının kesildiği ve TBK 156 gereği yeni zamanaşımı süresi başladığını, icra dosyasına konu alacağın zaman aşımına uğramadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle--sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafça davalı aleyhine faturalardan kaynaklı bakiye alacak açıklaması ile 9.717,49-TL asıl alacak ve 44,73-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 9.762,22-TL üzerinden ve asıl alacağın takip tarihinden işleyecek avans faiziyle tahsili talebi ile genel haciz yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı/takip borçlusuna 02.01.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/takip borçlusu vekilince 09.01.2017 tarihinde verilen Dilekçende; “Müvekkil şirketin, alacaklıya cari hesap ya da sözleşme kaynaklı olarak herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Alacak kötü niyetli olarak icra takibine konu edilmiştir. Asıl alacak ferileri olmak üzere külliyen itiraz ediyoruz. Alacaklı haksız ve kötü niyetli olarak destekten yoksun iddialarla işbu takibe girişmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2013/897 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından haksız olarak icra takibine itiraz ederek takibi durdurduklarını, davalı borcunu ödemeyerek kurumdan haksız menfaat sağladığını, davalı borcun zamanaşımına uğradığını belirterek itiraz ettiğini, Borçlar Kanununda yer alan on yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açıldığını bu nedenle davalıların icra takibine yaptıkları itirazın iptaline, takip konusu alacağın %20 inden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili; husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduğu, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        İcra Dairesinin .../... Esas sayılı takip dosyasında alacaklı ... tarafından Borçlu ... ve ... aleyhine ...-TL alacak bedelli takip başlatıldığı, ödeme emrinin ... tarihinde tebliğe çıktığı, davalıların ... tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, temlik sözleşmesi sonrası ... Tarafından yenileme talebinde bulunulduğu ve takip dosyasının yeni esasının Antalya ... İcra Dairesinin .../... olduğu, ... tarafından ... tarihinde yenileme talebinde bulunulduğu ve takibin Antalya Genel İcra Müdürlüğü .../... Esas sayılı icra takip dosyası olarak yeni esas aldığı, davalı tarafından borca ve tüm ferilerine itiraz edildiği, süresi içerisinde eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Hesap Bilirkişisi ...'in 04/07/2023 tarihli raporunda özetle; I-) Asıl borçlu ... yönüyle hesaplama; ... Kat tarihi itibariyle asıl alacak ... ...-... 8 günlük %24,24 akdi faiz ... ...-... 2 günlük %30,24 temerrüt faizi ... Gider vergisi ... İhtarname masrafı ... ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İcra) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine işçilik alacaklarına ilişkin ilama dayalı takip başlatılmıştır. Borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda ilamdaki brüt alacağın nete çevrilmeden takibe konulduğu ve faizin fazla olduğu şikayetinde bulunmuştur. Mahkemece takip dayanağı ilamın onandığı ve şikayette ileri sürelen sebeplerin İİK'nun 33-33/a maddelerinde düzenlenen unsurları taşımadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Somut olayda, icra mahkemesince borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 07/07/2019 olduğu, borçlunun bu tarihten önce takip dayanağı senetlerin zamanaşımına uğradığı iddiasıyla zamanaşımı itirazında bulunduğu, bu haliyle başvurusunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, anılan maddede başvurunun İİK'nun 168. maddesinin 5. bendi gereğince 5 günlük süreye tabi olduğu hususu düzenlenmiştir(Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 29/06/2020 tarih 2019/14316 Esas 2020/5781 Karar sayılı İçtihadı)....

            Dava konusu olayda davalı (borçlu)'ya ödeme emri 5.1.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu 7 günlük itiraz süresinin geçtikten sonra 23.1.2008 tarihinde borca itiraz etmiştir Davalının icra takibine itirazı süresinde olmadığına göre davacı alacaklı İcra İflâs Kanunu 66. maddesi gereğince icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini isteyebilir. Davalının süresinde yapılmayan itirazı nedeniyle icra takibi durmayacağından davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava konusu olayda davalı (borçlu)'ya ödeme emri 5.1.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu 7 günlük itiraz süresinin geçtikten sonra 23.1.2008 tarihinde borca itiraz etmiştir Davalının icra takibine itirazı süresinde olmadığına göre davacı alacaklı İcra İflâs Kanunu 66. maddesi gereğince icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini isteyebilir. Davalının süresinde yapılmayan itirazı nedeniyle icra takibi durmayacağından davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İcra Müdürlüğü'nün 2021/... takip numarası ile icra takibi başlattıklarını, yetki itirazı üzerine dosyanın ....İcra Müdürlüğü'nün 2021/... esasını aldığını, davalının icra takibine konu asıl alacak olan cari hesap alacağını 245.806,09-TL'yi haricen müvekkiline ödediğini, haricen tahsil edilen asıl alacağın ....İcra Müdürlüğü'nün 2021/... takip sayılı dosyasına bildirildiği ve haricen tahsile ilişkin 5.579,80-TL harç taraflarına yatırıldığını, ancak bu alacağın icra takibine konu olduktan sonra bu icra dosya borcu müvekkili şirkete ödendiğinden, icra takibine ilişkin vekalet ücreti, harç ve masraflara ilişkin alacaklarının devam ettiğini, bu nedenle haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının haksız itirazı nedeni ile alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana hükmedilmesine karar verilmesini arz ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu