Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebliğ memurunun, 103 davetiyesi tebliğ işleminde; muhatabın adreste bulunmama sebebini, borçlunun adresinden geçici mi, yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden "dışarıda" şeklindeki tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Kanun'un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince usulsüzdür. Ayrıca tebliğ memurunun araştırma yaptığı komşunun adını tespit etmesi, en azından belirlenebilir şekilde ifade etmesi gerekmektedir. Zira bu belgeleme işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hakimin denetimini sağlayacaktır....

    dayanak yapılan haciz işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, haczi yapan icra memurunun herhangi bir kusurunun bulunmadığını, öte yandan davanın haczi yapan memura ihbarı gerektiğini, davacı tarafça talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ve açılan davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Davalı ......

      İcra Müdürlüğünün 2014/5273 esas sayılı icra takip dosyasına bu satış bedelinin ödendiği, icra müdürlüğünce 22/11/2016 tarihinde kesin aciz vesikası verildiği anlaşılmaktadır.Uyuşmazlık, haksız eylem sonucu uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zararın doğması, zarar ile fiil arasında illiyet (nedensellik) bağı bulunması gereklidir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir.Somut olayda; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında davacının zararının ne şekilde oluştuğu, zarar mevcut ise gerçek zarar miktarının ne olduğu izah edilememiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesine 2012/95 esas sayılı icra memurunun anılan işlemi nedeniyle şikayette bulunulmuş, İcra Mahkemesince şikayetin kabulü ile satış masraflarının 19/09/2011 itibariyle yatırıldığı, haczin fek edilmesini gerektirecek bir durum olmadığından 19/09/2011 günlü memurluk kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından bu karara karşı temyiz dilekçesi reddedilmiştir. Bunun üzerine İcra Müdürlüğü tarafından tapu sicil müdürlüğüne 13/04/2012''de tekrar haciz konulması için yazı yazılıp 13/04/2012'de tapu kaydına haciz şerhi işlenmiş ve davacı tarafından tekrar icra dosyasından satış talep edilmiştir. Bu ikinci 13/04/2012 günlü haciz şerhi işlenmesine dair icra memuru işlemine karşı, ... tarafından ... 1. İcra hukuk mahkemesinde şikayet başvurusunda bulunulmuş, 19/10/2012'de verilen davanın reddine dair ilk kararın Yargıtay 12....

          Tebliğ tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan kanun ve tüzük hükümlerine göre yapılan incelemede, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/9. maddesinde "tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını ihtiva etmesi lazımdır." Belirtilen hususların tebliğ evrakında bulunması zorunlu unsurlardandır (HGK.nun 08.10.2008 tarih, 2008/12-536 esas, 2008/574 karar). Borçluya gönderilen ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat evrakının incelemesinde, tebligatın bırakıldığı bildirilen mahalle muhtarının imzası bulunmadığı gibi, tebliğ memurunun adı ve soyadının da yazılı olmadığı görülmekte olup, bu hali ile tebliğ işlemi usulsüzdür....

            İcra Müdürlüğünün 2019/3305 Talimat sayılı dosyasından haciz işleminin gerçekleştirildiğini, icra müdürlüğü tarafından verilen kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, haciz işlemi sırasında müvekkil şirkete ait vergi levhası sunulduğunu, haciz yapılan adresin borçlu şirket ile alakasının olmadığının sunulmuş olan faturalar, vergi levhası ve kira sözleşmesi ve iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatıyla da ortaya konulduğunu haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulduğunu, 3. kişinin istihkak iddiasına ilişkin tutanağı düzenleyip asıl icra dairesine göndermesi gerekirken, istihkak iddiası nedeniyle icra müdürlüğünce haciz yapılmasının doğru olmadığını Bursa 7. İcra Müdürlüğünün 2019/3305 Talimat sayılı dosyasından 23/10/2019 tarihinde yapılmış olan işlemin açıkça usule ve yasalara aykırı olması nedeniyle dosya üzerinden karar verilerek bu kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

            İstanbul Anadolu 23.İcra Müdürlüğü 2020/327 E. sayılı dosyası incelendiğinde; İstanbul 37.İcra Müdürlüğü 2020/13051 E. sayılı dosyasından yazılan talimat uyarınca borçlu GMS Gümüş Makina San. ve Tic. Ltd.Şti adına 'Dudullu Osb Mah. 3.Cad. Fabrikalar Sitesi No:12 Ümraniye/İstanbul ' adresinde 03/09/2020 tarihinde haciz işlemi yapıldığı anlaşılmıştır. İ.İ.K. nun 80. maddesinde; "icra memuru haczi kendi yapabileceği gibi yardımcı veya kâtiplerinden birine de yaptırabilir. Borçlu haciz sırasında malın bulunduğu yerde bulunmaz ve hemen bulundurulması mümkün olmazsa haciz, gıyabında yapılır. Talep vukuunda borçlu kilitli yerleri ve dolapları açmağa vesair eşyayı göstermeğe mecburdur. Bu yerler icabında zorla açtırılır.” hükmü yer almaktadır. Buna göre haciz işlemi bizatihi zor kullanmayı gerektirdiğinde tarafların ayrıca talebine gerek olmaksızın icra memuru haciz işlemi için gerekiyorsa kilitli yerleri açtırma yetkisini haizdir....

            İcra Müdürlüğünün 2008/2831 Esas sayılı dosyasına 01/05/2013 tarihinde alacaklıya ödenen paranın iadesi için alacaklıya muhtıra göndermesi yolunda açmış oldukları talebin icra müdürlüğünce reddedildiğini, bu ret işlemi nedeniyle Uşak İcra Hukuk Mah.nde memur işlemini şikayet ettiklerini, Uşak İcra Hukuk Mah.nce bu şikayetlerinin reddine karar verildiğini, kararı temyiz ettiklerini ve kararın bozulduğunu, bozmadan sonra Uşak İcra Hukuk Mah.nce şikayete konu talebin reddine ilişkin işlemin iptaline karar verdiğini ve kararın Yargıtay'dan geçerek kesinleştiğini, Uşak 2. İcra Müdürlüğünün bu işlemi nedeniyle kendisinin maddi olarak mağduriyetinin söz konusu olduğunu belirterek sonuç olarak 7500 TL tutarındaki zararının icra müdür yardımcısının karar tarihi olan 15/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılacak tebliğ işleminin geçerliliği, tebliğ memurunun yapacağı tahkikata göre muhatabın bu adreste bulunduğunun tesbitine ve bu işlemi tebligat parçasına yazarak maddede belirtilen kişilere imzalatmasına bağlıdır. Eğer, açıklanan durumu beyan eden ilgililer imzadan çekinirlerse, tebliğ memuru çekinme nedeniyle, araştırma sonucunu kendisi imzalamakla yetinecektir. Ancak bu şekilde yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı, Hâkim tarafından denetlenebilir. Olayımıza gelince; davacı kiralayan davalı kiracı ile aralarında düzenlenen 03.12.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi gereğince 2008 yılı Kasım - 2009 yılı Haziran arası aylar kira parasının tahsili için ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/12940 sayılı dosyası ile tahliye istekli icra takibi yapmış, takibe itiraz edilmemesi üzerine kiralananın tahliyesi için işbu davayı açmıştır....

              Memurluğunun 2006/35 ...... sayılı dosyası ile yapılan ihale sonucunda 09.08.2007 tarihinde aldıklarını ve ihalenin aynı gün kesinleştiğini, ancak tescil işlemi yaptırılmadan bir kısım davalıların borcu nedeniyle taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, bu nedenle tescil işlemi yaptıramadıklarını belirterek taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını istemişler, yerel mahkemece; Gayrimenkul üzerine konulan haczin kaldırılması isteminin icra memurunun muamelesini şikayet mahiyetinde olduğu, bu şikayetleri inceleme görevinin İcra Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur. Dosya kapsamına göre davacıların taşınmazı ...... Sulh Hukuk Mahkemesi ...... Memurluğunun 2006/35 ...... sayılı dosyası ile yapılan ihale sonucunda 09.08.2007 tarihinde edindikleri sabit olup, icra dosyalarında davacıların taraf olduğuna ilişkin herhangi bir savunma, bilgi ve belge yoktur....

                UYAP Entegrasyonu