Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Davalı; dava konusu İcra Müdürlüğünün işlem tarihinin 26.10.2007 olduğunu, davacının bu işlemi 30.06.2008 tarihinde icra dosyasına ... olduğu, dosyanın eksiksiz fotokopisinin kendisine verilmesini talep ettiği dilekçesinin kabul edilmesi ve dosya fotokopisinin kendisine verilmesi sonucunda öğrendiğini, icra dosyasının fotokopisini aldığı tarihten itibaren taşınmazın icra müdürlüğünce satıldığını bildiğini, öğrenme tarihinden itibaren de 8 yıldan fazla zaman geçtiğini, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, icra dosyasında yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, davacının yurt dışında olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin icra dosyasında yer almadığını, davada tazminat şartlarının oluşmadığını, icra dairesinin kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III....

    İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, kural olarak (7) günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK.nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1 -Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m. 16/2). Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir....

      Sayılı dosya üzerinden devam edildiğini, müvekkil lehine hükmedilen tazminat alacakları icra takibine konu edilmiş olup, takip, Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü 2022/10788 E....

      DAVA KONUSU : Tazminat (Tasfiye Memurunun Sorumluğundan Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin baskılı teneke üreticisi olduğunu, davalının ortağı ve yetkilisi olduğu Bay Arı Madeni Yağlar Kimya San....

      Davacı, icra ihalesi yoluyla satın aldığı maden sahasına ait ruhsatın, üç yıldan fazla süredir maden sahasında üretim yapılmadığından geçmişe dönük olarak iptal edildiğini, icra memurunun ihalesi öncesi gerekli incelemeyi yapmayarak sahanın son ve fiili durumunu incelemeden, kusurlu olarak sahayı satışa çıkardığını belirterek İ.İ.K.'nun 5. maddesi gereğince uğradığı zararın tazminini istemiştir. Yerel mahkeme, icra memurunun ihalede hatası olmadığını belirterek davayı reddetmiştir. Dosyadaki belgelerden dava konusu maden sahasının icra müdürlüğünce satışa çıkarıldığı 29/02/2008 tarihinde yapılacak ihale öncesinde gerekli ilanların yapıldığı ve yapılan ilanlarda "satışa iştirak edeceklerin ilgili maden sahasını gezip gördükleri ve şimdiki haliyle kabullendikleri varsayılır" hükmünün bulunduğu, dava konusu maden sahasında 2004 yılından beri üretim yapılmadığından ihale sonrası başvuru üzerine ruhsatın iptal olunduğu anlaşılmaktadır....

        Mahkemece, polis memurunun iş ve gücüne engel olacak şekilde yaralandığına ilişkin bir tespit bulunmadığı, bu durumda nakdi tazminat ödenmiş olsa bile rücu talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinde, ... Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 04/10/2012 tarihli raporuna göre dava dışı polis memurunun basit tıbbi müdahale ile iyileşebilir şekilde yaralandığı, 19/09/2013 tarihli Nakdi Tazminat Komisyonu kararı uyarınca tarafına nakdi tazminat ödenmesine karar verildiği, suç tarihinde 2330 sayılı yasanın 10. maddesi gereğince çıkarılan yönetmeliğin ''Yaralanma hali'' başlıklı 7. maddesinde iş ve güce engel olma durumunun düzenlendiği, anılan yönetmeliğin 17/03/2013 tarihinde değiştirilmesinden sonra ''Yaralanma hali'' başlıklı 7. maddesinde iş ve güce engel olma ibaresinin yer almadığı anlaşılmaktadır....

          nun ihtiyati haciz kararı alarak diğer davalılar hakkında icra takibi başlattığını, ancak ihtiyati haciz kararıyla hiçbir ilgisi olmayan müvekkilinin faaliyet gösterdiği adrese ihtiyati haciz işlemini uygulamak için geldiğini, icra memurunun müvekkil ... yerinde borçlu şirketler adına herhangi bir evrak bulunamadığını tespit ederek bu hususu haciz zaptına geçtiğini, ancak buna rağmen haciz işlemine devam edilmesine üzerine müvekkilinin istihkak iddiasında bulunduğunu, buna rağmen haczedilen malların muhafaza altına alınmak istenince müvekkilinin İİK 263.maddesi uyarınca taahhüt karşılığında ihtiyaten haczedilen malların elinde bırakılmasını istediğini, talebinin alacaklı vekilince kabul edilmemesi üzerine müvekkilinin ihtirazı kayıtla teminat olarak 130.300,00 TL'yi icra memuruna vermek zorunda kaldığını belirterek müvekkilinin bahse konu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            ye karşı her hangi bir borcunun bulunmamasına karşın aleyhine takip yapıldığını ve malları üzerine haciz işlemi uygulandığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, İstanbul 20. İcra Müdürlüğü'nün 2008/20316 sayılı takibin iptalini ve % 20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...Ş. vekili, ilama dayalı olarak takip yaptıklarını, takip dosyasında İcra Müdürlüğünün karar ve işlemi gereği haciz ve yakalama gibi icra işlemleri yapıldığını, usulsüzlük iddiasının işlemin iptaline yönelik olması gerektiği belirtilerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; takibe dayanak ilamda ve icra takibinde belirtilen ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/01/2014 gününde verilen dilekçe ile icra memurunun kusurlu eylemi nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/03/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 20/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu nedenle davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne TK.nun 32. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 29/08/2019 olarak düzeltilmesine, ayrıca icra dosyasına yapılmış olan itirazın süresinde olduğunun tespiti ile takibin durdurulmasına karar vermek gerekmiştir. İİK'da şikayet yönünden öngörülen her hangi bir tazminat hükmü bulunmadığından, davacının tazminat talebinin de reddi gerekmiştir. Şikayetin kabulüne, Anadolu 5. İcra Dairesi'nin 2019/23108 Esas sayılı icra dosyasında borçlu T1 yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olması sebebiyle iptaline, tebliğ tarihinin 29/08/2019 olarak düzeltilmesine, Davacı tarafça icra dosyasına yapılmış olan itirazın süresinde olduğunun tespiti ile takibin durdurulmasına, Şartları oluşmadığından tazminat takdirine yer olmadığına, " dair karar verildiği görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu