Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin dava dışı ... adlı kişi aleyhine 2005/6782 esas sayılı icra takibi yaptığını, 22.6.2005 tarihinde anılan dosya alacağı için müvekkiline ait işletmeye gelerek haciz işlemi uyguladığını, işletmenin borçlu ile ilgisi olmadığı beyanına rağmen icra memurunun uyarıyı dikkate almayarak haciz işlemine devam edip işletmedeki malları muhafaza altına almak istediğini, haciz ve mufaza baskısı altında, borca kefalet vermek zorunda kaldıklarını icra kefaletinin BK.nun 30.maddesi gereğince geçersiz olduğunu iddia ederek borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir....

    Dava, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının haksız hacizde kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir....

    İcra memurunun takdir yetkisi İİK'nın 82. maddesi kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra memurunun bunun dışında, haczi istenen menkullerin üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisi yoktur. İcra memurunun yetkisini aşarak haciz işlemi yapmaması bir hakkın sebepsiz yere sürüncemede bırakılması niteliğinde olup süresiz şikâyete tabidir. İcra memurluğunca yapılması gereken iş haciz işlemi yaparak, üçüncü kişinin istihkak iddiasının tutanağa geçirilip İİK'nın 97 ve 99. maddeleri uyarınca istihkak prosedürünü işletmektir. Zira malın mülkiyetinin borçluya veya üçüncü kişiye ait olduğunun tespiti yargılama gerektirir. Somut olaydaki gibi menkuller mülkiyet iddia eden üçüncü kişi nezdinde haczedildiğinde İİK'nın 99. maddesi uyarınca alacaklıya istihkak davası açması için süre verilmesi gerekir. İstihkak davası açılması durumunda ispat yükü de alacaklı üzerinde olur....

      Bu kapsamda davacının taşınmazı kiraya vermesinde de bir engel olmadığından kira kaybına yönelik zararı bulunduğundan da bahsedilemez. ... icra memurunun eylemi nedeniyle davalı olarak gösterilmiştir. .. 5. maddesi gereğince ... icra memurunun kusuru nedeniyle meydana gelen zararlardan sorumludur. Bir başka ifade ile icra memurunun bir kusuru bulunmuyor ise ...’nın da bir sorumluluğunun olmadığını kabul etmek gerekir. Açıklanan nedenlerle somut olayda kusuru olmayan icra memurunun eyleminden dolayı ... aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış, temyiz olunan kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle ihbar olunanın temyiz dilekçesinin reddine 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ne ödenen bedeller olduğunu, davacı şirketin fiilen de gayrifaal olmasına rağmen, tasfiye işlemine girişerek mevcut personelini hemen işten çıkarmayan davalı tasfiye memurunun fazla ödenen muhtasar, SGK ve ücretler nedeniyle de şirketi zarara uğrattığını, davalı tasfiye memurunun yapmadığı işleri yerine atanan tasfiye memurunun bu işlemi derhal gerçekleştirdiğini ve bir ay içerisinde tamamlandığını, şirket kayıtları incelendiğinde bu hususun anlaşılacağını, davacı şirketin sayılanlar nedeniyle toplam zararının 292.296,44 TL olduğunu, şirket kayıtlarında yapılan incelemede şu ana kadar toplam tespit edilen zararların bunlar olduğunu ve bunların yaklaşık 948.339,13 TL olduğunu, bu tutarın 947.997,13 TL olarak Beyoğlu 24....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra memurunun yetki aşımı yaparak, kendini esas icra müdürlüğünün ve bağlı olduğu icra hukuk mahkemesinin yerine koyarak, hukuka aykırı davrandığını, İİK md. 79 ve 85'in birlikte yorumu ve Yargıtay'ın yerleşmiş kararları gereğince, haciz ve muhafaza isteminin icra memurunca yerine getirilmesi zorunlu olup; bu konuda icra memurunun takdir yetkisi bulunmadığını, icra memuru, sözde 3. kişinin taraf olduğu Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/233 esas sayılı davada verilen 02/10/2019 tarihli ara kararını hukuka aykırı bir şekilde yorumlayarak talimat gereğini yerine getirmekten kaçındığını, icra memurunun, talimat dosyası borçlusuna ait hacizli malı Kocaeli 1....

          Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada taleple bağlı kalınarak tazminata hükmedildiği hususları göz önüne alındığında davacının icra memurunun kusurlu işleminden kaynaklı tazminat talebinin kabule şayan olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu olay nedeniyle açtıkları tazminat davasının kabul edildiğini ancak Yargıtay tarafından bozulması nedeniyle müvekkilinin tazminat alamadığını, icra müdürlüğünce yapılan ihalede, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğuna dair bir uyarının yapılmadığını, müvekkilinin kayıtlara güven esasına dayanarak ihale ile taşınmazı satın aldığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

          Nolu maddesinde "şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine " şeklinde bir karar olduğunu, dava dilekçesinde tazminat talep ettiklerine dair bir beyan olmadığı gibi dava konusu edilen olay da tazminat talep edilecek bir nitelikte olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

          İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince şikayete konu işlemin öğrenildiği günden itibaren kural olarak 7 günlük süreye tâbidir. Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1-İİK'nun 16/2. maddesi gereğince bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet yoluna başvurulabilir. Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir. Somut olayda, şikayetin konusu, alınacak KDV oranı ile ilgili olup bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca şikayet süreye tâbi değildir....

            Mahkemece; icra memurunun, mahkeme kararına aykırı olarak ihtiyati tedbir kararını kaldırması nedeniyle davacıların ... 3. İş Mahkemesi’nin 2006/2493 esas sayılı dosyasına dayalı ilam alacaklarını tahsil edemedikleri ve İİK’nun 5. maddesi uyarınca davalının bu zarardan sorumlu olduğu gerekçesi ile taşınmazın ihale muhammen bedeli esas alınarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık İİK'nın 5. maddesinden kaynaklandığından haksız fiile ilişkin hükümlerin uygulanacağı açıktır. Haksız fiillerde tazminat olarak gerçek zararın karşılığına hükmedilir. Dosya incelendiğinde; ... 3. İş Mahkemesi’nin 2006/2493 esas sayılı dosyası kapsamında davacılar lehine verilen ihtiyati tedbir kararının, ... 9....

              UYAP Entegrasyonu