Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun 10. maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 192. maddesi, 267. maddesi ile 292. maddeleri açıklandıktan sonra takdir komisyonunca belirlenen emsal bedellerin hukuka uygunluğunun tespiti amacıyla 10/11/2015 tarihli ara kararı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, anılan bilirkişi raporunda özetle; murislerin ölüm tarihine takaddüm eden takvim yılı itibariyle düzenledikleri ayrıntılı bilançoyu esas aldığı ve bilançodaki 7.100.058,31 TL öz sermayenin %65'i olan 4.615.037,90 TL'yi öz sermaye olarak beyan ettikleri, takdir komisyonunun ise değerleme işlemlerinde 29/08/2009 tarihli bilançoyu esas aldığı, bu kapsamda ölüm tarihi itibariyle öz sermaye toplamının 8.063.294,70 TL olduğu, muris %65 hisse sahibi olduğundan beyan edilmesi gereken öz sermayenin 5.241.141,55 TL olması gerektiği, öz sermayenin 4.615.037,90 TL'lik kısmı ilk tarhiyatta beyan edilmiş olduğundan kalan matrah...

    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şirketin borca batık olduğu, öz varlığının 1.148.200,98 TL, varlıklarının borçlarını karşılama oranının %37 ve kaynak açığının 992.322,39 TL olduğu, şirketin aktifinin pasifini karşılamadığı, davacı şirketçe sunulan iyileştirme projesinin somut bilgi ve belgeler içermediği, bilirkişi heyetince de iyileştirme projesinin inandırıcı bulunmadığının belirtildiği, davacı şirketin borca batık olduğu ancak iyileştirme projelerinin inandırıcı olmadığı, ıslah ile sunulan projelerinde önceki projeler gibi somut verilerle desteklenmediği ve beklentilerden ibaret olduğu gerekçesiyle, iflasın ertelenmesi talebinin reddine, davacı şirketin iflasına karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      Mahkememizce iflası istenen şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacı şirketin dosya kapsamında borca batık olup olmadığı ve iflas koşullarının mali açıdan oluşup oluşmadığındın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosyaya sunulan denetime elverişli ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı ......

        Esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporuyla sabit olduğunu, şirketin öz varlığının tespit edildiği tarihte şirket idaresinin diğer ortak ...'ta olduğunu, davalı şirketin öz varlığının, diğer ortak tarafından annesi adına kurulan .... İç ve Dış Tic. Ltd. Şti'ye aktarıldığını, bu nedenlerle haklı sebeplerin varlığı nedeniyle ....ve Tic. Ltd. Şti.'nin feshini, bu talebin yerinde görülmemesi halinde müvekkilinin payının gerçek değerinin dava tarihi itibariyle yasal faiziyle ödenerek ortaklıktan çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir tebligat yapılmış olup, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. Davacı tarafın ileri sürdüğü vakıaların tespiti amacıyla davalı şirketin mal varlığı araştırması yapılmıştır. Yapılan araştırmalar sonucunda davalı adına kayıtlı bir aracın olduğu, taşınmazının bulunmadığı, borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır....

          Bu karara göre sermayenin 1/4'ünün tescil tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde, kalan 3/4'ünün ise en geç üç yıl içerisinde ödenmesi kararlaştırılmıştır. Davalı şirketin 30.03.2011 tarihli genel kurul toplantısında kısmi bölünme işlemi gerçekleştirilmiş olup, şirketin sahip olduğu iki adet taşınmaz kurulan iki şirkete sermaye olarak konulmuş ve şirket bu şekilde kısmi bölünmenin gerçekleştirilmesi genel kurulca kabul edilmiştir. Şirket mal varlığının başka şirketlere sermaye olarak konulması sonucu, sermayenin yeni hali kararlaştırılmış olup, daha önceki genel kurulda artırılan sermaye miktarınca şirket sermayesi bölünme nedeniyle azaltılarak eski haline getirilmiştir. İlk derece mahkemesince şirket kayıt ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla yapılan incelemede, diğer ortakların sermaye borcunu ödediği anlaşılmıştır....

          Bu karara göre sermayenin 1/4'ünün tescil tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde, kalan 3/4'ünün ise en geç üç yıl içerisinde ödenmesi kararlaştırılmıştır. Davalı şirketin 30.03.2011 tarihli genel kurul toplantısında kısmi bölünme işlemi gerçekleştirilmiş olup, şirketin sahip olduğu iki adet taşınmaz kurulan iki şirkete sermaye olarak konulmuş ve şirket bu şekilde kısmi bölünmenin gerçekleştirilmesi genel kurulca kabul edilmiştir. Şirket mal varlığının başka şirketlere sermaye olarak konulması sonucu, sermayenin yeni hali kararlaştırılmış olup, daha önceki genel kurulda artırılan sermaye miktarınca şirket sermayesi bölünme nedeniyle azaltılarak eski haline getirilmiştir. İlk derece mahkemesince şirket kayıt ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla yapılan incelemede, diğer ortakların sermaye borcunu ödediği anlaşılmıştır....

            Bu karara göre sermayenin 1/4'ünün tescil tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde, kalan 3/4'ünün ise en geç üç yıl içerisinde ödenmesi kararlaştırılmıştır. Davalı şirketin 30.03.2011 tarihli genel kurul toplantısında kısmi bölünme işlemi gerçekleştirilmiş olup, şirketin sahip olduğu iki adet taşınmaz kurulan iki şirkete sermaye olarak konulmuş ve şirket bu şekilde kısmi bölünmenin gerçekleştirilmesi genel kurulca kabul edilmiştir. Şirket mal varlığının başka şirketlere sermaye olarak konulması sonucu, sermayenin yeni hali kararlaştırılmış olup, daha önceki genel kurulda artırılan sermaye miktarınca şirket sermayesi bölünme nedeniyle azaltılarak eski haline getirilmiştir. İlk derece mahkemesince şirket kayıt ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla yapılan incelemede, diğer ortakların sermaye borcunu ödediği anlaşılmıştır....

            A.Ş'nin %50 paydaşı olduğunu, şirketin arsasının bulunduğunu, buna rağmen şirketin dava dışı şirketteki paylarının yönetici tarafından ... isimli kişiye bedelsiz olarak devrinden kısa bir süre sonra bu payların da hakim ortağa devir edilmesi karşısında şirketin mal varlığının muvazaalı olarak azaltıldığını, bu nedenle davacının gerçek piyasa sermaye değerinin gerçek duruma göre belirlenerek eksik ödenen kar paylarıyla birlikte ödenmesi gerektiğini, davanın açılmasıyla şirketlerin öz varlığının bilinçli olarak eksiltilmesinin kuvvetli ihtimal dahilinde olması ve ayrılma görüşmelerinde ortaya çıkan duruma göre müvekkilinin yaklaşık 70.000.000,00 TL alacağının bulunduğunun belirlenmesi nedeniyle HMK'nun 389 ve devamı maddeleri ile TTK'nun 638/2 nci maddesi gereğince tedbir kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek, ayrılma akçesi ve kar payı kapsamında şimdilik 7.000.000,00 TL nin ... San.Tic.Ltd.Şti'nden, 3.000.000,00 TL'nin ise ... AŞ.'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/07/2014 tarih ve 2012/54-2014/261 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirketin 28.11.2011 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında sermayesinin artırılmasına karar verildiğini, bu kararın tescili için davalı kuruma yapılan başvurunun, 16.02.2012 tarihli kararla, şirketin 31.03.2006 tarihli genel kurulunda da sermayenin artırılmasına karar verildiği, artırılan tutarın nakit olarak ödeneceğinin taahhüt edilmiş olmasına rağmen nakden ödeme yapılmadığı, bunun yerine artırılan sermayenin bir kısmının, şirket ortaklarının...

                Sanayi Sitesinde 4 katlı toplam 2800 m2 kapalı alanı olan yaklaşık 6.000.000,00 TL değerinde kooperatif yoluyla tamamlanan dükkanın ... adına tapusunun alındığını, bu yapılan işlem ile müvekkilinin hakkının zayi edilerek şirket öz varlığının azalmasına sebep olunduğunu, yine şirket gelirleri ile ......

                  UYAP Entegrasyonu