Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı takip dosyasında cari hesap alacağından kaynaklanan 14.182,63-TL asıl alacak, 1.495,98-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 15.678,61-TL üzerinden takip yapıldığı, ödeme emrinin 22/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 27/10/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, davanın 12/08/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, İİK'nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmadığı görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında süren cari hesaptan kaynaklanan alacak için başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında imza edilen sözleşme kapsamındaki geçerlilik şartlarını haiz yetki şartı nedeniyle davalının yetki itirazına itibar edilmemiştir....

    İtirazın iptali davalarında, yetkili icra dairesinde usulüne uygun icra takibi yapılmış olması dava şartıdır. Borçlu tarafından sadece yetkiye itiraz edilmesi sonucunda yetki itirazının kaldırılması amacıyla alacaklı tarafın İcra Mahkemesinde yetki itirazının kaldırılması için dava açması gerektiği ya da dosyayı yetkili olan icra dairesine gönderilmesini İcra Müdürlüğünden talep edip takibe devam edebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda olduğu gibi borçlu tarafından hem yetkiye hem borca itiraz edilmesi durumunda ise, İİK 66.maddesi gereği takibin duracağı ve alacaklının aynı kanunun 67.maddesi gereği genel hükümler çerçevesinde alacağının varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptali davasını ikame edebileceği düzenlenmiştir....

    Somut olayda, dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle takibin ve ödeme emrinin iptali istenmiş ise de, mahkemece takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmemesi şikayetine ilişkin değerlendirme yapıldığı, diğer iddiaların borca itiraz olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Davacının faiz oranı ve muacceliyet kaydına ilişkin iddiaları borca itiraz olup, bu yönden mahkemenin değerlendirmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan, dava dilekçesinde yer alan ödeme emrinde takip konusu taşınmaz ve kira sözleşmesinin belli olmadığı, ödeme emrindeki bazı kayıtların sonradan eklendiği ve paraflanmadığı iddiaları borca itiraz olmayıp, şikayete konu edilmelerine karşın, bu iddialara ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, karar bu nedenle usul ve yasaya aykırıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında dokuz adet bonoya dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra dairesine yaptığı başvuruda, yetkili icra dairesinin İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek İcra Dairelerinin yetkisine itiraz ettiği, ayrıca borca itirazını bildirdiği, alacaklının borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla yetkiye ve borca yapılan itirazın kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece borçlunun ikametgahının olduğundan bahisle yetki itirazının kaldırılması...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu çek bedelinin alacaklıya takipten önceki ve sonraki dönemlerdeki muhtelif ödemelerle ödendiği iddiasıyla itfa sebebiyle takibin iptali ve tazminat talepli olarak huzurdaki dava ikame edilmiştir. itfa sebebiyle takibin iptalini talep edebilmek için borcun, takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması şarttır. itfa sebebiyle takibin iptali için, borcun takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması gerekir. kesinleşmeden yapılan ödeme için ödeme emrine itiraz edilmelidir. bu süre içinde ödeme emrine itiraz edilmemiş ise takibin iptali istenemez. borçlu icra dairesi dışında borcunu itfa ettiği halde alacaklı takibe devam ederse, takibin iptali ancak alacaklının verdiği, imzası noterlikçe onaylanmış belge veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş senet ile gerçekleşir....

      İcra Müdürlüğünün 2017/10648 Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 03.05.2017 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, diğer borçlular tarafından borca itiraz edildiği, davacının itiraz dilekçesi sunmadığı, alacaklının haciz talebinde bulunduğu, dosyanın takipsiz bırakıldığı ve 23.9.2020 tarihinde yenilendiği, dosyanın 2020/17124 esasına kaydedildiği, borçlunun 04.10.2021 tarihinde muhabere yoluyla tebliğin usulsüzlüğüne ve hacze itiraz dilekçesi sunduğu, talebin icra müdürlüğünce reddedildiği, 06.10.2021 tarihinde borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce itirazın reddedildiği görülmüştür....

      İtiraz süresi ödeme emrinin tebliği ile başlayıp borçlunun daha önce takibi öğrenmesi süreyi başlatmaz. Somut olayda borçluya gönderilen bir ödeme emrinin bulunmadığı, borçlunun 10.07.2019 tarihinde takibe itiraz ettiği, alacaklının (takipten feragat etmediği sürece) takibi sürdürme iradesinin varlığı dikkate alındığında borçlunun takibe itiraz hakkının bulunduğu, öte yandan İİK.'...

      , itiraz ve ödeme müddetinin gösterilmediğini, asıl alacağa istenen faizin nev'i ve devrelerinin gösterilmediğini, senetteki imzanın müvekkillerine ve şirket yetkililerine ait olmadığını ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

      Somut olayda, davacı borçlu tarafça, sair şikayet ve itirazların yanında, takibin ve ödeme emrinin iptali şeklinde şikayet ve itirazlarda bulunulmuş, mahkemece, belirtilen bu hususlardan, davacının ödeme emrinin iptali talebi konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Her ne kadar, kararda ödeme emrinin iptali talebinin reddedildiği belirtilmiş ise de; mahkemece bu talep yönünden gerekçeli kararda herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

      İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, iptaline karar verilen ödeme emri olmayıp ödeme emrinin tebliği işlemi olduğunu, ödeme emrinin iptal edilmediğini, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline ve ödeme emri tebliğ tarihinin 11.08.2020 olarak düzeltilmesine karar verildiğini, kesinleşen karara istinaden takibin davalı borçlu yönünden durduğunu, bu durumda borçlu, 11.08.2020 itibariyle ödeme emrini tebliğ almış ve 14.08.2020 tarihli dilekçesi ile takibe ve borca itiraz ettiğini, tebliğ işleminin iptalinin itirazı geçersiz hale getirmediğini, itirazı da itirazın iptali davası açılabilmesi için gerekli olan dava şartının gerçekleştiğini, aksi yönde varılan kabulün usul ekonomisine de ters düşeceğini, borçluya yeniden ödeme emri gönderilecek olması mevcut itirazının geçersizliği anlamına gelmeyeceğini, borçluya yeniden ödeme emri gönderilmiş olması ve borçlunun gönderilen bu yeni ödeme emrine itiraz etmediği varsayımında, borçlunun 14.08.2020 tarihli itirazının geçersiz kabul edilmesi anlamına...

        UYAP Entegrasyonu