… sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
Ancak mahkemece yapılan yargılama sonucunda, bozma ilamında yüklenme senedinin tarihinin 16.11.1998 tarihi olarak belirtildiği, halbuki senet tarihinin 16.11.1988 tarihi olduğu, taahhüdün alındığı tarih itibariyle dövizle borçlanmanın düzenlenmediği, uyulan bozma ilamında taahhüdün yapıldığı tarihin maddi hata sonucu 1998 olarak belirtildiği, bu bozma ilamına uyulmuş olmasının usulü kazanılmış hak oluşturmayacağı gerekçesini ileri sürerek davalıların borcunu Türk Lirası üzerinden hesaplamış ve karar vermiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalı ...’in eğitim ve öğretim amacıyla yurt dışına gönderildiği konusu çekişmesizdir. Yükümlü davalının yurt dışına giderken 16.11.1988 tarih ... yevmiye numaralı ve 16.11.1988 tarih ... yevmiye numaralı olmak üzere iki adet yüklenme senedi ile davalı kefillerinde 18.11.1988 tarih ... yevmiye numaralı kefalet senedi verdikleri anlaşılmaktadır. Yevmiye numarası belirtilen yüklenme senetlerinin tarihlerinin 1988 yılı olduğu açıktır....
verilmek üzere, müştekinin çocuğunu anılan ülkedeki dil kursuna götürmeyi taahhüt eden, bu nedenle müştekiden 8.000,00 Türk lirası alan şüphelinin, İspanya ülkesinde verilmesini taahhüt ettiği hizmetleri yerine getirmediği, müştekinin İspanya'ya giden oğlu ve eşinin ayarlama yapılmadığı için hayal kırıklığına uğradığı, müştekinin kendi imkanları ile masraf yaparak eşi ve çocuğunu Türkiye'ye getirdiği, şüphelinin, aldığı ücreti de iade etmediğinin iddia edildiği somut olay nedeniyle yapılan soruşturma sonunda, şüphelinin ifadesinin alınmasını müteakip, olayın hukuki ihtilaf olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; şüphelinin dolandırıcılık kastı ile hareket edip etmediğinin tespiti bakımından, yetkilisi olduğu ve yurt dışına eğitim amaçlı öğrenci götürmek üzere adına işlem yapılan .......
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın savunmasında müşteki ...’ı tanımadığını belirterek suçlamayı reddetmiş, müşteki ... ile birlikte yurt dışına gönderilmek istenirken yakalanan ... mahkemede, kendisini yurt dışına gönderen kişilerden birisinin de sanık olduğunu söylemiş ve sanığı fotoğraflarından teşhis etmiş ise de, aynı kişinin 17/12/2006 tarihli kolluk ifadesinde, kendisini yurt dışına gönderen ... isimli kişiyi hiç görmediğini, onunla telefonla irtibat kurduğunu söyleyerek birbiriyle çelişen ifadelerde bulunması, ...’ın kendisini yurt dışına göndermek isteyen ... isimli kişinin fotoğrafları gösterilen sanık olmadığını belirtmesi, yurt dışına ... isimli kişi tarafından gönderilmek istendiklerini söyleyen ..., ..., ... ile ...’nın, belirttikleri adreslerde bulunamamaları nedeniyle ifadelerinin alınamaması ve fotoğraf teşhisinin yaptırılamaması, ...’in ise sanık ile yüz yüze görüşmemeleri nedeniyle...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 5510 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine göre Türkiye'de işveren işinde çalışırken geçici görev ile yurt dışına gönderilen işçilerin uzun vadeli sigorta kollarına tabi olduğu, 10.madde bakımından çalışmanın sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkede geçmesi, Türk işverenin iş merkezinin Türkiye de bulunması, gerçek veya tüzel kişi Türk işverenin Türkiye de iş yapmak koşulu aranmaksızın Türkiye de tescil edilmiş ya da edilebilir nitelikte iş yerinin bulunması, Türk işveren ile Türk işçi arasında yabancı ülkede yerine getirilecek iş görme edimine ilişkin bireysel iş sözleşmesinin Türkiye de yapılması, Türk işçinin bu sözleşme gereği yurt dışında yaşamasının sürekli olmayıp geçici nitelik taşıması gerektiği, işverenin başından beri yurt dışında faaliyet göstermesi durumunda, bu işveren yanında işe başlanması ve orada çalışılması halinde 10.maddenin uygulanma olanağı olmadığı, yani geçici olarak...
ne devredildiğini, son işveren şirketin işe girişten çıkış tarihine kadar iş ilişkisi nedeni ile kazandığı tüm haklarından sorumlu olduğunu, önceki işverenin ise geçiş yaptırıldığı tarihe kadar iş ilişkisi nedeni ile kazandığı tüm haklarından son işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, asgari ücret artı her yurt dışı seferine karşılık 500.00.Euro ücret aldığını, ayrıca 100.Euro açık hesap adı altında yolda şirket adına yapılan gayri resmi harcamalar için para verildiğini, ayda 1-1,5 olmak üzere yılda ortalama 12-18 yurt dışı seferi yaptığını, ayrıca Avrupa ülkelerinde ayda ortalama 3-4 parsiyel yaptığını ve parsiyel başına 25.00.Euro ücret aldığını, yurt dışı seferlerine rastlayan ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı halde ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin tamamını kullanamadığını ve ücretlerini de alamadığını, 15.06.2009 tarihinden itibaren açık hesap adı altında verilen 100 Euro'dan 50.00.Euro düşürülmek sureti ile dolaylı olarak sefer...
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur" (TMK. 330/1). İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Taraflar hakkında yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasından; müşterek çocuğun Amerika’da üniversite öğrencisi olduğu, davacının ev hanımı olup dava tarihinde çalışmadığı, davalının ise elektrik mühendisi olup mühendislik firmasında ortak ve yönetici olduğu, üzerine kayıtlı taşınmazlarının bulunduğu, yeniden evlendiği ve yeni evliliğinden bir çocuğunun daha olduğu; anlaşılmaktadır....
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Türkiye'de Açıköğretim Lisesinden 03.07.2017 tarihinde mezun olan davacının Ukrayna'da bulunan Mykolaiv Şehri Belediyesi I-III seviyesi 46 numaralı … Hukuk okulunda örgün eğitim yoluyla mezun olarak uluslararası öğrenci statüsünde davalı üniversitenin Tıp Fakültesi 1.sınıfına kayıt yaptırdığı, ancak yurt dışı giriş çıkış kayıtları ile yurtdışı ortaöğretim süresinin uyumlu olmadığı (2016-2019 yılları arasında yurt dışında ortaöğretim görüğü halde 03.12.2018-14.12.2018 ve 10.02.2019-08.07.2019 tarih aralığında yurt dışında bulunduğu dikkate alındığında, İdare Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, davacının yurt dışı lise (örgün öğretim) eğitimini yurt dışında tamamlamadığının açık olduğu, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararı da dikkate alındığında, davacının kazanılmış ve hukuken korunması gereken bir hakkından da bahsedilemeyeceği sonucuna varıldığından, davacının Tıp Fakültesindeki...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2021 tarih, 2021/1539 Esas, 2021/1885 Karar sayılı kararıyla; tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün gelir durumu, çocuğun yaşı annenin yapacağı katkı da dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....
Yurt dışına sefer yapan tır şoförlerinin fazla çalışma yaptıklarını ve hafta tatillerinde çalıştıklarını yazılı delille ispatlamaları gerekir. Tır şoförünün yurt dışında olduğu sırada bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının yazılı delil veya tanık beyanları ile ispatı mümkündür. Tanık beyanları ile kanıtlanan bu tür çalışmalarda pasaport ve benzeri yurda giriş çıkış kayıtları üzerinden inceleme yapılmalı ve işçinin yurt dışında olduğu süreye rastlayan bayram ve genel tatil günleri için hesaplamaya gidilmelidir (Yargıtay 9.H.D. 11.04.2013 gün, 2011/ 5273 E, 2013/ 11883 K.; Yargıtay 9.H.D. 24.01.2013 gün, 2010/ 39272 E, 2013/ 2778 K.). Somut olayda, davacı Uluslararası tır şoförü olup, dosyaya davacının fazla mesai yaptığına ilişkin yazılı bir delil sunulmamıştır....