nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun 20.05.2011 tarihinde hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyetine hükmedilerek hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, hırsızlık suçundan verilen hagb kararına ilişkin altı ay süreyle "Milli Eğitim Bakanlığının ......
Bu kapsamda öncelikle davacının çalışma dönemi içerisinde yurt içi ve yurt dışı şoför olduğu anlaşılmıştır. İstinaf dilekçesinde seferde oldukları dönemde dini bayram da çalıştığını iddia etmiştir. Davacı tanıkları da yurt dışında oldukları zaman dini bayramlarda çalıştıklarını beyan etmişlerdir. Bilirkişi dosya içerisinde yurt dışına giriş çıkış kayıtları olmadığından dolayı dini bayramlarda çalışılmadığını belirterek hesaplama yapmıştır. Davacının yurt dışına gidiş ve dönüşler kayda tabi olup, ilgili Emniyet Müdürlüğünden davacının yurt dışına gidiş dönüş kayıtları temin edilerek , yurt dışı çalışma dönemleri ve denk gelen dini bayramlar tespit edilerek değerlendirme yapılması gerekmektedir. Davanın kısmi dava olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı davasını 25/12/2017 açmış ve fazla mesai yönünden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 3.000,00 Tl talep etmiştir. Davacı davalı işyerinde 13/11/2012- 06/01//2017 tarihleri arasında çalışmıştır....
Eğitim Sendikasına üye olduğunun tespit edilmiş olması, HTS kayıtları itibarıyla hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan işlem yapılan şahıslarla irtibatlarının bulunması, örgütün il imam yardımcısı ..., il yapılanmasında faaliyet gösteren örgüt mensupları ... ve ... isimli şahıslarla birlikte yurt dışına çıkış kayıtlarının bulunması gözetilerek; Dosyanın mevcut kapsamı itibarıyla örgüt üyesi olduğuna dair yeterli delil bulunmayan sanığın; yurt dışına birlikte çıktığı tespit edilen örgüt mensupları ...., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan açılan ceza dava dosyalarının Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde aslı veya onaylı örneklerinin dosyaya getirtilip, sanığın ve söz konusu şahısların yurt dışına örgütsel bir faaliyet kapsamında gidip gitmediklerinin tespit edilmesi, ayrıca UYAP'ta bulunan Örgütlü Suçlar Bilgi havuzunun da kontrol edilip sanık hakkında bilgi veya beyan olup olmadığının araştırılması, var ise söz konusu beyan ve belgelerin de...
Nitekim, konuya ilişkin İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün "Yurtdışı ilişkiler" konulu, 20/06/2005 tarih ve 2005/62 sayılı Genelgesinde de, belediye başkanı ve diğer personelin görev dışında yurt dışına çıkışlarında da ilgili valiliğe bilgi vereceği düzenlenmiş olup, Bakanlıktan izin alınacağı hususuna yönelik bir kurala yer verilmemiştir....
Dosyanın incelenmesinden; davacı kadının Kazakistan uyruklu olduğu, tarafların Kazakistan'da 30/11/2017 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, boşanma kararında çocuğun velayetine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, Kazakistan yasaları uyarınca tarafların Noter'de çocuğun velayeti ve kişisel ilişkiye ilişkin 28/09/2017 tarihinde sözleşme düzenledikleri, bu sözleşmeye göre müşterek çocuğun ortak terbiyesi ve vazifelerini eşit paylaşacakları, çocuğun o sırada Türkiye'de babasının ailesinin yanında yaşadığı, tarafların mutabakata bağlı olarak her an çocuğun adresini tespit edebilecekleri, ihtiyaçlarının eşit karşılanacağı, bir izin alınmasına gerek kalmadan ebeveynlerinden birinin refakatinde çocuğun yurt dışına çıkmasına izin verdikleri, davacı kadının müşterek çocuğun kalıcı ikamet adresinin babasının adresi olmasına karşı olmadığı hususlarında anlaştıkları, ancak davacı kadının davalı erkeğin noter sözleşmesine aykırı davrandığını, çocuğun nerede olduğu konusunda bilgi vermediğini iddia...
Davacı tarafından ortak çocuğun yurt dışına çıkış yasağının konulmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiş,davacı 11.04.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile ortak çocuğun yurtdışına çıkarılmaması için tedbir kararı verilmesini ve velayetin değiştirilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ise ıslah yolu ile yeni ve bambaşka bir talep ile ıslah talebinde bulunulamayacağı, davalı vekilince muvafakat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacının temyizi üzerine Dairemizin 20.02.2017 tarih 2016/25854 esas 2016/1716 karar sayılı kararı ile “Davacı baba, dava dilekçesinde ortak çocuğun yurt dışına çıkışının yasaklanmasını talep etmiş, 12.04.2016 tarihli dilekçesiyle davasını tamamen ıslah ederek velayetin değiştirilmesi talebinde bulunmuştur. Davanın tamamen ıslahıyla davacı talep sonucunu değiştirip, bambaşka bir talep ileri sürebilir (HMK m. 180)....
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili ile davalının boşandıklarını, boşanma sonucunda müşterek küçük çocuk Nazan'ın velayetinin davalı babaya verildiğini ve ilamın kesinleştiğini, ancak, davalı babanın yurt dışında çalıştığını, müşterek çocuğun müvekkili olan davacı annenin yanında kaldığını, anne tarafından bakıldığını, davalının (babanın) ise hiçbir katkısının bulun-madığını, müvekkili davacının asgari ücretle çalıştığını ve müşterek çocuğun orta okulda eğitim görmesi nedeniyle anne tarafından ihtiyaçların karşılanamadığını, davalı babanın katkısının gerektiği ileri sürülerek aylık 1.000 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevabında; müşterek çocuğun 4 yıldır davacının (annenin) yanında kaldığını, ancak, velayetinin davalı babada bulunduğunu, bu nedenle davacının iştirak nafakası davası açamayacagı savunmasında bulunularak davanın reddini dilemiştir....
Yurt dışına sefer yapan tır şoförlerinin fazla çalışma yaptıklarını ve hafta tatillerinde çalıştıklarını yazılı delille ispatlamaları gerekir. Tır şoförünün yurt dışında olduğu sırada bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının yazılı delil veya tanık beyanları ile ispatı mümkündür. Tanık beyanları ile kanıtlanan bu tür çalışmalarda pasaport ve benzeri yurda giriş çıkış kayıtları üzerinden inceleme yapılmalı ve işçinin yurt dışında olduğu süreye rastlayan bayram ve genel tatil günleri için hesaplamaya gidilmelidir (Yargıtay 9.H.D. 11.04.2013 gün, 2011/ 5273 E, 2013/ 11883 K.; Yargıtay 9.H.D. 24.01.2013 gün, 2010/ 39272 E, 2013/ 2778 K.) Somut uyuşmazlıkta davacının yurtiçi tır şoförü olarak çalıştığı sabit olup yukarıda belirtilen Yargıtay ilke kararı doğrultusunda yurt içi tır şoförleri bakımından fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir ise de takometre kayıtları bulunması halinde inceleme bu kayıtlar üzerinden yapılmalıdır....
Ancak, bu subay ve astsubayların yurt içinde bir göreve atanmalarında yerlerine atananların gelişine kadar bekliyeceklerine dair emirde sarahat bulunanların aylıkları, atanma tarihinden itibaren en çok iki ay ödenmeye devam edilir." Yurt dışında görevde bulunanlardan geçici görevle merkeze çağrılanların aylıkları başlıklı 163 maddesi "sürekli görevle yurt dışına gönderilen subay ve astsubaylar, geçici görevle en çok bir ay süre ile merkeze çağrılabilirler. Bu süre içinde aylığı katsayılı ödenir " Yurt dışı aylıkları başlıklı 144....