Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :1- Şahsi İlişkinin Düzenlenmesi 2-Şahsi İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.22.09.2021 (Çar.)...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şahsi İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; şahsi ilişkinin kaldırılmasına ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı inceleneceğine ilişkin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine karar verilmiştir....

      Maddesinin şartlarının bulunduğu, bu aşamada anne ile çocuklar uzun süreli ve yatılı şahsi ilişki kurulmasının çocuklar arasında çocukların anneye olan güven duygularının zayıflamış olması sebebi ile uygun olmayacağı, çocukların eğitim hayatlarının ve sosyal yaşantılarının düzene girdiği, kurulacak uzun süreli ve sık görüşmeli şahsi ilişkinin yeniden düzenlerinin bozulmasına yol açabileceği, sosyal inceleme raporundaki çocukların beyanları, kişisel ilişki kararının kesin hüküm oluşturmaması dikkate alınarak davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. Aile Mahkemesi SAYISI : 2021/721 E., 2022/944 K. Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının azaltılması talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının azaltılması talebinin ise reddine karar verilmiştir....

        Aile Mahkemesinin kararı ile çocuk hakkında bakım ve koruma kararı verildiği, talebin bu kararın kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 2828 Sayılı Yasanın 22.maddesinde, "Korunmaya muhtaç çocukların reşit oluncaya kadar bu kanun hükümlerine göre kurumca kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp yetiştirilmeleri ve bir meslek sahibi edilmeleri hususundaki gerekli tedbir kararı yetkili ve görevli mahkemece alınır." denilmektedir. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun çocukların korunmasına, hakların ve esenliklerin güvence altına alınmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesini amaç eden 1. maddesi ve korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında alınacak tedbirler ile suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanacak güvenlik tedbirlerinin usûl ve esaslarını kapsamına alan 2. maddesi ile koruma ihtiyacı olan çocuklar ile suça sürüklenen çocuklar ayrı ayrı değerlendirilmiş ve aynı kanunun 3/a-1 maddesi ile “korunma ihtiyacı olan çocuk” ve 3/a-2 maddesi ile “suça sürüklenen...

          Taraflar arasındaki çocuklar ile davalılar arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması yada kişisel ilişki şeklinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasının kısmen kabulü ile çocuklar ile davalılar arasında yatısız olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kararın tarafların vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın eksiklikler tamamlanıp yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile, çocuklar ve davalılar arasında " her ayın 3. haftası Cumartesi ve Pazar günleri yatılı olmamak kaydıyla saat 10.00 'dan 17.00'a kadar, dini bayramların 3. günü saat 10.00'dan 17.00 saatleri arasında" kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

            Kişisel ilişkinin kaldırılması kararı da aynı şekilde kesinleşmeden infaz edilemez. Somut olayda talimatın infazı sırasında ibraz edilen Kayseri 4. Aile Mahkemesi’nin 07.04.2016 tarih ve 2016/749 E.-2016/293 K. sayılı kararı ile takip dayanağı ilam ile hükmedilen anne ile şahsi münasebet hakkının çocuğun yüksek menfaatleri dikkate alınarak kaldırılmasına karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi nedeniyle kesinleşmediği görülmektedir. O halde kişisel ilişkinin kaldırılması kararının kesinleşmeden infazı mümkün olmadığından takip konusu olan kişisel ilişki kurulmasına dair ilamın infazını durduramayacağı dikkate alınarak şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olup istinaf talebinin reddine dair karar kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2021/131 Esas 2021/249 Karar sayılı 19.03.2021 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşanmış olup, kararın 24.03.2021 tarihinde kesinleştiği, kişisel ilişkinin ve nafakanın kaldırılması, olmadığı taktirde indirilmesi talepli eldeki davanın ise 28.05.2021 tarihinde yaklaşık iki ... sonra açıldığı, kişisel ilişkinin ve nafakanın belirlendiği dava ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık iki aylık bir zaman farkı bulunduğu gibi, sosyal inceleme raporlarında ortak çocuklar ile davalının kişisel ilişkisinin kaldırılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı kişisel ilişkinin kurulmasının çocukların menfaatine daha uygun olduğu, yatılı kişisel ilişki kurulabileceği yönünde rapor bulunduğu, davacının iddialarının ispatlanamadığı kaldı ki Yargıtay İlamı doğrultusunda iddialardan zinanın ispatlanması durumunda bile...

                Sayılı kararı ile müvekkil ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, taraflar arasında Milas Aile Mahkemesinin 2020/969 E. Sayılı dosyası ile görülen boşanma davasının redle sonuçlandığınp kesinleşip tedbiren oluşturulan şahsi ilişki son bulduğundan beri müvekkilin çocukları ile çocukların üstün menfaaine uygun olarak görüşme sağlanmadığını, TMK.nun 197.maddesinin son fıkrasında" Birlikte Yaşamaya Ara Verilmesi başlıklı 197. Maddesinin son fıkrası "Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır." şeklinde olup Türk Medeni Kanunun 324 maddesinin 1....

                Dava, velayetin kaldırılması istemine ilişkindir. Dava, babaanne tarafından açılan torunları Burak can, Yiğit Eren, Kumsal Eylül'ün babalarının vefatı üzerine sadece annede bulunan velayetin kaldırılarak kendiisinin vasi olarak atanmaları için ihbarda bulunulması, talebini içeren davadır. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Velayetin kaldırılması kararı ana veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Asıl olan ana/babası sağ olan velayete tabi çocuğun, velayet altında bırakılmasıdır....

                UYAP Entegrasyonu