"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çekişmenin giderilmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı çekişmenin giderilmesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davaya dayanak 17/04/2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde, kiracı G.. Şti. olduğu halde ... tarafından dava açıldığı görülmüş olup, kiracı şirketin ünvan değişikliği yapıp yapmadığı ve adı geçen şirketlerin aynı tüzel kişi olup olmadığı ticaret sicilinden sorularak cevabı yazının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ÇEKİŞMENİN GİDERİLMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava yola vaki müdahalenin men'i ve komşuluk hukukundan kaynaklanan çekişmenin giderilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava;abonelik tesisi talebine ilişkindir. Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmekle; Davacının abonelik talep ettiği fabrikayı uzun süredir fiilen kullanmakta olduğuna ilişkin eldeki dava dosyası ve dava dosyası içerisinde yer alan Diyarbakır 3....
Maddelerine göre "Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, kanalizasyon ve su tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır. ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 5.maddesine göre;... ile bir hizmet sözleşmesi yapan gerçek veya tüzel kişilere abone adı verilir. Az yukarıda belirtilen yasa ve yönetmelik hükümleri bir arada değerlendirildiğinde,abonelik tesisi için abone olmak isteyen kişinin mutlaka malik olma koşulunun bulunmadığı görülmektedir. Abonelik talebinde bulunan şahıs yasal olarak kanal katılım ve şebeke hisse bedelini ödemek zorunluğunda olur ve bu bedeli de davalı idareye öderse bu bedeli ödeyen şahsın, taşınmaz malikine müracaat ederek ödediği bedeli ondan istemesine engel bir durum da bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla taşınmaz maliki ile abone olmak isteyen şahıs arasındaki ilişki kendi aralarındaki bir ilişki olup, davalı idare yönünden bağlayıcı bir durum da yoktur....
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının konutuna diğer giderler davacı tarafından karşılanmak şartı ile kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli ödenmeksizin su aboneliğinin tesisine, taraflar arasındaki çekişmenin bu şekilde giderilmesine karar verilmiş; hüküm dayalı tarafından temyiz edilmiştir....
Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı arasında, 60320 no.lu abonelik sözleşmesinin bulunduğu, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davalının da 6502 sayılı yasa kapsamında, ''tüketici'' tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. Hal böyle olunca, mahkemece; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2) Bozma nedenine göre, şimdilik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....
Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiği; davalının, iptalini talep ettiği su aboneliğine ilişkin davadışı Amet Şahin ile davacı arasında abonelik sözleşmesinin bulunduğu, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davalının da 6502 sayılı yasa kapsamında, ''tüketici'' tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. Hal böyle olunca, mahkemece; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2008 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına konu taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve çekişmenin giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkına konu taşınmaza bayilik sözleşmesine aykırı davranılarak yapılan elatmanın önlenmesi, kal ve taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, 2 parsel sayılı taşınmazda intifa hakkı sahibi olduğunu, bu hakkı bayisi ... Petrol Ürünleri Kaynak Su ve Şişeleme İnş. Nakliye İth. İhr. San. Tic. aracılığı ile kullandığını, bayi davalının bayilik sözleşmesine aykırı olarak ......
abonelerin ödenmeyen borçlarının müvekkilince ödenmesi gerektiği ileri sürülerek abonelik tesisinden kaçınmak suretiyle muaraza yaratılmış olup, bu eylemin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, muarazanın giderilerek elektrik aboneliği tesisi ve elektrik enerjisi bağlanmasını, müvekkilinin 3.479,65 TL borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Yerel mahkeme, 22/09/2020 tarihli kararı ile; davacının borçlu olmadığının tespiti ile yeni abonelik tesisi suretiyle muarrazanın giderilmesini talep ettiğini, husumetin T2 ‘ye yönetildiği, husumetin yanlış şirkete yöneltildiği, elektrik abonelik sözleşmesinin yapılması ve fatura bedellerinin tahsilatı Dicle Elektrik Parekende Satış A.Ş ile yapılmakta olup DEDAŞ ile DEPSAŞ birbirinden farklı iki ayrı tüzel kişilik olduğu anlaşılmakla aynı alanda faaliyet göstermiş olsalarda, görev ve sorumluluk konuları farklı olup, alacak ve borçlarının da ayrı olduğunu, dolayısıyla birbirlerini temsil edemeyeceklerini, husumet yanlışlığı HMK nun 124. maddesindeki iradi taraf değişikliği yolu ile düzeltilemeyeceği gibi HMK'da düzenlemesi bulunmayan dahili dava yolu ile de tamamlanamayacağı gerekçesiyle açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir....