Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....

    Mahkemece, davanın kabulüne, davacının konutuna diğer giderler davacı tarafından karşılanmak şartı ile kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli ödenmeksizin su aboneliğinin tesisine, taraflar arasındaki çekişmenin bu şekilde giderilmesine karar verilmiş; hüküm dayalı tarafından temyiz edilmiştir....

      Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı arasında, 60320 no.lu abonelik sözleşmesinin bulunduğu, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davalının da 6502 sayılı yasa kapsamında, ''tüketici'' tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. Hal böyle olunca, mahkemece; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2) Bozma nedenine göre, şimdilik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Yerel mahkeme, 22/09/2020 tarihli kararı ile; davacının borçlu olmadığının tespiti ile yeni abonelik tesisi suretiyle muarrazanın giderilmesini talep ettiğini, husumetin T2 ‘ye yönetildiği, husumetin yanlış şirkete yöneltildiği, elektrik abonelik sözleşmesinin yapılması ve fatura bedellerinin tahsilatı Dicle Elektrik Parekende Satış A.Ş ile yapılmakta olup DEDAŞ ile DEPSAŞ birbirinden farklı iki ayrı tüzel kişilik olduğu anlaşılmakla aynı alanda faaliyet göstermiş olsalarda, görev ve sorumluluk konuları farklı olup, alacak ve borçlarının da ayrı olduğunu, dolayısıyla birbirlerini temsil edemeyeceklerini, husumet yanlışlığı HMK nun 124. maddesindeki iradi taraf değişikliği yolu ile düzeltilemeyeceği gibi HMK'da düzenlemesi bulunmayan dahili dava yolu ile de tamamlanamayacağı gerekçesiyle açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.12.2005 gününde verilen dilekçe ile çekişmenin giderilmesi veya tapu iptali tescil istenmesi üzerine bozma kararına uyularak yapılan duruşma sonunda; çekişmenin giderilmesi isteminin kabulüne dair verilen 16.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece, Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çekişmenin giderilmesi ve kiracılığın tespiti Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı çekişmenin giderilmesi ve kiracılığın tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davaya konu kiralananın davalıya 2886 sayılı yasa gereğince ihale ile kiraya verilip verilmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Davaya konu kiralananın “davalıya 2886 sayılı yasa gereği kiraya verilip verilmediği araştırılarak, 2886 sayılı yasa gereği ihale ile kiraya verilmiş ise, ihale evraklarının ilgili yerden temini ile” evraka eklenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2008 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına konu taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve çekişmenin giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkına konu taşınmaza bayilik sözleşmesine aykırı davranılarak yapılan elatmanın önlenmesi, kal ve taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, 2 parsel sayılı taşınmazda intifa hakkı sahibi olduğunu, bu hakkı bayisi ... Petrol Ürünleri Kaynak Su ve Şişeleme İnş. Nakliye İth. İhr. San. Tic. aracılığı ile kullandığını, bayi davalının bayilik sözleşmesine aykırı olarak ......

              HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen abonelik tesisi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı ....'ın istinaf başvurusunun kabulü, davalı ...'ın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında verilen kararın, süresi içinde davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ....’tan abonelik tesisi talebinde bulunduğunu ancak olumlu cevap alamadığını ileri sürerek; yeni abonelik tesisine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davasını davalı ...’a yöneltmiştir....

                H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E - G E R E K Ç E : Dava, Doğalgaz aboneliği tesisi konusunda çıkan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, önceki aboneye ait olan fatura bedellerinin ödenmemiş olmasının, yeni abonelik tesisi istemi bakımından red gerekçesi olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. Aynı kullanım yerine ait başka müşterilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçlarını, yeni müşterinin üstlenmesi talep edilemez. Yüksek Yargıtay’ın yerleşik uygulaması da aynı yönde olup yeni aboneliğin başkasına ait borcun ödenmesi koşuluna bağlaması açıkça hukuka aykırı bulunmaktadır. Ticari işletmenin devri, ,organik bağ ve danışıklı işlemler bunun istisnasıdır. Davalı şirketin abonelik sözleşmesi yapılması talebine ilişkin red sebepleri içinde muvazaa iddiası bulunmaktadır. Yargıtay 3....

                  Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 14.04.2008 olması, dava konusu yerde su aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, yapıya ilişkin diğer bazı dairelerde aboneliğin bulunması hususu da dikkate alınarak, konusunda uzman bilirkişi kurulu marifetiyle ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu