WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ÇEKİŞMENİN GİDERİLMESİ -KARAR- Dava, bayiilik sözleşmesine dayalı elatmanın önlenmesi, çekişmenin giderilmesi ve yıkım isteğine ilişkin olup, karar Ticaret Mahkemesinden verilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 19.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 21.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacının bu talepleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının talebinin sadece 1.000 TL ile sınırlı olmadığı, ileriye dönük ard etkisi yapabilecek belirli olmayan, devamlılık arz eden bir isteme ilişkin olduğu ve taraflar arasında kurulan sözleşme(abonelik) ilişkisi sırasında davalı tarafından kayıp-kaçak ve diğer bedellerin davacı tarafından ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza(çekişme) olduğu, davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin talep edildiği açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın (çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men'i) talep edilir....

      Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı arasında, ....07.2006 tarihli abonelik sözleşmesinin bulunduğu, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davalının da 6502 sayılı yasa kapsamında, ''tüketici'' tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. Hal böyle olunca, mahkemece; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. ...) Bozma nedenine göre, şimdilik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

        Davacı vekili; her ne kadar açtığı davada tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptalini talep etmişse de, dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davaya konu davacı işleminin hukuksal nitelikçe mevcut bir sözleşme(abonelik) ilişkisi sırasında, davalının kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedelleri ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza (çekişme) olduğu, davadaki istemin de bu muarazanın (çekişmenin) giderilmesine yönelik bulunduğu açıktır. Hukuk Genel Kurulu'nun 29.09.2004 gün ve 2004/13-417 E.- 2004/442 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i (çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın varlığının tespiti ve hem de onun men'i talep edilir....

          Davacı vekili her ne kadar açtığı davada tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptalini talep etmişse de, dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davaya konu davacı işleminin hukuksal nitelikçe mevcut bir sözleşme (abonelik) ilişkisi sırasında, davalının kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedelleri ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza (çekişme) olduğu, davadaki istemin de bu muarazanın (çekişmenin) giderilmesine yönelik bulunduğu açıktır. Hukuk Genel Kurulu'nun 29.09.2004 gün ve 2004/13-417 E.- 2004/442 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i (çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın varlığının tespiti ve hem de onun men'i talep edilir....

            Davacı vekili her ne kadar açtığı davada tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptalini talep etmişse de, dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde,davaya konu davacı işleminin hukuksal nitelikçe mevcut bir sözleşme (abonelik) ilişkisi sırasında, davalının kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedelleri ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza (çekişme) olduğu, davadaki istemin de bu muarazanın (çekişmenin) giderilmesine yönelik bulunduğu açıktır. Hukuk Genel Kurulu'nun 29.09.2004 gün ve 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i (çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın varlığının tespiti ve hem de onun men'i talep edilir....

              Davacı vekili her ne kadar açtığı davada tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptalini talep etmişse de, dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davaya konu davacı işleminin hukuksal nitelikçe mevcut bir sözleşme (abonelik) ilişkisi sırasında, davalının kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedelleri ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza (çekişme) olduğu, davadaki istemin de bu muarazanın (çekişmenin) giderilmesine yönelik bulunduğu açıktır. Hukuk Genel Kurulu'nun 29.09.2004 gün ve 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i (çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın varlığının tespiti ve hem de onun men'i talep edilir....

                Davacı vekili; her ne kadar, açtığı davada tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptalini talep etmişse de, dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davaya konu davacı işleminin hukuksal nitelikçe mevcut bir sözleşme(abonelik) ilişkisi sırasında, davalının kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedelleri ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza (çekişme) olduğu, davadaki istemin de bu muarazanın (çekişmenin) giderilmesine yönelik bulunduğu açıktır. Hukuk Genel Kurulu'nun 29.09.2004 gün ve 2004/13-417 E.- 2004/442 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i (çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın varlığının tespiti ve hem de onun men'i talep edilir....

                  Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı arasında, abonelik sözleşmesinin bulunduğu, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davalının da 6502 sayılı yasa kapsamında, ''tüketici'' tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. Hal böyle olunca, mahkemece; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2) Bozma nedenine göre, şimdilik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

                    Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiği; davacının, tüketim borcu bulunmadığının tespitini istediği, elektrik aboneliğine ilişkin, davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesinin bulunduğu, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davacının da 6502 sayılı yasa kapsamında, ''tüketici'' tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. Hal böyle olunca, mahkemece; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu