Az yukarıda belirtilen yasa ve yönetmelik hükümleri bir arada değerlendirildiğinde, abonelik tesisi için abone olmak isteyen kişinin mutlaka malik olma koşulunun bulunmadığı görülmektedir. Abonelik talebinde bulunan şahıs yasal olarak kanal katılım ve şebeke hisse bedelini ödemek zorunluğunda olur ve bu bedeli de davalı idareye öderse bu bedeli ödeyen şahsın,taşınmaz malikine müracaat ederek ödediği bedeli ondan istemesine engel bir durum da bulunmamaktadır.Bir başka anlatımla taşınmaz maliki ile abone olmak isteyen şahıs arasındaki ilişki kendi aralarındaki bir ilişki olup, davalı idare yönünden bağlayıcı bir durum da yoktur....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/05/2014 NUMARASI : 2013/2273-2014/1149 Taraflar arasındaki geçiçi abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; geçici abonelik tesisi talebine ilişkindir. Davalı A.. M..nün 04.10.2013 tarihli yazısı ile davacı M.. B.. adına .. no.lu abonelik bulunduğu belirtilmiştir. Ne var ki bahsi geçen abonelik dosyası dosya arasında bulunmamaktadır. O halde; sözü geçen .. no.lu abonelik dosyanın, dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Taraflar arasındaki abonelik tesisi (muarazanın men'i) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin kiraladığı akaryakıt satış istasyonu için davalı kuruma yeni abonelik tesisi için başvurduğunu, ancak bu talebin reddedildiğini, hatta geçmişten kalan elektrik borcu nedeni ile işletmede kullanılan elektriğinin kesildiğini iddia ederek müvekkili adına abonelik tesisi işleminin sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının elektrik aboneliği talebinin reddinin söz konusu olmayıp, talebin inceleme aşamasında olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/1557 E., 2015/508 K. sayılı ilamı ile borcun dava dışı Hüseyin Tanrıkulu Dicle'ye ait olduğu gerekçesi ile davanın husumet nedeniyle usulden reddine karar verildiğini, müvekkili adına üçüncü kişinin borcu nedeniyle müvekkili adına abonelik tesisi edilmediğini ileri sürerek; abonelik tesisine karar verilmesi talep etmiştir. II....
Davacının bu talepleri bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında kurulan abonelik sözleşmesi ilişkisinde kayıp-kaçak ve diğer bedelleri davacının ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza(çekişme) olduğu, davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin talep edildiği açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın(çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men'i) talep edilir. Bu durumda, davacı sözleşme ilişkisinde muaraza ( çekişme ) bulunduğunu ileri sürdüğüne , sözleşmede yer alan haksız şartların tespitini, iptalini istediğine , ileriye yönelik düzenleme talep ettiğine , bu durumda dava değerinin 3.480.00....
Mahkemece; dava konusu evin 12.10.2004 tarihinden sonra 2008 yılında yapıldığı, inşaat ruhsatının, projesinin ve yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı, İmar Kanunun geçici 11.maddesi uyarınca geçici abonelik sözleşmesi yapılarak su bağlanması şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, geçici su abonelik sözleşmesinin yapılması ve davacının hizmetten yararlanması istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu tek katlı yığma yapının inşaat ruhsatının ve kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tadilat projesinin davalı tarafından yapılmamasından ... çekişmenin giderilmesi olarak değerlendirilmesi gerekir. O halde, ... Belediyesinden imar dosyası getirtilmek suretiyle, mimari projenin hangi nedenle uygulamasının durdurulduğu, onaylı mimari projenin ne tür bir tadilat projesi gerektirdiği belirlenerek, bu tadilatın davalı dışında bir başka mimara yaptırılması hususunda davacıya izin verilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi suretiyle çekişmenin giderilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde proje müellifliğinin sonlandırılmasına dair hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki abonelik tesisi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı kurumdan su aboneliği tesisi için talepte bulunduğunu ancak dava dışı müteahhidin borcu bulunması nedeniyle abonelik tesisi işleminin gerçekleştirilmediğini, bu nedenle sahibi bulunduğu daireye abonelik sözleşmesi yapılması yönünde karar verilmesini istemiştir. Davalı, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 6. maddesi (h)fıkrası hükmü gereğince davacının geçici abonelikten yararlanmasına engel bir durum olmadığı, aynı yönetmeliğin 30. maddesi (d) fıkrasına istinaden inşaat hesap kesme işleminin yapılması durumunda aboneliğin tesis edileceğini beyan etmiştir....
Bu durumda, mahkemece, konusunda uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçici 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin konutuna su aboneliği talep ettiğinde davalı idarece müteahhidin iskan işlemlerini tamamlamadığı gerekçesiyle abonelik verilmediğini, mağduriyetinin giderilmesi yönünden su akışının sağlanması için ihtiyati tedbiren abonelik tesisine, dava sonucunda da geçici abonelik işleminin tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığını, statik rapor ve iskan müracaat yazısı ile birlikte şahsen başvuru halinde abonelik yapılabileceğini, hesap kesme işlemi yapıldığında abonelik işlemlerinin yapılabileceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir....