"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kadın tarafından, kocanın kabul edilen boşanma davası ve kendisinin boşanma talebi yönünden, koca tarafından ise kusur ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, münhasıran Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılmıştır. Davacının Türk Medeni Kanununun 165. maddesindeki "akıl hastalığı" hukuksal nedenine dayalı bir boşanma davası mevcut değildir. Davalı kadın temyiz dilekçesinde karşı boşanma davası olduğundan söz etmişse de, bu konuda harcı da yatırılmak suretiyle açılmış bir dava veya karşı davası bulunmamaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, % 68 oranında engelli olduğunu, cep telefonunun davacı tarafça usulsüz olarak ele geçirildiğini, hükmedilen nafakalar ve tazminatların hatalı olarak verildiğini, evlilikte ağır kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini, yerel mahkeme kararının tamamının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
(HMK m. 31) Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde hem "terk" (TMK m. 164) hem de "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine birlikte dayanarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiş, mahkemece de; karşı davanın her iki sebebe birlikte dayandığı" kabul edilerek "Davacının evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediği, evi ile ilgilenmediği, yemek yapmadığı, tarafların sürekli tartıştıkları, davalı karşı davacının babasının davacıyı evden kovduğu, davalının müdahale etmediği, davacıyı eve kitleyip gittiğini evlilik birliğinin sonlanmasında her iki tarafın da kusurlu olduğu, terke dayalı boşanma davası koşulları oluşmadığı, geçimsizliğe dayalı boşanma koşulları oluştuğu" gerekçesiyle dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, terke dayalı boşanma davasının koşullarının oluşmadığına karar verilmiştir....
Davacı-karşı davalı kadın tarafından, zina ( TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması ( TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise onur kırıcı davranış ( TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması ( TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma davası açılmış, mahkemece, kadının zina (TMK m. 161), erkeğin onur kırcı davranış sebebine (TMK m. 162) dayalı boşanma davalarının reddine, tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebine ( TMK m. 166/1) dayalı boşanma davalarının ise kabulüne karar verilmiştir....
ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, kadının da erkeğe hakaret ettiği, bu hale göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.Yanılgılı değerlendirme sonucu, davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olarak kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, taraflar eşit kusurludur....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının kabul edilen kusurları yanında, davacı-davalı erkeğinde eşini istemediğini söylediği ve evden kovduğu anlaşılmaktadır. Davalı-davacı kadın da dava açmakta haklıdır. Bu nedenle davalı-davacı kadının da boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru görülmemiştir....
Terk sebebine dayanan boşanma davasının kabulü için usulüne uygun ve samimi ihtar tebliğine rağmen, ihtar edilen eşin haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemesi gerekir. Bir başka ifade ile terk ihtarında samimiyet esastır. Somut olayda davacı erkeğin ihtarı, dava dilekçesinde hem evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine hem de terke dayandığı için samimi değildir. Bu nedenle davacının terke dayalı boşanma davasının reddi gerekmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası bakımından ise; Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma davasının açılmış olması halinde boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasında, yerel mahkemece 28.06.2016 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı taraflarca temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 11.09.2018 tarih 2016/22071 Esas-2018/8973 Karar sayılı ilamıyla “Davacı-karşı davalı erkek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı kadın ise aynı hukuki sebebe dayalı (TMK m. 166/1) olarak karşı dava açmıştır. Bu halde, her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda hangi tarafın kusurlu olduğu, tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı, hangi taraf yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluştuğu, miktarının çok olup olmadığı, ortak çocukların velâyetinin anneye mi yoksa babaya mı verilmesi gerektiği, kişisel ilişki süresinin uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 inci, 323 üncü, 330 uncu, 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı erkek dava dilekçesinde zina sebebine (TMK m. 161) dayalı boşanma davası açmış, 18.02.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile zina hukuki sebebine bağlı boşanma davasının kabul edilmemesi halinde, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir....