-TL maddi tazminata ve 100.000,00.-TL manevi tazminata hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacı karşı davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir. Mahkemece; "Asıl dava TMK'nın 166/1. maddesi hükmüne dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucu boşanma istemine, karşı dava ise zina nedenine olmadığı takdirde terditli olarak TMK'nın 166/1. maddesi hükmüne dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucu boşanma istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarına göre tarafların 13/10/2004 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten müşterek çocuklarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır....
Davalı-birleşen dosya davacısı erkek istinaf dilekçesi ile; aleyhine hükmedilen tazminat miktarları, kusur tespiti,nafaka boşanma yönünden kararı istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1)davacı-birleşen dosya davalısı kadın; yerel mahkeme kararını lehine hükmedilen manevi tazminat, iştirak nafakası miktarları, reddedilen yoksulluk nafakası, ÜFE oranında artış kararı verilmemesi yönünden, davalı-birleşen dosya davacısı erkek; aleyhine hükmedilen tazminat miktarları,nafaka kusur tespiti, boşanma yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Değerlendirme Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar tarafların uzun süredir fiili olarak ayrı yaşadıkları sabit ise de; fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi oluşturmaması ve terk hukuki sebebine dayalı bir davanın da bulunmaması, yine tanık ifadelerinde yer alan erkeğin kusurlu eylemlerine ilişkin beyanların ise eski tarihli olması nedeniyle iş bu boşanma davasında dikkate alınamayacağı belirtilerek davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek bir kusuru kanıtlanamadığından kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin birlik görevlerinden kaçınmak amacıyla evi terk ettiği, akabinde de birlik yükümlülüklerini yerine getirmediği, birlikte yaşanılan dönemde ise davacı kadına hakaret ve küfür ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir....
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; her iki davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, bu itibarla, İlk derece mahkemesince kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, TMK 169.maddesi kapsamında hükmedilen tedbir nafakası miktarında, Taraflar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşit kusurlu olduklarından TMK 174/1- 2 maddesi koşulları kadın yararına oluşmadığından davacı-karşı davalı kadının tazminat taleplerinin...
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı Karşılıklı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Dosya içerisinde yapılan incelemede; Kısıtlı Mehmet Yücel'e T5 vasi tayin edilerek velayet altına alındığı, duruşmada kısıtlıyı avukatın temsil ettiği, ancak veli T5 tarafından avukata boşanmayı içerir vekaletname sunmadığı, Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletnamede bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m. 74)....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından 18.09.2013 tarihinde "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanılarak açılan boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı erkek tarafından da, eşine karşı zina " (TMK m.161) hukuki sebebine dayalı "karşı boşanma" davası açılmış; davalı-karşı davacı erkek daha sonra 29.12.2014 tarihinde bağımsız olarak açtığı" "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanan boşanma davası, bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece, tarafların boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği halde, erkek tarafından açılan "zina" sebebine dayalı karşı boşanma davası hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. Davalar birleştirilerek görülmüş olsa dahi, her dava bağımsız niteliklerini korurlar ve her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....
İstinaf Sebepleri Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu, eldeki davanın zina nedenine dayalı olması nedeniyle Mahkemenin bu konuda hiçbir gerekçe göstermeden karar verdiğini, davalının dava öncesi ve diğer davalar öncesi müvekkilini başkası ile aldatması ve bu bayandan çocuğunun olması nedeniyle zina davasının ispat edildiğini, ayrıca talep edilen maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası konusunda da gerekçe belirtmemesi ve karar verilmemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,dava zina sebebine dayalı boşanma, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin olduğu,Alaşehir 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, manevi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Toplanan delillerden , evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşini döven davacı koca tamamen kusurludur. *Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Birleşen 2016/565 Esas sayılı dava; erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Birleşen 2017/490 Esas sayılı dava; erkek tarafından açılmış TMK.nun 161 (Zina) maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; erkeğin eve geç geldiği, evi, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği, gece geç saatlerde eve geldiği, evlilik birliği içerisinde sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı kadının ise müşterek konutu terk ettikten sonra başka biriyle yaşamaya başladığı, kadının zina eylemin sabit olduğundan bahisle tarafların eşit kusurlu olduğuna karar verilmiştir. Davacı/ davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmadığından zinaya ilişkin hüküm kesinlemiştir. Mahkemece tespit edilen kusurlar yerinde ise de; kusur derecelendirmesi doğru bulunmamıştır....
dava dilekçesinde bildirdiklerine ilave olarak zina hukuksal nedenine dayalı boşanma olarak ıslah etmiştir....