Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf; yatılı kişisel ilişki kurulması, iştirak nafakası miktarı, tazminat miktarları yönünden, davalı taraf; kusur tespiti, hükmedilen tazminatlar, tedbir ve iştirak nafakası ile velayet ve reddedilmen tazminat talepleri yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3.Değerlendirme 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede sarsıldığının sabit olması gerekir....

    Aile Mahkemesi'nin 2021/491 Esas sayılı dosyası ile TMK'nın 161. maddesinde düzenlenen zina hukuksal nedenine dayalı, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davası açtığı, eldeki dava ile açılan davanın birleştirilmesini talep ettiği, buna göre, davalar arasında bağlantı bulunduğu, eldeki boşanma davası ile erkek tarafından açılmış olan davaların birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiği" gerekçesiyle, Dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiş, Yargıtay bozma ilamı akabinde dosya Dairemizin 2021/1625 E numarasına kaydedilmiş ve yargılamanın 24/02/2022 tarihli celsesinde usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. YARGITAY BOZMA İLAMI SONRASI YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca açılmış boşanma davası niteliğindedir. Davalı erkeğin, yargılama aşamasında, Ankara 12....

    Yapılan soruşturmaya, toplanan delillere ve özellikle mahkemece dinlenen davacı tanık beyanlarına göre; davalı erkeğin evlilik birlikteliği devam ederken eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret içerikli sözler söylediği, asabi olup, eş ve çocuklarına bağırdığı, borçları nedeni ile eve 3- 4 kez haciz gelmesine sebebiyet verdiği, dinlenen davalı tanıklarının sözlerinin bir kısmının sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olup, bir kısım tanık beyanlarının ise, davalıdan duyuma dayalı olduğu böylece, davacı kadına davalı tarafından atfedilip ispat edilen herhangi bir kusurun bulunmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verilen olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı açısından TMK.166/1.maddesi şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, davalının boşanma ve kusura yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; lehine hükmolunan tazminat ve nafaka miktarları ile zina ve mal rejimi tasfiyesi davasında verilen kararlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın TMK 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak karşı dava açmış, birleşen davasında ise özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayanarak boşanma isteminde bulunmuş, mahkemece davalı-karşı davacı kadının zinaya dayalı...

      Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama sonunda; erkek eşin, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin boşanmaya sebep olan olaylarda ispatlanan kusurlu davranışlarına yönelik vakıalara, kadının asıl davada dayanmadığı, birleşen davaya vermiş olduğu cevap dilekçesinde dayandığı gerekçesiyle asıl davanın ispatlanamadığı, birleşen davanın ise erkeğin tam kusurlu olması dolayısıyla redde mahkûm olduğu açıklanarak her iki boşanma davasının da reddi gerektiğine karar verilmiştir. 18. Genel boşanma sebebinin düzenleme altına alındığı TMK’nın 166. maddesine dayalı boşanma davalarında hâkimin, kanunun aradığı diğer şartlarında varlığı hâlinde, birliğin temelinden sarsıldığına kanaat getirdiği durumda boşanmaya karar vermesi gerekir. Somut olayda da, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı tartışmasızdır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/532 E. 2011/276 K. sayılı dosyasıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK. md. 166/1- 2) hukuksal nedenine dayalı olarak açtığı boşanma davasının yargılaması sonucu, davacının beyanlarından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabul edilmesinin mümkün olmadığından davanın reddine ilişkin kararın 08.02.2012 tarihinde kesinleştiği ve bu tarihten sonra iş bu davanın açıldığı, 25.02.2020 tarihine kadar evlilik birliğinin yeniden kurulamadığı anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki boşanma koşulları oluşmuş olduğundan,Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının mevcudiyeti ile bu kesinleşme tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulamamış olması gerekli ve yeterlidir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı vekili, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Davalının Niğde Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1980 Esas ve 2022/345 Karar sayılı 25/03/2022 tarihinde kesinleşen ilamı ile kısıtlanarak kendisine Yılmaz Şen'in vasi olarak atandığı, gerekçeli kararın 05/08/2022 tarihinde davalı vasisine, 31/07/2022 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, vasinin süresi içinde istinaf başvuru talebinde bulunmadığı ancak davalı vekilinin 26/07/2022 tarihinde kararı istinaf ettiği anlaşılmaktadır....

        DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından; tazminat miktarları yönünden, davalı-davacı (koca) tarafından ise; her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; davacı-davalı kadının ... isimli şahısla internette görüştüğü ve onu sevdiğini söylediği, kesinleşen ceza mahkemesi kararıylada her iki eşin, birbirine hakaret edip yaralamaktan mahkum oldukları anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre koca da dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, kocanın boşanma davasının da kabulü gerekirken reddi doğru bulunmamıştır....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminatların yüksek olduğunu, çalışmadığını, hiç bir gelirinin olmadığını adli yardım talebinin kabulü ile kararın tazminatlar yönünden kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

          UYAP Entegrasyonu