Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın zilyetliğin korunması niteliğinde olduğu ve davacının üstün zilyetliği bulunduğu ileri sürülerek davanın kabulü ile davacının zilyetliğinin korunmasına ve dava konusu taşınmazın davacıya teslimine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, tapuda kayıtlı bulunmayan dava konusu taşınmazın senetle satın alındığını ve 10 yıldır vekil edeni tarafından kullanıldığını açıklayarak istekte bulunmuş, mahkemece uyuşmazlık zilyetliğin korunması niteliğinde değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. (TMK.m 981 vd). Dava dilekçesindeki açıklamalar dikkate alındığında davacı tarafın mülkiyet hakkına dayanarak talepte bulunduğunun kabulü gerekir. TMK.nun 683. maddesinde, bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Zilyetliğin tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının Maliye Hazinesi adına kayıtlı olan taşınmazda zilyet olduğu iddiasına dayalı, davalının şerh edilen zilyetliğinin iptali ile kendi zilyetliğinin tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olan davanın 6100 Sayılı HMK'nin 4/c maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan HUMK hükümleri uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın, 30 günlük askı süresi geçtikten sonra 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan kadastro tespitine itiraz davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ... İli ... ilçesi ... köyü 905 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının, dava konusu taşınmazda zilyetliğinde bulunduğunu ve süresinde itiraz edemediğini belirtilerek taşınmazda zilyetliğinin tespitine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin tespiti ile korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik tespitine itiraz ve tapuya şerh verilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu Antalya İli Mazıdağı Mevkii 28175 Ada 5 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine sehven davalının isminin yazıldığı belirtilerek taşınmazın davacı adına tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Temyiz incelemesi yapılması gereken ve gerçek kişiler arasında görülen bu davanın zilyetliğin tesbiti ve korunmasına ilişkin olduğu ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 2013/... sayılı kararı gereğince bu davada, ... Yönetiminin taraf olmadığı, çekişmeli taşınmazın sınırında ... olmadığı, ... kadastrosu kesinleşmiş olsun olmasın, ... kadastrosu ve ... rejimi dışına çıkarmayla ilgili tutanak ve haritalarının uygulanması ve ... araştırması yapılmasını gerektirir bir konu olmadığından, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 16/05/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....
Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava, bir hak davası niteliğini kazanır.Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesince görülecektir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/03/2015 tarihli ve 2010/482 Esas, 2015/22 Karar sayılı ilamı ile; dava konusu taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğu ve zilyetliğin korunmasına ilişkin davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi kapsamında bulunduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilerek temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, süresinde kendisine gönderilen Sulh Hukuk Mahkemesince, çekişmeli taşınmazın davacının fiili zilyetliğinde iken davalı tarafından ağaç dikmek suretiyle müdahalede bulunulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının 4242 parsel sayılı taşınmaza yönelik meyve bahçesi dikmek suretiyle yaptığı vaki etatmanın önlenmesine, fen bilirkişisinin 27/04/2012 tarihli raporu ekindeki krokide yeşil renkle işaretli olarak gösterilen nizalı taşınmaz içerisinde bulunan ve zirai bilirkişinin 11/05/2012 tarihli raporunda cins, sayı, nitelik ve değerleri belirtilen mevye ağaçlarının kal’ine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu gayrımenkulün tapu kaydının Hazineye ait olduğu gerçeği karşısında dayandığı sebep zilyetlik olup, açılan davanın da zilyetlik nedenine dayalı olarak açılan el atmanın önlenmesi yani zilyetliğin korunmasına ilişkin dava olduğu ve zilyetliğin korunması hükümlerine göre görevli olan sulh hukuk mahkemesince çözümlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Tomarza Sulh Hukuk Mahkemesi ise davacı ve davalı taraf harici satış senedine dayanarak talepte bulunduklarına ve tanık beyanları ve mal müdürlüğünün 17.03.2016 ve 21.03.2016 tarihli yazı ve ekleri de bu beyanları doğrular nitelikte olduğuna göre her iki tarafın ayrı ayrı şahsi hakka dayandığının kabulü gerekir. Ayrıca davacının, Hazine arsası üzerine inşa ettiğini iddia ettiği yapı ile ilgisinin sadece zilyedlikten ibaret olduğu ileri sürülemez....
KARAR Davacı vekili, vekil edeni ... ile davalı ...’ın dava konusu 38 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduklarını, davalının, vekil edeninin kullanımında olan alana tecavüzde bulunduğunu açıklayarak davalının tecavüzünün önlenmesine ve zilyetliğin korunmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı taraf davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 38 parsel sayılı taşınmazda 14/12/2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 53.299,00 m2'lik alanda davacının zilyet olduğunun tespiti ile davalının müdahalesinin önlenmesine, davacının zilyetliğinin korunması ile davacıya bu yerin teslimine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosya arasında bulunan dava konusu 38 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydına göre, taraflar taşınmazda paydaş olup, davacı taraf mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve zilyetliğin korunması isteğinde bulunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesince;dava konusu 3402 sayılı ek 4 maddesi uyarınca hazine adına orman sınırlarının dışına çıkarılan dava konusu taşınmazın diğer davalının zilyetliğinde olduğuna ilişkin şerhin iptali ile taşınmazın bir kısmının davacıların kullanımında olduğuna ilişkin şerh verilmesi davası olup, dava konusu taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı olmayıp, zilyetlik konusu ihtilaflı olduğundan HMK4.1.Cuyarınca üstün zilyetliğin tesbiti ve zilyetliğin korunmasına ilişkin davaların sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği görevin de kamu düzenini ilgilendirdiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; davacının talebi 6831 S.Y.'...