Yansıma yoluyla zarar da ise, hukuka aykırı fiil nedeniyle zarara uğrayan kişi dışında kalan, hukuka aykırı fiile bizzat kendisi maruz kalmayıp, ağır şekilde zarar gören kişiye yakınlığı nedeniyle zarardan etkilenen üçüncü kişilerin uğradığı zarar gündeme gelmektedir. 6098 sayılı Kanun'un "Manevi tazminat" başlığını taşıyan 56. maddesi, "Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir." hükmü bulunmaktadır. Buna göre, ağır bedensel zarar halinde, zarar görenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesi kabul edilmiş bulunmaktadır....
Olay tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun "tazminat miktarının tayini" başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK 51. md); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; "Tazminatın tenkisi" başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md) ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır. Müterafik kusura ilişkin yasal düzenlemeler gereği, zarar görenin ortak kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılması kabul edilmiş olmakla birlikte; bu sebeple tazminattan indirim yapılabilmesi için, zarar görenin ortak kusurunun bulunması yeterli olmayıp, bu ortak kusurun doğan zarar ile uygun illiyet bağı içinde olması gerekir....
Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 01/12/2011 NUMARASI : 2010/700 (E) ve 2011/815 (K) SUÇ : Kamu malına zarar verme, kamu görevlisine hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde sanık S.. D..'in yakınlarının bir kavga olayı nedeniyle yaralandığı, olay yerine 112 sağlık ekiplerinin ve kolluk görevlilerinin geldiği, sanığın kolluk görevlilerine karşı aleni ortamda sinkaflı küfürler ettiği ve ekip otosuna tekme atmak suretiyle kamu malına zarar verdiği, böylelikle sanığın kamu malına zarar verme ve görevli memura görevi nedeniyle hakaret suçlarının işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda, savunma, şikayetçi beyanları, tanık anlatımları, olay tutanağı, görgü tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eylemlerinin kamu malına zarar verme ve memura görevi nedeniyle hakaret suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, Mala zarar verme, İşyeri dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Mala zarar vermek suçundan; Beraat, İş yeri dokunulmazlığının ihlali;CMK.223/8 maddesi gereğince uzlaşma nedeniyle kamu davasının düşürülmesi, Hırsızlık suçundan; Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Sanık hakkında mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde; Mala zarar verme suçundan kanıt yetersizliği nedeniyle beraat eden, işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan ise uzlaşma nedeniyle hakkında düşme kararı verilen sanığın temyiz isteminin, verilen hükümlerin gerekçesine yönelik olmaması karşısında; temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından, tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince...
Çocuk Mahkemesi'nin 2012/199 Esas sayılı dosyasının aradaki bağlantı nedeniyle birleştirilmesi ya da bunun mümkün olmaması halinde incelenmesi suretiyle kanıtların birlikte değerlendirilmesi gerekirken, adı geçen mahkemenin birleştirme istemi reddedilerek, eksik kovuşturma ile hükümlülük kararı verilmesi, 2- Suça konu araca zarar verme eyleminin, hırsızlık suçunun konusu ile mala zarar verme suçunun konusunun ve korunan hukuki yararın aynı olması nedeniyle, ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
K A R Ş I O Y Mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı olması durumunda, ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilemeyeceği; çünkü somut olaylarımızda olduğu gibi sanık hırsızlık suçundan cezalandırılırken suçun konusunu oluşturan aracı (düz kontak yapılması nedeniyle zarar gören kontak kilidi ile birlikte) çaldığı için zaten ceza almaktadır. Bu nedenle aracın kontak kilidi ve kablolarının zarar görmesi nedeniyle ayrıca mala zarar vermek suçundan hüküm kurulması halinde; sanık, mala zarar verme suçunun konusunu oluşturan zarar gören kontak kilidi ve kabloları (araçla birlikte) hem çaldığı için hemde kırdığı için olmak üzere iki kez cezalandırılmaktadır. Aslında bir malın çalınması, mala zarar verme suçundaki zarar kavramından daha geniş ve kapsamlı olarak zarar kavramını da içerisinde barındırmaktadır....
151/1. maddesi kapsamındaki mala zarar verme suçundan da cezalandırılmasına karar verildiği görülmekle, bu hüküm nedeniyle kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği belirlenerek yapılan incelemede; Katılan ...'...
a yönelik mala zarar verme suçunun konusunu, aynı zamanda suç eşyasını satın alma ve bulundurma suçunun konusu olan motosikletin oluşturması ve eylemin motosikletin mülkiyetine yönelik olması nedeniyle verilen zarardan dolayı ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilemeyeceği, bu nedenle sanıkların satın aldıkları motosikleti parçalayarak zarar vermesi eylemlerinin suç oluşturmayacağı gözetilmeden, sanıkların mala zarar verme suçundan beraatları yerine, yazılı şekilde şikayet yokluğu nedeni ile davanın düşmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Buna karşın, failin saldırgan olan hayvanının mala zarar verebileceğini öngörmesine karşın serbest bırakması olayında, doğrudan veya olası kastla mala zarar verme suçunun oluşabileceği düşünülmelidir....
mala zarar verme suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşılarak yapılan incelemede; Sanığın eylemi nedeniyle üzerine atılı taksirle yaralama ve mala zarar verme suçlarından yargılandığı, taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmakla; mala zarar verme suçu yönünden beraatine karar verilmesi nedeniyle sanık lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden bu hususta hükmün düzeltilerek onanmasına yönelik talepte bulunan tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir....