Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Sanık ... hakkında, şikâyetçiye ait aracın kapı kilidini eğerek açıp, direksiyon aksamına hasar verip, düz kontak yaparak çalması sonucu zarar vermesi nedeniyle hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkûmiyet hükümleri kurulmuş ise de; hırsızlık suçunun konusu ile mala zarar verme suçunun konusunun aynı olması ve korunan hukuki yararın tek olması karşısında; ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı, eylemin bir bütün olarak hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden sanığın ayrıca mala zarar verme suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, sanık hakkında mala zarar verme suçu ile ilgili olarak (NAZİLLİ) 1....

    Davalı vekili; davacının iskelesinin önüne duba bağlanmadığını, “...” isimli geminin geniş ve büyük olması nedeniyle karaya çıkarken iskeleye zarar verdiğini, bu hasar kaynağının müvekkiline ait duba olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davalının eylemi nedeniyle davacıya ait toplam altı adet kazığın zarar gördüğü, bu zarar kapsamında davacının talep edebileceği tazminat miktarının %15 yıpranma payı düşüldükten sonra 86.824,88 TL olduğu, önceki yıllarda, belirtilen kazıkların bulunduğu yerde çok sayıda geminin yanaşmış bulunması nedeniyle takdiren %35 hakkaniyet indirimi yapılarak davacının altı adet kazık nedeniyle zararının 56.436,17 TL olarak hesaplandığı, ayrıca zarara uğrayan ve kesim alanına yanaştırılması gerekli geminin onarım masrafı için 10.000,00 TL’nin münasip olduğu gerekçesiyle toplam 66.436,17 TL’nin 01.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

      Davacı, davalıya ait evin temel kazısı sırasında evine zarar verildiğinden maddi ve manevi tazminat istemiştir. Yerel mahkeme, maddi zarar yanında, davacının evini tahliye etmesi ve kirada oturmak zorunda kalması nedeniyle manevi tazminata da hükmetmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olgu¬ları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır....

        Şti'ne ucuz mal sattığını, bu şekilde şirketin zarar etmesine sebebiyet verdiğini, şirketin borca batık olmasına rağmen TTK 324. maddede zikredilen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin şirket borcu için kefil olduğunu, şirketin zarar etmesi sebebiyle müvekkilinin doğrudan zarar gördüğünü ileri sürerek terditli olarak zararın dolaylı zarar olduğunun kabul edilmesi halinde şimdilik 20000 TL'nin şirkete verilmek üzere; zararın doğrudan zarar olduğunun kabul edilmesi halinde şimdilik 20000 TL'nin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İki suçu bir birinden ayıran önemli özellik ise; hırsızlıkta failin faydalanma amacıyla eylemini gerçekleştirmesine karşın, mala zarar verme suçunda mağdura zarar verme düşüncesiyle hareket etmesidir. Bu nedenle mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı tanışır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerekmektedir. Ancak hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçu ayrıca gerçekleşebilecektir. Örneğin, aracın camı kırılarak içerideki telefonun alınması halinde hırsızlık suçu yanında, ayrıca hırsızlık suçunun konusunu oluşturmayan araç camının kırılmış olması nedeniyle mala zarar verme suçu da oluşacaktır....

            İki suçu bir birinden ayıran önemli özellik ise; hırsızlıkta fail faydalanma amacıyla eylemini gerçekleştirdiği halde, mala zarar verme suçunda mağdura zarar verme düşüncesiyle hareket etmektedir. Mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı tanışır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerekmektedir. Ancak hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçu ayrıca gerçekleşecektir. Örneğin, aracın camı kırılarak içerideki telefonun alınması halinde hırsızlık suçu yanında, ayrıca hırsızlık suçunun konusunu oluşturmayan araç camının kırılmış olması nedeniyle mala zarar verme suçu da oluşacaktır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu malına zarar verme, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı) Kamu malına zarar verme ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından sanık hakkında verilen beraat hükümleri, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın köy muhtarı olduğu, köydeki ilkokul kapatıldığında anahtarın sanığa teslim edildiği, sanığın okulun lojmanına yerleşerek oturmaya başladığı, bina iç mekanlarını ayıran duvarları ilgili kurumdan izin almadan yıktığı bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullama ve kamu malına zarar verme suçlarını işlediği iddia edilen olayda; sanığın savunmaları, katılan beyanları ile dosya kapsamından sanığın üzerine atılı suçları işleme kastının olmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma nedeniyle zarar gören muhdesat bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırma nedeniyle zarar gören muhdesat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve baraj yapımı nedeniyle zarar gören muhdesat bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğuna zarar verme, hakaret HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılan ile sanığın kardeş olup tarlalarının yan yana bulunduğu, katılanın sanığa ait havuzdan sulama yapması nedeniyle tarafların tartıştıkları, tartışma sırasında sanığın katılana hakaret ettiği, mülkiyeti katılana ait olan ve dalları sanığın arsasına sarkan ayva ağacının sarkan birkaç dalının sanık tarafından katılana haber vermeksizin kesildiği, mala zarar verme ve hakaret suçlarının oluştuğu iddia olunan olayda; Sanığın bahçesine sarkan ayva ağacına ait dalları bahçesine gölge yapması nedeniyle kestiği anlaşıldığından unsurları itibariyle oluşmayan mala zarar verme suçundan ve delil yetersizliği nedeniyle hakaret suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

                    Dolayısıyla, karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin, sözleşme nedeniyle alacaklının cebinden (malvarlığından) çıkan ve yasal olarak harcanan paradır. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay uygulamasına göre, burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamı, başka bir anlatımla karşı tarafın malvarlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği, müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Diğer bir ifadeyle müsbet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarar şeklinde de tanımlanabilir....

                      UYAP Entegrasyonu