Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Maddi zarar çeşitlerinden bir diğeri ise doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarardır. Zarar verici olayın uygun sonucu olan her zarar, doğrudan doğruya zarar, diğerleri ise dolaylı zarardır. Burada, genellikle borçlu veya failin, zarar görenin hukukça korunan bir varlığına yönelen ihlal fiilinden doğan ilk zarar ile buna bağlı olarak sonradan doğan zararlar sözkonusu olur. Yani doğrudan doğruya zararda, haksız fiil sonucu kişinin doğrudan uğradığı zararlar sözkonusu iken, buna bağlı olarak ortaya çıkan zararlar ise dolaylı zararlardır. Haksız eylem nedeniyle doğrudan doğruya zarar dışında, dolaylı zararlardan da sorumluluğun doğup doğmayacağı, illiyet bağı ve hukuka aykırılık bağı ile ilgili bir sorundur (..., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 16, Ankara 2014, s. 529; ... M., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 6, Ankara 2005, s. 210-211)....

    a ait iş yerinde çıkan yangın nedeniyle hasarlandığı, yangının meydana geldiği iş yerinin yangın mali sorumluluk teminatı ile diğer davalıya sigortalı olduğu anlaşılmıştır. Sorumluluk sigortaları zarar sigortası-meblağ sigortası ayrımında zarar sigortası kapsamında yer almaktadır. Bu nedenle rizikonun gerçekleşmesi halinde bu rizikodan zarar gören üçüncü kişilerin gördükleri gerçek zararlar sigorta limiti dahilinde karşılanır. Zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının sigorta sözleşmesinde öngörülen teminat tutarından fazla bulunması halinde zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, teminat tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur.Somut olayda, davalı ..., sigortalı mahallin bulunduğu handa pek çok iş yerinin zarar gördüğünü, aynı hasarla ilgili ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2007/400 E. sayılı dava ile bu davanın birleştirilmesi gerektiğini savunmuştur....

      Ancak, zarar henüz doğmadığı halde, zararın doğacağı muhakkak ve pek muhtemel ise veya beklenen taşkın kullanma ile ileride telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelecekse, davalının alacağı önlemlerle zararı önleme ihtimali yoksa, zarar verme tehlikesi taşıyan eylem ve işlemler hakkında davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; dava konusu taşınmazların sınırına yapılan kanalın bir ucunun kapalı olduğu, aşırı yağışlarda ürünlere zarar vereceği, tanık beyanları ile zaman zaman taşan suların ürünlere zarar verdiğinin beyan edildiği belirtilmiş ise de dosyada mevcut bilgi ve belgelerden davacının doğmuş bir zararının belirlenemediği anlaşılmaktadır....

        Ceza Dairesi'nin 23.11.2018 gün ve 2018/1953-2367 esas-karar sayılı ilamı ile, mala zarar verme suçuna ilişkin istinaf başvurusunun hükmolunan adli para cezasının miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddine; nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarının ise suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK.nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verildiğinin ve bu kararların temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin ve tüm dosya kapsamına göre de yüklenen mala zarar verme suçunun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocukların mala zarar verme suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı Adalet Bakanlığı'nın kanun yararın bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Bursa 3....

          Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir. Bir başka deyişle haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zarar istenemez. Dava konusu olayda, davalının davacıyı kasten basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde yaraladığı ve “seni gebertirim” diyerek tehdit ettiği sabittir. Ancak bu eylem nedeniyle şehir değiştirme ve yeni gidilen yerde maddi harcamalar yapılmasının davaya esas eylemle doğrudan bağlantısı ispatlanamadığından maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile maddi tazminat isteminin de kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Zarar görenin mal varlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin mal varlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir....

              Davacı asıl 16/06/2016 tarihli duruşmada, yaralama eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat, mala zarar verme eylemi nedeniyle de manevi tazminat talep ettiğini beyan etmiştir. Davalı, süresi içinde zamanaşımı defi'nde bulunmuş, esas bakımından da davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, dava dilekçesindeki beyanlara göre yaralama eyleminin meydana geldiği tarihin 2012 yılının bahar ayları olduğu, bu nedenle davacının en geç bu tarihte zarardan ve tazminat yükümlüsünden haberdar olduğu, davanın TBK'nın 72. maddesinde düzenlenen iki yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı, mala zarar verme eyleminin de TBK'nın 58. maddesinde düzenlenen manevi tazminat takdirini gerektirir nitelikte kişilik hakkı ihlali oluşturmayacağı gerekçeleriyle yaralama eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının zamanaşımı nedeniyle, mala zarar verme eylemi nedeniyle manevi tazminat davasının ise esastan reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Düşme Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının düşmesine ilişkin karar o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: O yer Cumhuriyet savcısının 28/04/2011 tarihli dilekçesinde mala zarar verme suçundan verilen düşme kararını temyiz etmesi nedeniyle, bu kararla sınırlı olarak yapılan incelemede; Suça sürüklenen çocuğun park halinde bulunan müştekiye ait aracın kapılarını zorlayıp zarar vererek açmak suretiyle mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, TCK'nın 142/4 maddesi gereğince hırsızlık suçu ile birlikte işlenen mala zarar verme suçunun soruşturma ve kovuşturmasının şikayete bağlı olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde şikayetten vazgeçme nedeni ile düşme kararı verilmesi kanuna aykırı ise de, suç tarihinde 12-15 yaş aralığında olan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 151/1. maddesindeki...

                  Genel Müdürlüğü ile imzalamış olduğu sözleşme kapsamında yapmış olduğu kazı çalışmaları sırasında davacı şirkete ait doğalgaz boru hattına zarar verdiği, hasar nedeniyle ve davacı tarafından yapılan tamir çalışmaları sırasında çalışmaların devamı için boruların boşaltılması nedeniyle doğalgaz kaybı oluştuğu, yine hasar çalışmaları sırasında davacı tarafça işçi ve araç çalıştırıldığı, doğalgaz boru hattı üzerinde uyarı levhaları bulunduğu, buna rağmen davacıya bilgi verilmeksizin çalışma yapılarak verilen zarar nedeniyle davalı şirketin zarardan %100 oranında sorumlu olduğu, diğer davalı ... Genel Müdürlüğünün TBK'nin 66. maddesi uyarınca adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğu ve davacının dava konusu zararlandırıcı eylem nedeniyle sadece gerçek zararını isteyebileceği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davalı şirket ile diğer davalı ......

                    Ağır Ceza Mahkemesinin, 2009/282 Esas - 2013/189 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacı hakkında silahlı terör örgütüne üye olma ve kamu malına zarar verme suçları nedeniyle beraat hükmü verildiği, dağıtma sırasında cebir şiddet veya tehditle mukavemette bulunma ve kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama suçları nedeniyle 6352 sayılı Kanun’un 1/b. maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesine kararı verildiği anlaşıldığından, davacının tutuklanmasına konu olan suçlardan silahlı terör örgütüne üye olmak ve Kamu malına zarar vermek suçlarından beraatine karar verilmesi nedeniyle CMK’nın 141. ve devamı maddelerinde aranan tazminat davası şartlarının gerçekleştiği, davacının beraatine hükmedilen suçları nedeniyle haksız yere tutuklu kaldığı ve bu nedenle uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi zararla ilgili olarak bir karar verilmesi nedeniyle tebliğnamede yer alan bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir, Yapılan yargılamaya, toplanan...

                      UYAP Entegrasyonu