Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Müştekiye yönelik mala zarar verme suçu nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmiş ise de; 5237 sayılı TCK'nın 142/4. maddesi uyarınca hırsızlık suçu ile birlikte işlenen mala zarar verme suçunda şikayet şartı aranmadığından suça sürüklenen çocuğun mahkumiyeti yerine hatalı şekilde düşme kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, üst yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Menfi zarar genel bir anlatımla hukuken geçerli olmayan bir borç ilişkisinin geçerli olduğuna inanmaktan (güvenmekten) doğan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamı, başka bir anlatımla karşı tarafın malvarlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği, müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Diğer bir ifadeyle müsbet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarar şeklinde de tanımlanabilir....

      Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/01/2014 tarihli ve 2013/2-686 esas, 2014/19 karar sayılı ilamında "Mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı tanışır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerekmektedir. Ancak hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçu ayrıca gerçekleşecektir. Örneğin, aracın camı kırılarak içerideki telefonun alınması halinde hırsızlık suçu yanında, ayrıca hırsızlık suçunun konusunu oluşturmaya araç camının kırılmış olması nedeniyle mala zarar verme suçu da oluşacaktır. Bununla birlikte hırsızlık suçunun konusunu oluşturan eşyanın çalınması sırasında ayrıca bu eşyaya zarar verilmesi de söz konusu olduğu hallerde, bu durum 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde göz önünde bulundurulmalıdır....

        Şu halde mahkemece, sübut bulan davalının eylemi karşısında davacı yararına, 818 sayılı BK'nın 47. maddesi (6098 sayılı TBK' nın 56. maddesi) uyarınca uygun miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken istemin tümden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir. Bir başka deyişle haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zarar istenemez. Dosya kapsamına göre; davacının davalıdan istediği maddi tazminat miktarı, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle uğradığı maddi zararın yanında, dava konusu olay nedeniyle yapılan ceza yargılamasına katılmak amacıyla yaptığı uçak ve konaklama gibi giderleri de kapsamaktadır....

          Ceza Dairesi'nin 17.05.2018 gün ve 2018/577-1111 sayılı ilamı ile, mala zarar verme suçuna ilişkin istinaf başvurusunun hükmolunan adli para cezasının miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddine; nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının ise suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK'nın 223/2-e. maddesi uyarınca beraat kararı verildiğinin ve bu kararların kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun beraat ettiği suçlarla birlikte işlediği kabul edilen mala zarar verme suçundan da beraat etmesi gerektiğinden, Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Küçükçekmece 1....

            Ceza Dairesi'nin 11.07.2018 gün ve 2017/1423 esas, 2018/10944 karar sayılı ilamı ile mala zarar verme suçuna ilişkin temyiz başvurusunun hükmolunan adli para cezasının miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddine; hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının ise sanık tarafından işlendiğine ilişkin delil bulunmaması nedeniyle beraatına hükmolunması gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; hükümlünün beraat ettiği suçlarla birlikte işlediği kabul edilen mala zarar verme suçundan da beraat etmesi gerektiğinden, Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Diyarbakır 3....

              Dosya aslının, suça sürüklenen çocuğun diğer suçu nedeniyle temyiz incelemesine esas olmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş olması nedeniyle onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede, Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun, dosyanın diğer sanığı olan Ali Kuş ile birlikte müştekinin kaldırım üzerine kilitleyerek park ettiği motorsikletini ışık ve kilit tertibatı ile kasa aksamını kırarak hırsızladıkları olay nedeniyle hırsızlık suçu yanında ayrıca mala zarar verme suçundan da mahkumiyetine karar verilmiş ise de, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan mala bu suçu işlemek amacıyla zarar verme eyleminin bir bütün olarak hırsızlık suçunu oluşturduğu, hırsızlık kastının suça konu aracın mülkiyetine yönelik olduğu, söz konusu araca zarar verilmesine yönelik eylemin ayrıca cezalandırılamayacağı gözetilmeden, mala zarar verme suçundan açılan kamu davasından beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Düşme Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, olay tarihinde aralarında alacak konusu nedeniyle husumet bulunan mağduru aradığı, mağdurun telefonu açmaması üzerine evinin önüne giderek aracında bulunan tüfekle eve doğru ateş ettiği, sanığın bu atış eylemi nedeniyle evin çatı kısmında saçma izlerine bağlı zarar oluştuğu, bu şekilde mala zarar verme suçunu işlediği iddia ve kabul edilen olayda, Sanığın savunması, mağdurun beyanı ve tüm dosya kapsamına göre; sanık hakkında şikayetin geri alınması nedeniyle verilen düşme kararında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine inceleme dosya kapsamına göre O yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,03.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN; MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli mala zarar verme HÜKÜM : Düşme Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında mahkemece nitelikli mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK’nın 152/1 -c maddesine uyan eyleminin uzlaşma kapsamında olduğu belirtilerek 5271 sayılı CMK’nın 254/2. maddesi gereğince uzlaşma gerçekleştiğinden bahisle düşme kararı verilmiş ise de; TCK’nın 152/1-c maddesinde belirtilen nitelikli mala zarar verme suçu uzlaşma kapsamında olmadığından CMK'nın 254/2. maddesi gereğince uzlaşma nedeniyle düşme kararı verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, sanığın eyleminin uzlaşma kapsamında olmaması nedeniyle CMK’nın 231/19 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin mümkün olmayacağı, bu itibarla hükmün açıklanmasının geri...

                    hastalığı veya zayıflığı nedeniyle eylemin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıracak veya önemli ölçüde azaltacak şekilde akıl hastalığının ve cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda mala zarar verme suçu yönünden rapor alınması gerektiği gözetilmeden, “konut dokunulmazlığının ihlali” suçu nedeniyle alınan rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 02.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu