Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak 06.07.2007 tarihinde takibe başlandığı, borçlu adına çıkarılan ilk ödeme emrinin iade olduğu, 30.03.2016 tarihinde yenileme ve ödeme emri tebliğ talebinde bulunulduğu ve ödeme emrinin borçluya 12.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Takip tarihi olan 06.07.2007 ile alacaklı tarafından yenileme ve ödeme emri tebliğ talebinde bulunulduğu 30.03.2016 tarihleri arasında takip dosyasında 23.06.2008, 20.10.2008, 27.07.2010, 30.03.2016 tarihlerinde işlem yapıldığı, işlem tarihleri arasında geçen süre dikkate alındığında TTK'nun 726. maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece İİK'nun 169a/4-5. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, 10.09.2006 keşide tarihli, 27.000,00-TL bedelli, keşidecisi davalıların murisi olan ... , lehtarı ... olan, ... tarafından ... ciro edilen bonodan kaynaklı olarak yürütülen, Alanya Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası nedeniyle açılan İİK'nın 33/a maddesine dayalı zamanaşımının vaki olmadığının tespitine ve terditli olarak da TTK'nun 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamı için davacı 10.05.2012 tarihinde icra mahkemesine başvurarak itirazın iptalini ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Davacı alacaklı seçimlik hakkını kullanarak dilerse İcra ve İflas Kanun'unun 68. maddesi gereğince icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunabileceği gibi İ.İ.K'nun 67. maddesi gereğince genel mahkemeden itirazın iptali ve tahliye isteminde de bulunabilir. Bu nedenle alacaklının icra mahkemesinde dava açmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tahliye istemli olarak davalı borçlu aleyhine başlattığı icra takibi ile kira alacağının tahsilini istemiştir. Borçlunun 07.09.2012 tarihli itirazı üzerine duran takibin devamı için davacı 01.10.2012 tarihinde icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını ve kiralananın tahliyesini istemiştir.Davacı alacaklı seçimlik hakkını kullanarak dilerse İ.İ.K'nın 68. maddesi gereğince icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunabileceği gibi İ.İ.K'nın 67. maddesi gereğince genel mahkemeden itirazın iptali ve tahliye isteminde de bulunabilir. Bu nedenle alacaklının icra mahkemesinde dava açmasında bir usulsüzluk bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yersiz ödenen sağlık giderlerinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Tasarrufun iptali davasının ön şartı diğer özel ve genel dava şartlarının yanında borçlu davalı hakkında yapılmış ve kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması ve bu takibin karar kesinleşinceye kadar devam etmesidir. Somut olayda, onama ilamından sonra dava dayanağı İstanbul 28.İcra Müdürlüğünün 2012/2714 sayılı dosyası ile ilgili olarak İstanbul 1. İcra Mahkemesinin 04.02.2020 Tarih, 2019/281 Esas 2020/136 Karar sayılı ilamı ile icranın geri bırakılması talebi red edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 12.04.2021 tarih 2020/2282 Esas 2021/10027 Karar sayılı ilamı ile davacının istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, İİK'nın 33-a/1 maddesi gereğince zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, bu karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 16.12.2021 tarih 2021/5018 Esas 2021/11528 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davada Konya 2.Sulh Hukuk ve 1.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin olduğunu, kiralananın tahliyesine yönelik bir talebin bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, icra takibinin kira alacağı ve tahliyeye ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Mahkemece, davacı vekilinin yargılama sırasında dava konusunun çekin kambiyo senedi vasfını yitirdiği iddiasına dayalı takibin iptali istemine ilişkin olarak ıslah ettiği, menfi tespit davasının, bir hukuki ilişkinin ya da ondan doğan bir hak veya yetkinin mevcut olmadığının, bir belgenin sahteliğinin ya da herhangi bir nedenle hükümsüzlüğünün tespiti için açılan dava olduğu, menfi tespit talebi içermeyen çekin kambiyo senedi vasfını yitirdiği iddiasına dayalı takibin iptali isteminin, İcra ve İflas Kanunu çerçevesinde icra hukukunda öngörülen usûl gereğince yerine getirilebileceği, bu nedenle davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığı ve hukuki yarara ilişkin dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. ... ve İflas Kanunu'nun 71. maddesinin ikinci fıkrasında; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yeralmakta, 33/a maddesinin birinci fıkrasında ise "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları ... tetkik mercii tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına ... verilir" denilmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da; "Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün icinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder" sözlerine yer verilmiştir. Somut olayda; borçlu Enver Devrin tarafından ... 2.......
Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi, ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağından çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle zamanaşımı süresi, 6762 Sayılı TTK.'nun 726.maddesini değiştiren 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıldır. Takibe konu çekin incelenmesinde, çekin 06.08.2010 tarihinde İstanbul'da keşide edildiği, muhatap bankanın ise Beyazıt/İstanbul'da olduğu, ibraz süresinin bitimi tarihi itibari ile çekin yukarda açıklanan ilkeler uyarınca 6 aylık zamanaşımına tabi olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2. ve 33a/1. maddesine göre takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası resmi belgelere dayalı olarak incelenir....