İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/394 esas sayılı dosyasının TTK'nun 750. maddesi anlamında bir zamanaşımını kesen sebep olarak değerlendirilmesi mümkün olmamakla ve 08/06/2015 tarihinde sonra alacaklı tarafça zaman aşımını kesen bir takip işlemi yapılmadığından zaman aşımı gerçeklemiş olup davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın kabulü ile, İstanbul 14.İcra Dairesinin 2009/22919 Esas sayılı dosyasında İİK 71/2 maddesi yollamasıyla İİK 33/a maddesi gereğince davacı borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına" karar verildiği görülmüştür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımına uğradığı iddia edilen 11/06/2008 tarihinden dosyanın yenileme talep tarihi olan 19/07/2011tarihine kadar icra takip dosyasında işlem yapılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından zaman aşımına uğradığı iddia edilen tarihler arasında icra takip dosyasında işlemler yapıldığını, her icra işleminin zamanaşımını kestiğini, anılan icra takibi nedeniyle her bir borçlu için gerekli takip işlemlerinin yapıldığını ve 3 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde yenileme işlemi yapıldığını, icra takibi yapılmakla zamanaşımı süresinin kesildiğini, zamanaşımının alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başladığını, davacının zamanaşımına ilişkin iddiasının haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir....
Mezkur ihbarnamede; Dosya kapsamına göre suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuklara yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e, 66/2 ve 67. maddelerinde 4 yıl olağan; 6 yıl olağanüstü zaman aşımı süresinin öngörüldüğü nazara alındığında, suça sürüklenen çocuk ... yönünden mahkeme huzurunda savunmasının alındığı 05.04.2016 tarihinden hüküm tarihine kadar; suça sürüklenen çocuk ... yönünden ise iddianamenin düzenlendiği 02.04.2015 tarihinden hüküm tarihine kadar 4 yıllık olağan zaman aşımı süresinin geçmiş bulunduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuklar hakkındaki kamu davasının zaman aşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....
Maddesi gereğince borcun zamanaşımına uğraması halinde icranın geri bıra- kılmasına karar verilir. Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Son fıkrasına göre de borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun istirdat davası açarak paranın geri verilmesini isteme hakkının bulunduğu belirtilmektedir. 33/A/2 maddesine göre alacaklı icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin, kendisine tebliğinden sonra 7 gün içinde umumi mahkemede dava açabilir, aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. Davalı icra mahkemesinin belirtilen kararına karşı İİK 33/A/2 maddesi gereğince genel mahkemede zamanaşımının baki olmadığı iddiasıyla dava açtığını belirtmemektedir. Kaldı ki UYAP üzerinden belirtilen mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediği kontrol edildiğinde ... tarihinde bu dava açılmadan önce kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan açılan kamu davasında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının davaya katılma hakkı bulunan ancak davadan da haberdar edilmeyen Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve bu nedenle zaman aşımı süresinin durmadığı, sanığa isnat edilen suçun kanunda öngörülen cezasının üst haddine göre davanın 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresine tabi bulunduğu, zaman aşımı süresini son kesen işlemin sanığın 14/07/2010 tarihli savunması olmakla, inceleme tarihi itibarıyla olağan zaman aşımı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş olup sanığın ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi...
aşımını kesecek nitelikte hiçbir takip muamelesinde bulunmadığını, alacaklı vekilinin yıllarca işlem yapmamasına rağmen 2022 yılında haciz talep ettiğini ve çeşitli mal varlıklarına haciz konduğunu, toprak koruma projelerinin toprakların çimlendirilmesi, ıslah edilmesi, bayındır hale getirilmesi gibi hususlara ilişkin olduğunu, icra takip dosyasına bakıldığında ise icra takibi açıldıktan sonra zaman aşımı hususunun cereyan ettiğinin anlaşıldığını belirterek zamanaşımına uğramış faturaya dayalı Karasu İcra Müdürlüğü'nün 2014/561 esas sayılı takip dosyası hakkında; icranın geri bırakılmasına, dosya kapsamındaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Davanın KABULÜ İLE; Ayancık İcra Müdürlüğünün 2022/195 esas sayılı dosyasının İ.İ.K 71/son maddesi yollamasıyla aynı kanunun 33/a maddesi uyarınca zaman aşımı nedeniyle İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; takibin kesinleşmesinden sonraki aşamada zaman aşımının gerçekleştiğinden bahisle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi talebine ilişkindir....
Esas sayılı dosyasında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde bonolara uygulanması gereken 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğundan bahisle dava açıldığını, mahkemece yapılan yargılama neticesinde 31.07.2018 tarih ... Esas ... Karar sayılı ilamı ile şikayetinin kabulüne, İİK m.71 son ve 33-a maddeleri gereğince takibin geri bırakılmasına karar verildiğini, işbu kararın İstinaf ve Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiğini, her alacağın kanunda aksine düzenleme bulunmadığı sürece 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, zaman aşımının muaceliyetten itibaren işlemeye başladığını, bir alacağın davaya ve icraya konu edilmiş ise dava ve icra takibi süresince zaman aşımına uğramayacağını, yasa yolu denetiminden geçen .... İcra Hukuk Mahkemesinin 31.07.2018 tarih ... Esas ......
Mahkemece, davacıların çocuğunun askerde 10/08/1982 tarihinde şehit edildiği, bu olayın üzerinden yaklaşık 34 yıla yakın bir zaman diliminin geçtiği, 6098 sayılı TBK'nın 72. maddesine göre tazminat isteminin zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesi ile zaman aşımı uğrayacağı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Zaman aşımı hukuk kurallarının kişilere tanıdığı hakların, getirdiği yaptırımların yine hukuk kuralları ile belirlenen süreleri aşmasıdır. Davaya konu olayda zaman aşımı müessesi kendine özgü bir nitelik arz etmektedir. Her ne kadar mahkemece olayda haksız fiil zaman aşımı uygulanmışsa da olayın kendine özgü niteliği gereği davalıyı haksız fiil faili olarak nitelemek somut vaka ile örtüşmemektedir. Bu nedenle haksız fiil zaman aşımı süresinin uygulanması doğru olmamıştır. ......
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 5.İcra Dairesinin 2021/74 Esas sayılı dosyası ile müvekkiline karşı takip yapıldığını, iş bu takipte alacaklı tarafın Mart 2014 tarihinden sonra herhangi bir takip işlemi gerçekleştirmediğini, yaklaşık 6 sene gibi bir süre takipsiz kalan dosyanın kıymetli evrak vasfını kaybettiğini ve zamanaşımına uğradığının açık olduğunu, İ.İ.K 33 'un ilgili a bendi gereği icranın geri bırakılması gerektiğini belirterek yapılan takipte icranın geri bırakılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....