Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; takibe konu bonoların zaman aşımı süresinin dolduğunu, yasal süresi içerisinde zaman aşımını kesen işlemler yapılmadığı halde mahkemenin hukuki yanılgıya düşerek davanın reddine karar verildiğini, 20/11/2014 tarihinden sonra zaman aşımını keser nitelikte işlem bulunmadığını, 30/08/2017 tarihindeki sorgu yapılması talebinin zaman aşımını keser nitelikte olmadığını, bu nedenler ile ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu başlatılan icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. A-DAVACI T1'IN İSTİNAF BAŞVURUSU YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE; Her ne kadar davacı T1 yönünden de istinaf talebinde bulunulmuş ise de; davacılar vekili 07/07/2021 tarihinde davacı T1 yönünden istinaftan feragat dilekçesi ibraz etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle davacının yapmış olduğu zaman aşımı itirazı karşısında icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin durdurulmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu mahkemece her iki tarafın da talepleri bulunmamasına rağmen takibin durdurulmasına karar verdiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını davanın reddini istemiştir....
İcra Mahkemesinin 04.02.2020 Tarih, 2019/281 Esas 2020/136 Karar sayılı ilamı ile icranın geri bırakılması talebi red edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 12.04.2021 tarih 2020/2282 Esas 2021/10027 Karar sayılı ilamı ile davacının istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, İİK'nın 33-a/1 maddesi gereğince zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, bu karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 16.12.2021 tarih 2021/5018 Esas 2021/11528 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. Bu durumda, mahkemece davacı alacaklı tarafından İİK'nun 33a/2 maddesi uyarınca açılmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenmesi, açılmamış olması halinde davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bozulması gerekir. VI....
zamanaşımı nedeni ile geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takipten sonraki zaman aşımı itirazından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı borçlu dava dilekçesinde; davalı tarafından kendisi hakkında 31.03.2017 vade tarihli 90.345 USD bedelli bonoya istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla Büyükçekmece 1....
İcra Dairesinin 2017/1408 esas sayılı dosyasında icra emrinin 21.02.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, borcun zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin alacaklıya borcu olmadığından faiz ve ferilerine itiraz ettiklerini, müvekkilinin 2001 yılından bu yana alacaklının barınma, okul ücreti, yurt ücreti ve harçlık olmak üzere özel ihtiyaçlarının karşılandığını, alacaklı evlenip evden ayrılıncaya kadar müvekkilinin sorumluluklarını yerine getirdiğini belirterek icranın geri bırakılmasına, ödeme nedeni ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Nafaka ilamları süreklilik taşıdığından zaman aşımı iddiasının yersiz olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen eğitim giderlerine ilişkin yardımın müvekkiline yapılmadığını, davacının yaptığı ödemelerin kendi isteği ile yapılan ödemeler olduğunu, nafaka borcu olarak ödeme yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, borcun zamanaşımına uğradığı itirazı gerekçede kabul edildiğine göre İİK'nun 33 maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken hüküm kısmında 500,00 TL'nin tenziline karar verilmek suretiyle hüküm kurulduğu görülmektedir. Bu durumda, HMK'nun 297 ve 298. maddelerine uygun olarak açık, net, anlaşılır ve infazda tereddüt oluşturmayacak nitelikte bir hükmün varlığından söz edilemez....
Mezkur ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, sanığın eylemine uyan basit yaralama suçunun 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e maddesi gereğince 8 yıllık olağan zaman aşımı süresine, anılan Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddeleri gereğince ise 12 yıllık olağanüstü dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, somut olayda suç tarihinin 25.04.2008, savunmasının alındığı tarihin 09.10.2008 olduğu ve sanık hakkında verilen 30/10/2008 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 18.03.2011 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 15.09.2015 tarihinde yeniden suç işlediği, 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince 18.03.2011 ile 15.09.2015 tarihleri arasında dava zaman aşımı süresinin duracağı, denetim süresinde işlenen suçun tarihi olan 15.09.2015 tarihinden itibaren zaman aşımının yeniden işlemeye başlayacağı, sanığın savunmasının alındığı tarih olan 09.10.2008 ile hükmün açıklandığı 19.01.2022 tarihine kadar olağan dava zaman aşımı süresinin dolduğu nazara alınarak davanın düşürülmesine...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/401 E-2010/715 K Sayılı 14.07.2010 tarihli ilamına dayalı olarak 29.08.2020 tarihli takip talebi ile ilamlı icra takibinde bulunulduğu, davacılar tarafından ilamın zaman aşımına uğradığı iddiası ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi 7226 sayılı yasa kapsamında zaman aşımı süresinin durduğu tarih aralığının, işleyen zaman aşımı süresine ilavesi sureti ile yapılan değerlendirmeye göre 10 yıllık süre takip tarihi itibari ile geçmediğinden mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dikili İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile; Dikili İcra Müdürlüğünün 2014/223 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipte vaki zamanaşımı nedeniyle İİK.nun 71/2 maddesi delaletiyle aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının hukuki temelden yoksun olduğunu, davalı alacaklının 21/05/2014 ve 02/02/2017 tarihlerinde borçlunun mal varlığının sorgulanmasını talep ettiğini ve genel haciz talebinde bulunduğunu, davanın kabulü halinde davalı müvekkilinin geri dönülmesi güç zarara uğrayacağını beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 71/2 maddesi delaletiyle aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca açılmış zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....