Maddesi gereğince zaman aşımına uğramış olduğunu, TTK'nun 750- 751. maddeleri uyarınca zaman aşımı nedeniyle İİK 33/a ve 71. Maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı konu ile ilgili 15 adet davanın açıldığını, tüm davaların birleştirilmesi gerektiğini, ilgili takip dosyasının borçlular tarafından açılan davalar nedeniyle mahkemelere gidip gelirken dosyaların ve içlerindeki bir kısım evrakların zayi olduğunu, takibin düşmemesi için gerekli işlemlerin yapıldığını, eksik evraklar tamamlandığında dosyanın düşmediğinin ve zamanaşımının gerçekleşmediğinin görüleceğini, diğer borçlu tarafından yapılan kısmi ödemenin dikkate alınamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 28.07.2009 tarihinden sonra davalı alacaklı vekilince 25.12.2019 tarihinde yenileme emri gönderildiğini, İki tarih arasında 10 yıl 5 ay zaman sonra yenileme talebi gönderildiğini, taraflar arasında dayanak ilamın davalı-alacaklılar vekiline 2018 yılında tebliğ edildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, dayanak ilamın davalı-alacaklılar vekiline tebliğ tarihi itibariyle de 10 yıllık ilam zaman aşımı süresinin dolduğunu, ayrıca boşanma ilamlarının boşanma hükmü yönünden zaman aşımına uğramayacağını, ferileri yönünden kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresinin hesaplanacağını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, boşanma ilamında hüküm altına alınan tazminatların tahsili için başlatılan ilamlı icra takibinde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
süresi içerisinde yeniden suç işlediği 01.07.2011 tarihleri arasını kapsayan 2 yıl 1 ay 19 günlük sürenin 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince duracağı, sanığın sorgusunun yapıldığı tarih ile hükmün açıklandığı tarih arasında zaman aşımını kesen başkaca bir sebep bulunmadığı ve sanığın sorgusunun yapıldığı 17.04.2009 tarihinden itibaren, hükmün açıklandığı 11.06.2021 tarihine kadar geçen sürede 8 yıllık olağan dava zaman aşımı süresinin dolduğu gözetilmeden, zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı T1 aleyhine, müvekkili T3 bulunan borcundan dolayı, Bolu İcra Müdürlüğü'nün 2020/6491 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine dayalı haciz yolu ile 12/06/2012 vade tarihli bonoya istinaden takip başlatıldığını, mahkemece eksik inceleme nedeniyle hatalı karar verildiğini, 6762 sayılı TTK'nın 690. maddesinin göndermesi ile bono hakkında uygulanması gereken aynı Kanun'un 661/1. maddesi gereğince, keşideciye karşı başlatılacak takiplerde zaman aşımı süresinin vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, takibe konu bono vade tarihi 12/06/2012 tarihi olup, zaman aşımı süresi dolmadan 08/05/2013 tarihinde takip işleminde bulunulduğunu, bono hakkında zaman aşımı kesilmiş olup, tekrardan zamanaşımı iddiasında bulunmanın mümkün olmadığını, davanın 17/12/2020 tarihli 2. celsesinde yapılan yoklamada davacı ve vekilinin hazır olmadıkları ve mazeret göndermediklerini, duruşma saatinin 11:20'ye bırakıldığını, saatin 11:30 olduğunun...
Mezkur ihbarnamede; Somut olayda, sanığın eylemine uyan basit yaralama suçu için kanunda öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre olağan dava zaman aşımı süresinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl, olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 12 yıl olduğu nazara alındığında, zaman aşımını kesen son işlem olan sanığın mahkeme huzurunda savunmasının alındığı 25.07.2008 tarihinden, hükmün açıklandığı 19.10.2021 tarihine kadar geçen 13 yıl 2 ay 24 günlük süreden, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 17.12.2009 tarihi ile denetim süresi içerisindeki suçun işlendiği 22.02.2010 tarihi arasında geçen 2 ay 5 günlük durma süresi çıkarıldığında, bakiye kalan 13 yıl 19 günlük sürede 8 yıllık olağan zaman aşımı süresinin tamamlandığı; yine suçun işlendiği 11.01.2007 tarihinden kararın verildiği 19.10.2021 tarihine kadar geçen süreden durma süresi mahsup edildiğinde geriye kalan 14 yıl 7 ay 3 günlük sürede 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresinin...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile, Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2019/2142 Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılmasına, yasal şartları oluşmadığından davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, alacağın zaman aşımına uğramadığını, dosyada mevcut tanık beyanları; müşterek çocuğun 28.09.2015- 17.09.2018 tarihleri arasında yaz tatilleri ve 15 tatilde annede, hafta sonları ise anneanne de kaldığını ve bu kalmalarda masrafların anne tarafından karşılandığı yönünde iken mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu hususların dikkate alınmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, zamanaşımı itirazı ve İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önce itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
Netice olarak, ilk derece mahkemesinin icra takibinin şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına ilişkin kararı, Dairemizce yerinde görüldüğünden, davalı alacaklı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Maddesi gereğince borca ve takibe konu bononun zaman aşımına uğramış olduğunu, TTK'nun 750- 751. Maddeleri gereğince zaman aşımı nedeniyle İİK 33/a ve 71. Maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı konu ile ilgili 15 adet davanın açıldığını tüm davaların birleştirilmesini, ilgili takip dosyasının borçlular tarafından açılan davalar nedeniyle mahkemelerde olması sebebiyle bir süre işlemsiz kaldığını, bu arada icra dosyalarının kaybolup bulunamaması üzerine işlemlerini yapamadıklarını ve sair sebepler göstererek zaman aşımına uğramadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2011/4967 Esas sayılı takibin İİK 71.maddesi yollamasıyla İİK'nun 33.maddesi gereğince davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, cevap dilekçesini tekrarla , kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/a ve 71/2. maddeleri uyarınca, icra takibinin kesinleşmesinden sonra, alacağın zaman aşımına uğradığı iddiasıyla icranın geri bırakılması isteğine ilişkindir. Somut olayda, borçlu şirket hakkında İzmir 6....
Davalının davaya cevap süresini geçirdikten sonra zaman aşımı def'ini ileri sürdüğü ancak davacılar vekilinin 15/4/2009 tarihli celsede elden tebellüğ ettiği cevap dilekçesine karşı yerel mahkemece karşı beyanda bulunması için 15 günlük süre verilmesine rağmen belirlenen bu sürede zaman aşımı def'inin süresinde olmadığı yönünde açıkça karşı koymadığı daha sonraki tarihte verdiği 10/6/2009 tarihli dilekçeyle zaman aşımı def'inin süresinde ileri sürülmediğini belirttiği anlaşılmaktadır. Davacı süresinde ileri sürülmeyen zaman aşımı define karşı zamanında açıkça karşı koymadığına göre zaman aşımı def'inin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Davaya konu trafik kazası 6/10/1999 tarihinde gerçekleşmiş olup, eylem aynı zamanda 765 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenen 455/1-son maddesindeki taksirle ölüme sebebiyet vermek suçunu oluşturmaktadır. Zaman aşımı süresi 5 yıldır....