yönünden 5237 sayılı TCK’ya göre sanık lehine hükümler içeren 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık kesintili zaman aşımı süresinin suç tarihi ile karar tarihi arasında gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının CMK'nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Dairesinin 2016/6342 esas (2007/1478) esas sayılı takip dosyası ile davacı borçlu hakkında yürütülen takipte İİK 71/2 yollaması ile 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İcra Dairesinin 2016/6342 esas (2007/1478) esas sayılı takip dosyası ile davacı borçlu hakkında yürütülen takipte İİK 71/2 yollaması ile 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Alacaklının yedi gün içinde dava açmaması ya da açıp da davanın reddi halinde ise, icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur. Bir diğer anlatımla dosyada mevcut hacizler kalkar. Anılan süreç tamamlanmadan, salt icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesi ile birlikte hacizlerin de kaldırılmasına karar verilemez. Bu nedenle davacının hacizlerin kaldırılması talebinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 11....
2011/172 Esas sayılı dosyasında tedbir kararı verildiği ve bu tedbir kararının zamanaşımını kestiği iddia edilmişse de iş bu dosyada verilen tedbir kararının zamanaşımını keser nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takibin kesinleşmesinden sonra 18.05.2012 tarihinden 28.12.2018 tarihine kadar takibi ilerletecek herhangi bir işlem yapılmadığından üç yıllık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle, davacının zaman aşımı itirazının kabulü ile, İİK'nın 71/son maddesi göndermesiyle aynı Yasa'nın 33/a maddesi uyarınca davacı borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Dava İİK 33/a ve 71. maddeleri gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
İcra Dairesi Müdürlüğünün 2015/15926 Esas sayılı "yenileme emri " yazısının müvekkillerine 18.08.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, takibin yenilendiği 2015 yılı itibarı ile takibin zaman aşımına uğradığını, emsal Yargıtay Kararlarında da belirtildiği üzere takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zaman aşımı nedeniyle İİK.nun 71/son maddesi göndermesi ile aynı kanunun 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini, bu işlemin herhangi bir süreye de bağlı bulunmadığını, takipten sonra zaman aşımına uğrayan alacak için gönderilen yenileme emri usul ve yasaya aykırı olduğu için öncelikle icra takibinin geri bırakılmasına ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Sulh Ceza Mahkemesince verilen 12.11.2010 tarihli kararın 23.12.2010 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleştiği 05.06.2008 tarihinde duran zaman aşımı süresinin ikinci suçun işlendiği 07.08.2008 tarihinde yeniden işlemeye başladığı ve suç tarihi olan 07.10.2007 ile hükmün açıklanarak mahkumiyet kararının verildiği 29.11.2018 tarihleri arasındaki süreden duran zaman aşımı süresi düşüldükten sonra geçen zamanda 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zaman aşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden, düşme kararı yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İzmir 22....
Taraflar arasındaki icranın geri bırakılması şikayetinden dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile, borcun itfa edildiği anlaşıldığından icranın geri bırakılmasına, karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....